Bir dostum bana yazdı.
Babasının dindar, haramı helali bilen bir insan olduğunu ama şuanda durumunun iyi olmadığından dert yanıyor. Sebebini sorduğumda ise iktidarı savunma adına, harama "helal", helale "haram" dediğinden söz ediyor.
Anlattıklarını birlikte okuyalım: "Babama, zina haram mı? Diyorum, duraksıyor. Haram diyemiyor. 'Sen iktidara çatacaksın değil mi?' diye soruyor. Hayır, iktidarı kötülemiyorum, sen söyle, zina hara mı? Verdiği cevap: Yapmayan mı var.
Allah'ım sen sabır ver!
Bir insan nasıl olurda, tuttuğu bir parti ile Allah'ı bırakır. Dertliyim hocam, dertliyim?
Babam sonuçta, ne yapabilirim. Domuz etinin helalliğini soruyorum. Bana 'yiyen zaten yer' diye cevap veriyor.
Babamın görüşünü biliyorum sonuçta, konuşmuyorum ama o durmuyor. Partisini savunma uğruna, haramı savunuyor.
Bir insan, bir parti tutabilir, bu normaldir.
Saygı duyarsın.
Ama bu başka bir şey?
Ülkemiz çok partiler gördü. Sevilmiş liderler de gördü. Ama kimse bir partiyi savunma uğruna dinini, imanını kaybetmedi. İktidarın açtığı kiliseleri örtmek için, kilise savunmadı. Papa'yı tutmadı. Papa'dan dua istenebileceğini savunmadı.
Bu başka bir şey Yusuf Bey!
Böyle bir şey görmedik.
Duymadık.
Bir partiyi tutmak, niye İslam'ın kırmızıçizgilerini yok saydırır insana?
Ben gerçekten anlamıyorum. Ben bu iktidarı, Sayın Erdoğan'ı tutmadığım için, beni iknaya çalışıyor.
İkna etmek içinde, benim ret sebeplerimin gerekçelerini anlatıyor. Kıyas üstüne kıyas yapıyor. Bunu yaparken, kilise açmayı, zinayı suç olmaktan çıkarmayı, domuz etini kasaplık et statüsüne sokmayı savunuyor.
Hatta İsrail ile 'dostluğun' öneminden dem vuruyor. Barzani'yi, Obama'yı övüyor. Esad'a 'ölüm' diyor. Çekilecek gibi değil hocam.
Baba mı tanıyamıyorum, bazen.
Bu adam benim babam mı? Diyorum.
Neyse, bana ve babama dua edin ne olur!
Kıymetli dostlar!
Eminim okurken, düşünmüşsünüzdür, hepimizin ailesinden böyle insanlar var diye? Bir parti veya bir insan çıkıyor, atmış yıllık babanızı tanınmaz hale getiriyor. İslam'ın bütün emirlerini, ters yüz ettiriyor.
Tarihte, sapkın kavimlerin hayat hikayelerini okur, bu insanların aklı yok mu? Neden bir insanı dinleyerek haktan çıkıyorlar diye, bol keseden atardık.
İşte böyle oluyormuş!
Birileri, yaşamaya çalıştığınız İslam'ı, ABD'de fason olarak üretilen, türetilen "siyasal İslam" ile değiştirirse, işte sizi bu noktaya getirirler.
İslam'ın güzel ahlak öğretisinin yerini, "İslamcılık" alır.
İslam, yaşanmak yerine sadece savunulur.
İslam; hidayet yolu olmaktan çıkar, bir tez veya anti-tez olarak algılanır. Siyaset yerine konup, tartışmaya açılır.
Kim ne derse desin, Türkiye'de bir nesli bozdular. İslam'ı yaşamak yerine, savundular. Sonra savundukları şey, İslam olmaktan çıktı. En sonunda, ellerinde partileri kaldı. Şimdi de, partilerini savunma uğruna, İslam'ı çiziyorlar.
Zaten hep savunmada kaldıkları için, İslam'ı hiç tatmamışlardı. Haram ve helal sınırları, onları pek ilgilendirmemişti. Çıkışı yanlış olan bir yolun, sonu doğru olamazdı zaten.
Bir nesli çürüttüler böyle. Kafaları ve gönülleri bozdular.
Keşke hiç olmasalardı.
Hiç gelmemiş olsalardı.
Hiç üretilmemiş ve hiç türetilmemiş olsalardı.
Allah'ın tek hak dini olan İslam'ı, siyasetlerinin İslam'ı yaptılar. Şimdi bu dostumun babasına ne diyebiliriz. Toplum da, bu şekil inanan, milyonlar var artık.
Allah akıbetimizi hayretsin.