Palavracının biri başına topladığı üç beş cahile karşı övünüp duruyormuş :
– İşte ben güçlü ve maharetli bir adamım. Evet ben Halep'te bulunduğum sıralarda altmış arşın uzağa atlamış bir kimseyim!.. Nasreddin Hoca da bu sırada oradan geçiyormuş. Palavracının yanına yaklaşıp :
– Yaa demiş demek sen altmış arşın atlarsın. Haydi, atla da görelim. Adam hık mık etmiş.
– Ama demiş ben Halep'te atladım. Hoca kızmış :
– Canım demiş, Halep oradaysa arşın burada.
Bu hikâye, şimdi gerçek oldu galiba. Hala, "Esad Halep'te halkını katlediyor" demeye utanmıyorlar. Halk Halep'in kurtuluşunu kutlarken, bunlar, "Halep'te insanlık dramı var" diyor. Yalanın bir ucunda ABD tutmuş, bir ucunda "bizim" troller!
Sözde ABD'ye karşılar. Ancak yedikleri nane ortak? Bari, FETÖ-NATO darbesinden sonra ABD ile aynı yere tükürmeyin birader!
Kıbleye tükürmek alışkanlık yapmış olmalı!
Halepliler kutlamalar yapıyorlar, bayram ediyorlar, "Zalim Esad" biran önce kendilerini öldürsün diye!
Bu troller, hiç mi dışarı çıkmazlar!
Hiç mi ABD ile aynı sakızı çiğnemekten iğrenmezler!
Nasıl bir mideye sahipler!
Dünya da bir ABD Halep için endişe taşıyor, bir de bunlar.
Yazık yani, vallahi yazık!..
ABD'yi anlarım, gavurdur, Halep'in destekledikleri teröristlerin ellerinde kalmasını ister. Ya bunlar ne ayak!
ABD, Halep kurtulurken, teröristler ölmesin diye, Rusya'ya "ateşkes" önerdi. Ne Rusya, ne de Suriye bu çağrıyı hiç dikkate almadılar. Dünyanın gözünün içine baka baka yalan söylüyorlar. Oynayıp zıplayan bir halkı, "dram" diye dünyaya yutturmaya kalkıyorlar.
Aynı ABD, Filistinlileri günlerce bombalayan İsrail'e bir "ateşkes" önermemişti Gazze'de. Fakat Haleplileri çok sevdikleri için, Halep'te ateşkes istedi!
ABD ile aynı kafada olmaya "Müslümanlık" diyenin!..
Neyse ya, kalsın!
İnsan çileden çıkıyor bazen!
Şimdi bakın:
Paramparça İslam dünyası ortasında süper İsrail!
Mutlumusunuz!
Bu hale nasıl geldi?
Çok uzağa gitmeyin, BOP'la geldi. Türkiye'ye BOP'tan vazife çıktı ve İslam dünyası bu hale geldi. Tek tek saydırmayın bana!
Bu kadar açık.
BOP'tan önce Irak bugünkü halde değildi. Yılan gibi delikte çıkacak günü bekleyen bir Barzani vardı ama zehriyle duruyordu deliğinde!..
Bugün öyle mi?
Bölgeyi sokuyor!
Neçirvan'ın Türkiye'de olduğu günü, 50'ye yakın vatan evladı şehadet şerbetini içti. Belki bizim ceryandan Kandil'e bile bağlamışlardı. ABD'nin Carter'ı, Trump'tan önce Barzani ile yarım kalan "bağımsızlık" işini tamamlamak istiyor.
Neyse!..
BOP'Tan önce Mısır bugünkü halde değildi. Yemen değildi. Kaddafi ve Saddam hayattaydılar. Libya bugünkü halde hiç değildi. Şimdi ne haldeler, bir bakın!
Peki Türkiye bugünkü halde miydi?
Ergenekon Kumpası kurulmamış, FETÖ ile ikilik girmemişti henüz. Dünyanın kilit ülkesinin ordusundan çekinirlerdi. O ordu, bugün var mı? Başına gelenler, pişmiş tavuğun başına gelmedi. Öcalan, 2003'te, "ordu kendine çok güvenmesin" demişti. Yani bulunduğu delikte, af edersiniz adada bu tehtidi savurabilmişti.
Demek bildiği varmış!
Trol kardeşim!
Maaşını alıp, sıcak odanda atıp tutma bu kadar!
Yediğin BOP'u bir gün fark edersen, bir gün çark edersen veya bir gün akledersen, vicdan azabınla kalırsın. Asker ve polise uzanan ellerin arkasındakilerle aynı istikamete koştuğunu şayet görürsen, Mehmet Metiner pişmanlığı bile seni kurtarmaz!
İyisi mi, şu Suriye filmini sen yeniden izle!
Halep başta olmak üzere Suriye'nin altını üstüne getirenlerle, senin Güneydoğu'nda hendek açanların aynı kişiler olduğunu görürsün. Terör örgütlerinin elbise farklılıkları veya traşlı, traşsız olmaları bir şeyi değiştirmez.
Halep yalanlarına son ver!
Halep Ordaysa Arşın Burda!
Palavracılara değil, artık gerçeklere inan!
Türkiye'de İslam namazı kılmazların, Suriye'de Emevi namazı boş bir hayalden ibaretti. O hayal yıkıldı, kabul et!
"82 plakalı Halep" hiç bir zaman olmayacaktı!
Uyan artık!
Biri sizi "kandırdı" yine!..