Her Sünni, Şii'dir aslında!

Şiiler "Müslüman" diyoruz, hopluyorlar. "Şii-Sünni kardeştir" diyoruz, zıplıyorlar. "Alevi-Sünni bir bilek, bir yürek olmalı" diyoruz, "Alevi ve Şii oldunuz" diyorlar.

Bir de utanmadan "birlikten" söz ediyorlar.

"Yahudi, Hıristiyan'ı" din adına cennete sokmaya çalışırlar, Şii veya Alevi'yi cehenneme!..

Emin olun bunlar, "Sünni" filan değil;

Direk Amerikan'i!..

Direk İsrail'i!..

Bir Müslüman "Şii-Sünni" veya "Alevi-Sünni" diye, niye ayırır?

Ya cahildir, ya hain!..

Hele de ABD, "umudumuz 'Şii-Sünni' savaşı" dediği halde?

"Şiiler Müslüman" dediğimiz zaman, yüzlerce hakaret işitiyoruz. Anlıyoruz, ABD verdiği dolarların hesabını sizden soruyor!

"Halen neden bir Şii-Sünni savaşı çıkmadı!" diye, sizi hesaba çekiyor. ABD'nin ve ajanlarının gözünde koyacağız!

Bir "Şii-Sünni" veya bir "Alevi-Sünni" savaşı, çıkaramayacaksınız!

Başaramayacaksınız!

Sürekli "üst akıl" suçlaması yapıp, "alt akıl" olarak yenmeyen nane kalmamasına rağmen, başaramayacaksınız!

Köprülere "Osmanlı", "Yavuz" isimleri verilmesine rağmen, bunu başaramayacaksınız!

Kışkırtmada "Yavuzlaşan" öğretim elamanlarını, içimize salsanız bile başaramayacaksınız!

Evlerin kapılarına çarpı atanlarınıza rağmen, bu iş başarılamayacak!

Irak'ta bir gün Şii Camisi hedef, ertesi gün Sünni camisi? Bir gün Şii Mahallesi vuruluyor, ertesi gün Sünni mahallesi? Pakistan yine öyle, Afganistan, Suriye, Yemen, hepsi aynı?

Ülkemizde ise hedef ve vurma işleri şimdilik, sözlü ve yazılı sürdürülüyor.

Bu oyunu görmeyen aklın, altı da batsın üstü de!

Batı, huzur içinde keyif çatsın, İslam dünyası "Şii-Sünni" diye birbirini yesin!

Bu olacak şey mi ya?

Olayı "Şii-Sünni" diye kaşıyanın, Allah belasını versin!

Bilhassa ekranlarda "Sünnicilik" yapanların!

Şii ne demek?

Ali'ye taraf olan?

Hz. Ali'ye Allah taraf, bre nasipsizler!

Kâbe'de doğan kim?

Ali.

Peygamberin evinde doğan kim?

Fatma.

Kâbe'de doğan ile vahyin evinde doğanlardan, Hasan ve Hüseyin doğuyor. Bunlara Allah taraf!

Taraf olmayan Yezit!

Düşman olan, yine Yezit!

Namazda kimlere salât ve selam getiriliyor, bu mübarek isimlere. Allah kimlere "tertemiz" dedi?

Bunlara?

Peygamberin mübarek abası altına alınanlar kim?

Bu mübarekler.

 "Onlar tertemiz" diye, Allah'ın arkasında durduğu eşhaslar kimler?

Ehlibeyt.

Haklarında ayetler olanlar kimler?

Ehl-i Beyt.

Arkalarında ABD'nin durdukları, arkalarında Allah'ın durduklarına yenilecekler, hiç şansları yok. Ektikleri fitnelerle cehennemde yerlerini alacaklar.

Sünni dünyada çocuklarına "Yezit" ismi koyan kimse yok. Osmanlı ailesi Ba-Yezit koymuş. Yezit dememek için, Ba-Yezit demiş. Yezit'in babası demek?

Her Sünni, Şii'dir aslında!

Çünkü Ali'ye taraf olmayan Sünni yok. Hasan ve Hüseyin efendilerimize ve onun mübarek anaları, peygamberin parçası Hz. Fatma validemize taraf olmayan bir tek Sünni görmedim.

Yalnız ABD ve İsrail'e taraf olan "suniler" var, kendilerini "Sünni" diye tanıtıyorlar. Vallahi yalan!

Onlar iş gördükleri ülkenin dini üzeredirler. Bu ülkede Şii düşmanlığı yapanlar "Sünni" rolüne girmiş FETÖ'cülerdir. Kimse oyuna gelmesin. FETÖ darbesi, yeni fitnelerle devam ediyor. İktidarın geçte olsa, bu konuda uyanması önemli?

Bu yazımdan sonra da Atlantik'le amentü içinde olanlar, saçma sapan mesajlar atmasınlar, Allah yarattı demem bak, Atlantik'e kadar kovalarım!

Yahu siz nasıl Müslüman'sınız!

Sözün gelişi dedim, Müslüman mısınız bilmiyorum çünkü.

Hz. Mehdi gelecek mesela "Şii" diye, "Deccal" safını mı seçeceksiniz?

Sordum sadece!

"İmam Mehdi Şii mi?" diye saçma sapan bir soru sormayın.

Madem öyle;

İmam Ali Şii mi?

İmam Hasan ve Hüseyin Şii mi?

İmam Mehdi de 12'ci imamdır. Fark yok ki aralarında. Şu kadarını söyleyeyim, Şii düşmanlığı Deccal safıdır!

ABD, İsrail safı olduğunu dedik, bu tamam. Ama aynı zamanda Deccal safıdır. Şii'ye düşman olan, bugün Mehdi zuhur etsin, kesinlikle Mehdi'ye düşman olur.

Şii'ye düşman olanlar, Peygamberin mübarek torunu İmam Mehdi'ye asla dost olmazlar. ABD'nin sahte Mehdi'sine "hocaefendi" der, etrafında dönerler. "Ayıktık, uyandık" derler ama inanmayın siz onlara.

Şii düşmanlarına bir şey daha hatırlatayım. Eyüp Sultan'a gittiklerinde, karşılarında yatan ulu zatın, bir "Şii" olduğunu lütfen hatırlasınlar. Adıyaman'a gittiklerinde Ebuzer'in Şii olduğunu unutmasınlar,

Bu zatlar, Hz. Ali'nin ilk Şia'larıdırlar.

Ortadoğu'nun selameti Şii-Sünni beraberliğinde, Türkiye'nin selameti de "Alevi-Sünni" beraberliği ile birlikte, tüm kesimlerin bir bilek bir yürek olmasından geçer.

Şimdi anladık mı Prof. Dr. Haydar Baş'ın, bu beraberliğin kitabını neden yazdığını?

Anla o zaman!

Her Sünni, Şii'dir aslında!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön