Çare Katar Emiri'nde değil!

Önce Beşiktaş, sonra Kayseri'deki patlamaların ardından insanlar, "ne olacak halimiz!" sorularını çok sık sormaya başladılar. Özellikle ekranlarda, "işin sadece güvenlik tedbirleriyle çözülemeyeceğini" dile getiren, azda olsa akademisyene rastladık.

"Sosyal Devlet" vurgusu yapanlar bile oldu. İsabetli görüşler, bunlar. Her ne kadar adres gizlemeye devam etseler bile?

Gönül ister ki, böyle felaketler yaşanmadan sorunlara birazda akademik ve ekonomik olarak bakıla? Her şeye siyasi bakmaktan, gözler hiçbir çözümü görmez oldu.

Öyle ki, dış politika yanlışlarını dile getirmek "vatan hainliğine", "çözüm Süreci" melanetinin sonuçlarından söz etmek ise nerdeyse "ihanet" olarak değerlendirilebiliyor.

"Ya başkanlık, ya kaos!" manşeti hiçbir suçlamaya neden olmazken, "bugün yaşananları yanlış politikaların sonucu" olarak görmek, yandaşların gözünde farklı değerlendirilebiliyor. Sayın Erdoğan, "Kayseri patlaması Suriye ile alakalı" diye açıklarken, olayı "Havuzda"kiler, hala farklı görebiliyorlar.

Neyse!

Şimdi birlik zamanı? Duymazdan gelinen gerçek çözüm formüllerini, görmeyenlerin gözlerine "bi daha" sokma zamanı?

Vatandaş, "yok mu bu işin bir çaresi?" diye şehitleri başında ağlaşırken, sen çareyi ısrarla, bu toplumun gözünden kaçırmaya devam et!

Asıl,  "hainlik" bu değil mi?

Asıl, "ihanet" bu değil mi?

Bu ülkede bir insan, "ben bir tek insanın burnu kanamadan, bu sorunu 6 ayda çözerim" diyor. Üstelik bu sözün sahibi bir vaatte bulunmuyor. Terör bataklığını kurutmak için, bir tez ve modele sahip.

İnsanları devletine bende etmek için, "Vatandaşlık Maaşı" tezini geliştirmiş, dünyaca ünlü tez sahibi? Rusya'nın ABD kaynaklı bir "Asya Baharı"na karşı görüşünü ve tezini aldığı bir akademisyen?

Elbette devlet;  güvenlik önlemlerini alacak, sınırlarını kontrol altına alacak, işin askeri yönü olacak ama işin sosyal ve ekonomik yönü hiç mi yok?

Yıllardır sadece askerlerin üzerine işi bina eden siyasiler, neden olayın ekonomik ve sosyal yönüne çareler bulmaktan uzaklar? Ellerinde bir şey mi gelmiyor, yoksa başka şeyler de mi var?

Vatandaşla teröristi, askerden önce siyasiler ayıracak. Vatandaşlık Maaşı bu işte turnusol dur işte. Vatandaş ayrı, terörist ayrı ama lafla olmaz.

Terörist Kürt çıkınca Kürt'e saldırılırsa, terörist sakallı çıkınca camiye saldırılırsa, terörün arkasındakilerin hesapları tutmuş demektir.

Cebine para koymadığın, eline iş vermediğin insanın, cebine mermi de koyarlar, eline de silahta verirler, üzerlerine bomba da bağlarlar!

Devletsin, bunu sen bileceksin!

Senin bugün 6 milyon işsizin var. Bunun 3 buçuk milyonu KPSS'ye girdi. Bunca polis şehit edildiği halde, yüz binler polis olmak istiyor. 

Niçin acaba?

Sadece "şehitliğin yüce bir makam" olmasından mı?

Şehit anasının çıplak ayağı, hanım subaylarımızca örtülüyor, utanın!

Suçlamak için söylemiyor, gerçekleri gösteriyorum.

Ülkenin kaynaklarını düşünelim. Ülkenin en büyük kaynağı, dünyanın tezlerinden istifade ettiği, Prof. Dr. Haydar Baş'tır.

Bu insanı, niye görmeyiz!

Bu insanı, niye duymayız kardeşim!

15 şehidin yerde olduğu bir günde, Katar Emiri'ne Karadeniz'in dağlarını havada gezdirmek, "sıcak para" için değilse, niçin?

Dağlar madenlerle dolu, bunu Emir'e gösterdiniz değil mi?

"Yeşil yol" aslında, yeşil dolar içindi, değil mi?

Olay, yaylaları birleştirmek işi değildi zaten. Yabancılara maden yolu açmaktı.

İşte Sayın Baş diyor ki, bu madenler Karadeniz'linin, çıkartılan petroller Güneydoğu'lunun, altınlar Efemçukur'lunun, Gümüşhaneli'nin?

Çare Katar Emiri'nde değil, Haydar Baş'ta!

Bakın sonunda, her konuda Sayın Baş'ın dediğine gelmedik mi? Daha bir sürü konuda, onun dediğine geleceğiz.

O uçakta Katar Emiri yerine, Haydar Baş olmalıydı. Sayın Baş'ın buna ihtiyacı yok ama ülkenin ona ihtiyacı var.

"Haydar Baş'a dünyanın ihtiyacı var" diyen, Rusya'nın bu modelden istifadesini sağlayan zatları duymayan kalmadı.

Haydar Baş Modeli'ni Ruslardan duymak, Türkiye için ayıp değil mi? Jirinovski, "Hocam birlikte Sibirya'yı gezelim bize proje ver" diyor da, Türkiye hala Haydar Baş'ı neden gizliyor?

Sayın Baş'ın gizleme, küresel bir hesap… Bu hesap bozulmadan, Bağımsız Türkiye olmaz.

Terör, intikam yeminleriyle durmaz. "Ölenler şehit" avunmasıyla terör hiçbir zaman bitmez.

Şehitlik Allah'ın ikramı, kulların lutfu değil!

İktidar, hayat vaat etmeli ölüm değil!

Bakanlar, şehitliği "çare" olarak gösteremezler. Madem başka çareleri yok, çekilmesini bilmeliler.

Çekilmesin, çareyi göstersinler canım!

Çare Katar Emiri'nde değil!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön