Zina bu ülkede suç olmaktan çıkarıldı.
Sustular.
Domuz eti satışı serbest oldu, "kasaplık et" statüsü kazandı.
Sustular.
"Dinlerarası diyalog" devlet politikası oldu.
Sustular.
70 bin civarında "kilise ev"
açıldı.
Sustular.
"Kilise, Havra, Cami" bir avluda birleştirilip, "üçü bir arada" diye BOP'tan bir "din" icat edildi.
Sustular.
Kelime-i Tevhidin ikinci kısmı inkâr edildi. Din dersi kitaplarında silindi. Bizzat Gülen tarafından "ikinci kısmını söylemeye lüzum yok" denildi.
Sustular.
Hatta şimdi bahsedeceğim herif, "Hocaefendi'yi rüyasında gördü", ona methiyeler dizdi, sözler verdi, "fetocu hâkimler" olduğu iddia edilen kişilerce, hapisten salındı.
Kimden bahsettiğimi anladınız. Bir sene önce "satranç oynamak zihni geliştirir, oynamak sevaptır" diyen bu adam, adam mı bilmiyorum, bugün "satranç oynamak haramdır" diyor.
"Evliya" dediği Yavuz'un satranç oynamak için, Tebriz'e Şah İslamil'e gittiğini bilmiyor zavallı. "Evliya" dediği birini "lanet"ledi resmen. Mevlana'nın mürşidi Şems iyi bir satranç oyuncusuydu.
Neyse?
Reina saldırısını unutturmak için, iyi bir "satranç" oyunu oynandı.
Memlekette kan gövdeyi götürüyor, ülkenin sokulduğu "cübbe"ye bakın!
Ülke "çuvala" sokulmuştu, "çuval" az gelmiş olmalı ki, şimdi "cübbeye" sokuldu!
Hint cübbesine, Hint sarığına sokuldu!
Suriye'de Mehmetler ölür. Beşiktaş'ta polisler ölür. Kayseri de askerler ölür, bunlar konuşulmaz, tartışılmaz. Zaten her birinde birer yayın yasağı olur.
Bunu da geçtik, ülke nasıl "zifiri karanlıktan" çıkar, kafa yormamak için, lazım bir tartışma:
Satranç!
Keşke biraz satranç oynasa, böyle konuşmazdı belki!
ABD'nin Şii-Sünni oyununda "piyon" rolünde oynamazdı.
CIA yetkilisi Michael Scheur 2015'te canlı yayında "Batı'ya tehdit gelmemesi için Ortadoğu'dan ABD'nin istediği Şii-Sünni savaşı gerçekleşmeli" diyor.
Şimdi her kim, "cübbeli" veya kravatlı fark etmez "Şiiler İslam dışı" veya "Şiiler Yahudi ve Hıristiyanlardan daha kötüdür" şeklinde konuşuyor yahut "Şiilerle savaşmalıyız" diyorsa, bilelim ki CIA ajanlığı yapmakta? Ajanlığının farkında veya değil, bu durumu değiştirmez. FETÖ konusunda yanılmak, 15 Temmuz Darbesi'ni engelledi mi?
Hayır.
Ajan faaliyetine destek vermekte böyledir. Bereket versin ki iktidar bu oyunun farkına varmış görünüyor. Gerek Sayın Kurtulmuş'un açıklamaları, gerekse Sayın Binali Bey'in konuşmaları, oyunun görüldüğünü gösteriyor.
ABD'nin bütün umudu Şii-Sünni savaşında? Bunu gizleme gereği bile duymuyorlar.
2011'de Prof. Dr. Haydar Baş'ın Bursa'da düzenlemiş olduğu Ehl-i Beyt Kurultay'ında Irak ve Suriye'den gelen Şii ve Sünni âlimler, Ehl-i Beyt ortak paydasında buluştular. "Müslümanlar kardeştir" ayetini canlı yaşadılar ve yaşattılar. O kurultayda misafir ve Müslüman olan Rus Prof. Ali Victor, Sayın Baş'ın İmam Ali eserini havaya kaldırıp "Baş Hoca bu eserle Şii-Sünni savaşını durduracak" demişti.
Tarih herkesin rolünü kayıt altına alıyor. Bir Rektör Laçiner vardı, hatırladınız mı? Şimdi sanırım içerde. O zaman öğrenci işlerini bırakmış ABD'nin "Şii-Sünni" işlerine bakıyordu. Bakın ne demişti:
"Bir insanın Şii olması Hıristiyan olmasından kötü? Çünkü Hıristiyan nihayetinde ehli kitaptır üç dinden bir tanesindendir Allah onu dilerse selamete de erdirebilir, cennete de koyabilir. Şii'yse sapkınlık var orada dini bozmaya çalışmak var?"
Emin olun bu kafa, ABD kafası ve NATO kafası, asla ve asla Müslüman kafası değil.
Hem "Ümmetim arasında ihtilaf rahmettir" diye yalan hadislere inan, hem Müslüman yerine kâfire rahmet nazarıyla bakarlar. Madem "rahmet" niye, niye ayrılık azabı veriyorsunuz. Sünniler arasındaki ihtilafa "rahmet" diyen Emevi hadisine bile inanmıyorlar.
"Fetoculuk" bu işte!
ABD'nin Ilımlı İslam'ı bu işte!
Şimdi herkes kafasına mukayyit olsun bakalım. Bir kontrol etsin, kafa FETÖ kafası olur, farkında bile olmaz!
Gülen "Kelime-i Tevhid'in ikinci kısmını söylemeyenlere rahmet nazarı ile bakalım" demişti. Aynı Gülen, kelime-i tevhidin tamamını söyleyenlere nasıl bakıyor, dünya gördü.
Demem o ki, isimlere değil, gerçeklere bakın!
Gerçek şu: Birileri bize "Sünniler kardeştir!" diyor. Bu birileri CIA'dan başkası değil. Geçip Şii'lere de "Şiiler kardeştir" diyor.
CIA'yı değil, Allah'ı dinleyin!
"Ancak Müslümanlar kardeştir"
ABD, işgal öncesi Ilımlı İslam'ı, işgal sırasında ise radikal İslam'ı devreye koydu. Ilımlı İslam tezgâhı ile İslam'ı diğer dinlere eşitlediler, Radikal İslam tezgâhıyla da İslam'ı, terörle eşitlediler.
Fitnenin Şah'ı ABD!
Piyonları belli?
Mat etmeye var mıyız!
O zaman, Ahmet Erimhan'ın ifadesiyle "fitnenin gözünü çıkaran Haydar Baş" ile olacağız. Bugün bütün konularda, Prof. Dr. Haydar Baş'ın dediğine ülke olarak gelmedik mi?
İktidarın geç bile olsa, bu yönde attığı tüm adımları ve söylemleri desteklemek, cesaretlendirmek, hepimizin milli görevi oldu.