Bu konuya geleceğim, az sabredin!
Ülkem insanlarına acıyorum gerçekten. Yalanla besleniyorlar. Yalana alışmış bünyeler, artık hiç doğru kabul etmiyor. Doğruları vermeye kalkın, anında kusuyor. Yalan ve yanlışı servis edin, dibini bile sıyırıyor.
Hangi konu da mı?
Hangi konuda değil ki?
En günceli Halep mesela: Beşiktaş unutuldu, varsa yoksa "Halep"? Koç yiğitler toprağa verildi. Yüzlerce yaralı hastanelerde, kaderleriyle başa başa bırakıldı. Kim hatırlıyor onları!
Karanfil bırakmaya giden, birkaç duyarlı insan. Camiler de Halep için dua seansları mı dersiniz, Halep için para toplayan "organizasyonlar" mı dersiniz, bağış yapan garibanlar mı dersiniz!..
Sorsan çoğu Halep'i Türkiye'nin bir ili sanır. Haritadan göster deseniz, göstermezler. Bağış yaptığı halde bilmez. Yani bağışı yaptığı taraftan haberi dahi yok.
Oluşturdukları "Fetih Süresi Okuma Zinciri" ile ne tarafın "fetih" yapmasını istediklerini dahi bilmiyor, zavallılar. Bilenler için durum daha da kötü. Bir halk, bu kadar nasıl kandırılır!
Yalanlar camilerde hutbe konusu nasıl olur. Doğruluğu emreden bir din, yalana nasıl malzeme yapılır. Ama yapıldı. Kurbanlar bile yalana kesildi. Mesela "yeni evlenen bir çift yüzüğünü Halep'e bağışladı" diye bir haber gördüm. Halep nere, arşın nere!
"Bu yüzük Halep'te kime bağışlandı?" diye sorsam, bana kim ve hangi cevabı verebilir? Toprağını "yeniden vatan" yapan Suriye ordusuna mı, buraları bugün batılıların yenildikleri için çok üzüldükleri "isyancılara" mı bağış yapıldı?
Suudilerin Yemen'de yaptıkları katliamları görmeyen Batı, insan hakkını onlar için hatırlamayan Batı, nasıl oldu da Halep, meşru Suriye ordusunun denetimine girince "insan hakkı" diye zıpladı.
Suriye ordusu dört bir taraftan kuşattığı isyancıları bile öldürmeden İdlip'e gitmesine müsaade etti de, sivilleri niye öldürsün kardeşim!
Batı böyledir, taraf olduğu isyancılar Halep'te dört yıldır insan keser ses etmez, isyancı elinden Halep çıkınca "insan hakkı" veya "siviller" diye bas bas bağırır. Hepsini anlarımda, "Halep düştü" diye ağlayan hacıları bacıları hiç anlamam.
Yani Fransa, İngiltere, ABD ve İsrail olmak üzere, hepsinin üzüntüsü ile hacımın üzüntüsü aynı. Hepsinin ağıdı aynı. Bu nasıl olur?
Bir Müslüman nasıl haçlı ile aynı şeye ağlar?
Filistin'e ağlayanlar ne oldu mesela?
İsrail Müslüman mı oldu veya Filistin mi özgür oldu?
Biri açıklasın bana!
Açıklayamazlar. Çünkü yalan gemileri her türlü açıklamada batacak durumda. Beşiktaş polisleri için "Fatiha Zinciri" oluşturmayanlar, İstanbul için ağlamayanlar, Halep için ağlıyorlar. Batı yenildi ağlar aslanım, siz niye ağlıyorsunuz!
Batı ile olan istediği kadar ayet okusun!
Batı Esad'a yenildi, niye anlamıyoruz?
Doğru bakarsak aslında Batı, İslam'a yenildi!
Düşen Halep değil, Batı!
Batı'nın BOP'tan projesi!
Şimdi sıkı durun: Batı'yı düşüren, Türkiye'nin taraf değiştirmesidir. Sayın Erdoğan, Putin'e verdiği sözü tuttu ve Halep, Esad'ın kontrolüne geçti. Sen hala, duayı yanlış tarafa yap hacım!
İktidar çoktan safını değiştirdi. Ve çok doğru yaptı. Batı'nın asıl korktuğu başına geldi şimdi. Türkiye'yi kaybetmek? "Halep" derken, Türkiye için ağlıyorlar. Bunu yakında daha iyi göreceğiz. Türkiye NATO'dan çıkacaktır.
Asıl ABD şuan darbe yapabilir. Çok dikkat etmeliyiz. Yaptığı yarım darbeyi tamamlayabilir. İktidarın doğrularını alkışlayıp cesaretlendirmek lazım? Ve Sayın Erdoğan'ın bu doğru adımları sıklaştıracağına inanıyorum. Doğru adımdan başka, çaresi de kalmadı Türkiye'nin.
Türkiye'de kaos çıkarmak için her yolu deneyecekler. Uyanık olmak lazım. Nasıl Suriye'de meşru hükümetin yanında olmak bu ülkeyi kurtardıysa, ülkemizde de "kol kırılır yen içinde kalır" mantığı ile meşru seçilmiş hükümetin doğru adımlarına destek olmak, vatan savunmasıdır.
Batı için "zalim" olan, bizim içinde "zalim" olamaz. Batı'nın "diktatör" dediği bize "diktatör" olamaz.
Biz ülkemiz, devletimiz, vatanımız ve ahretimiz için olması gerekeni yapalım. "Suriye düşmedi, Türkiye'yi düşürelim" diyen Batı'ya birliğimizle iyi bir ders verelim.
Fetih Surelerini Türkiye için okuyun olur mu!