Batı, ABD öncülüğünde IŞİD bahanesiyle yeni planlar devreye koyacak. Bir düşünün, 11 Eylül saldırıları olmazsa idi, ABD Irak ve Afganistan'a girebilir miydi?
Bush "haçlı savaşı" başlatabilir miydi?
"11 Eylül saldırılarını kim yaptı?" sorusunun cevabı açık değil mi?
Bu sorunun cevabı saldırıların olduğu günlerde de böyleydi ama üzerinden yıllar geçtikçe daha anlaşılır olmuştur.
Fransa Paris saldırısından sonra ABD ile daha da kenetlendi, dikkat edilirse.
Fransa'nın 11 Eylül'ü, Paris saldırılarıydı. Fransa içinde ABD karşıtlığı Paris saldırılarıyla zayıflatılmış oldu. Artı İslam en fazla Fransa'da yayılıyordu. Fransa bu yayılmadan rahatsız olduğu halde, anti demokratik davranmak Avrupa görüntüsüne zarar verecekti. Göçmenleri kabulde de sıkıntıları vardı. Ama şimdi Fransa camileri kapatmaya hazırlanıyor.
Göçmenlerin Müslümanlardan olması Avrupa'yı tedirgin ediyordu. Bu bahane ile hepsi göçmenlere sınır kapılarını kapatacaklardır. ABD'nin 16 eyalet valisi göçmenleri kabul etmeyeceklerini açıkladılar.
***
Batı için IŞİD ve faaliyetleri bulunmaz bir nimet.
IŞİD bahanesiyle ülkeler işgal edilebilecek, aynı bahane ile istenilen yerler bombalanabilecek. "Müslüman eşittir IŞİD" anlayışı dünyaya dayatılıyor. Oysa IŞİD'in mucidi kendileri. Burada tek engel Rusya?
Rusya'nın yanlarında yer almaması. Bu sebeple Rus yolcu uçağı düşürüldü. Düşürülen uçağın bomba yerleştirilerek, düşürüldüğü Rusya tarafından doğrulandı. IŞİD, Rus yolcu uçağını düşürdüklerini, ilk gün açıklamıştı.
ABD, Fransa ve Almanya'nın Rusya ile yakınlaşmasından rahatsız olduğu için, AB'yi yanında tutmanın yolu olarak, bu iki ülkeyi IŞİD ile sürekli dövmek olarak görüyor.
Almanya ve Rusya kritik derecede, ABD'nin IŞİD terörüne muhatap durumdalar. Önümüzdeki günler bu iki ülkede önemli IŞİD terörü olabilir. Çünkü Rusya'nın IŞİD ile Müslüman'ı farklı tutma anlayışı ABD'yi rahatsız ediyor.
Almanya'dan rahatsızlığı ise daha farklı nedenlerden?
ABD, kaos çıkararak dünyayı yönetmek isterken, dünyanın Rusya'ya duyduğu güvenden oldukça rahatsız. Yapay Rusya tehdidi ile bir yandan NATO'yu canlandırmaya çalışan ABD, öbür taraftan Rusya'nın Çin'i İran'ı ve Hindistan'ı da arkasına alarak, İslam dünyası ile geliştirdiği güven verici politikalarını bozmak istiyor.
***
İslam dünyası, IŞİD bahanesiyle Batı'nın yeni bir tehdidiyle karşı karşıya. Özellikle de Türkiye? Türkiye, bir yandan bölünme tehdidiyle karşı karşıyayken, öbür taraftan IŞİD tehdidiyle…
AKP'nin "Esad'ı devirme" inadı, Türkiye'yi tam anlamıyla çamura sapladı. Çamura saplamakla bırakmadı BOP'un içine soktu. ABD'nin IŞİD terörü ile Fransa'yı yanında tutması ne ise Ankara patlamasıyla vatandaşın AKP'nin yanında tutulması aynı şey.
Vatandaş Obama'yı "avuçlama" ile oyalanırken, kendilerini bekleyen tehlikelerden habersiz olarak "Allah'a emanet" olarak yaşıyor. Bilseler ki bu iktidarın yediği naneler yüzünden ülkeleri IŞİD'e destekle suçlanacak ve hatta bu bahane ile işgal edilecek, gülmeyi unuturlardı.
Hatta, ülke içinde uyuyor sanılan IŞİD hücrelerinin ABD tarafından harekete geçirilecek, "Sünnici" geçinen kesimlerce tahrik edilelere dökülecek kanları düşünseler, küçük dillerini yutarlardı.
***
Türkiye hem IŞİD ile suçlanacak, hem IŞİD'le vurulacak.
Hem PKK ile vurulacak, hem Kürtlere soykırımla suçlanacak.
Yandaş basının görmezden geldiği ülke liderlerinin Obama yanında duran Erdoğan'ı es geçmeleri, IŞİD'le suçlama tavrından başka bir şeyle izah edilemez. İslam dünyasının IŞİD bahanesiyle işgalden kurtulması, Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu "Ehl-i Beyt anlayışına kavuşması ve de Milli Devlet- Sosyal Devlet anlayışına kavuşmalarıyla mümkün.
G20'ye katılan ülkelerin liderlerine bir bakın!
Avrupa liderlerine, Obama ve Putin'e bakın!
Birde İslam'ı "Saray" veya Saray'a "İslam" diyen seçilmiş veya seçilmemiş krallara bakın!
Suud Kralı bine yakın araç ve beş oda kiraladı. Altın yapraklı yemekler yedi
İtibar olsun diye!
Kim itibar etti. Hiç…
Bizimkiler ev sahibi olduğu halde, elleri havada kaldı. Büyük Saray'ımız da vardı ama itibar sıfırdı. Obama'yı "avuçlama" resmi ile dünyaya şaşkınlık verdiler sadece.
***
İslam dünyasını düştüğü badireden Prof. Baş'ın tezleri kurtarabilir. Onun tezinde, İslam'ı sarayla temsil etme anlayışı olan Muaviye, Emevi veya "Sünnici" anlayış yok. İslam'ın Peygamberi ve Ehl-i Beyt'i var.
Yani İslam'ın kendisi var.
Devletlerin sınırlarını güçlü ekonomilerle kurtarma anlayışı var.
Milli Devlet anlayışı var.
Kaynakların devletleştirilmesi ve milli paralarla ticaret var.
Kısacası bağımsızlık var