Yer yetmedi, gökten vergi alıyorlar!

Bingöl'ün Sarıçiçek Köyü'ne göktaşı düşmüş. 

Köylüler bu taş parçalarını toplayıp satmışlar. Bunu duyan maliye, soluğu köyde almış. "Bu taşlardan dolayı vergi ödeyeceksiniz" demiş.

Fıkra gibi değil mi?

Ama gerçek.

Burası Türkiye?

İdaresi akepe?

Sistemi kapitalizm.

Yani diğerleri de olsa, değişen bir şey olmaz.

Çünkü hepsi kapitalist ekonomiyi savunurlar.

"Kapitalizm gölgesini satamadığı ağacı keser" diye boşuna demişler.

* * *

Tezekten vergi alırlarsa şaşmam.

Tezek deyip geçmeyelim!

Sığır dışkısı samanla karıştırılıp güneşten kurutulunca, "Türk tipi" yakıt çıkar ortaya!

"Türk Tipi Başkanlık" oluyor da, "Türk tipi" yakıt niye olmasın!

Gerçi saman ithal olunca tezek, af edersiniz yakıt, nasıl yerli olur diyeceksiniz ama zaten ineklerde yerli değil, sorun olmaz!

Ya Hollanda ineği ya Avustralya angusu!..

Ama sorun değil, "yerli ve milli" damgası vuruldu muydu angus tezeği, anında "milli" oluverir!

Sanki başkanlık angus tezeğinden farklı mı!

Neyse!

Vali köy ziyaretinde bolunmuş. Köylüye sormuş "haliniz nicedir?" diye. Köylü de, "Vala Vali Bey! Alektiriğimiz yoğtir, yağtığımız poğtir" diye cevap vermiş. Köylünün "poğdir" dediği,  namı diğer tezek?

Hükümete tüyo verdim sanırım!

"Hamdolsun!", bir vergi kalemimiz daha oldu!

Abarttığımı sanmayın. 

Baksana, adamlara yer yetmedi, gökten vergi alıyorlar!

* * * 

Soymada sınır tanımayan iktidar, yarın bir gün hepimize birer cihaz takıp, kaç kere nefes aldığımızı hesaplayıp, banka hesaplarımızdan one line keserse şaşmam. 

Ödeyemeyenlere e-haciz gelir!

Nefesin haczi, kesmektir, bunu biliyorsunuz.

Olmaz demeyin!

Olur, anam olur!

Olur, bacım olur!

Hacım, soyulmaya "hizmet" dedikçe her şey olur!

Başımıza taş yağsın diye mi dua edeceğiz, yağmasın diye mi; ben şahsen bilmiyorum!

İktidar gökten yağan taştan vergi alır da, yerden çıkan taşı niye ecnebiye satar, seçenler bir düşünsün derim. 

Üstelik yerden taş değil, altın çıkıyor.

Petrol çıkıyor. 

Üzerinde oturduğumuz taştan topraktan çıkanlar "Lozan'da verildi" yalanı ile yandaşa ve yabancıya servis edilirken, Bingöllümün başına yağan taştan vergi alan iktidara, sanırım AKP denir!

* * *

 "Kıbrıs'a su" diyerek deniz altında boru döşediler. "Asrın Projesi" dediler, şimdi Kıbrıslıya giden o suyu kestiler. Sebebi ise Kıbrıs'a giden suyu bir şirkete satmak istemeleri?

Yani, Türkiye'den bir şirket bu suyu Kıbrıslıya parayla satmak istiyor. KKTC ise bunu kabul etmiyor. Bunlar burada suyu kesmiş KKTC ise barajda toplanan suyu, denize akıtmış.

İktidarın Kıbrıs Davası'na bakışındaki "duygusallığı" görebiliyor musunuz!? 

"Devleti şirket gibi" görme alışkanlığı, KKTC'yi susuz bıraktı.

Olacağı buydu.

19 Ekim 2015 tarihinde "İktidar o suyu Rumlar için taşıdı" diye yazmıştım. Okuyun derim. Ne yazık ki yanılmadım.

* * * 

KKTC'yi "sorun" gören bir iktidarın buradaki soydaşlarımıza su götüreceğine nedense inanmamıştım. O su, ancak bir şirkete devredilirse Rumlara ulaşmış olacak. "Suyu Rumlara biz değil şirket verdi" deyip sıvışacaklardı.

Yani  "Asrın Projesi"nin suyu çıktı!

KKTC suyu parasız almak isteyince, işler karıştı. Şimdi Rumlar o suyun peşinde. "Kıbrıs Türkleri para vermek istemiyor, onlar besleme" diyerek, suçu soydaşlarımızın üzerine atacaklar. Rumlarda suya kavuşacak.

Hem Rum memnun olacak, hem yandaş!

* * *

İktidarın ikircikli ve tilki politikalarını anlamak için iki gözün açık olması bile yetmez. Çünkü şeytanın aklına gelmeyen formüller, bunlarda var. Muaviye yanlarında halt etmiş!

Tikinin tavuklara buğday götürdüğünü duysanız inanın, bu iktidarın Türk'e su götürdüğünü duysanız inanmayın!

Bunlar Türk'e, Müslüman'a su değil ancak ateş götürür!

Belediyelerin su kazığını "hamdolsun!" çekmeyenler iyi bilir. Yarın bir gün o su faturalarına "göktaşı vergisi" girerse şaşmayın! 

Su faturasını incelediğinizde, damınıza bir göktaşı düştüğünü öğreniyorsunuz!

Bundan böyle başınıza taş yağmasından değil, iktidar eliyle vergi yağmasından korkun! 

* * *

Kapitalizmin en vahşi iktidarı Türkiye'de? 

Sudan, havadan, düşen taştan, bile vergi alan kapitalist anlayışın babası bu zihniyet, çocuklarıysa, ötekiler!

"Bir katar deveyi, bir eşek çeker" demişler. 

Aynen böyle! 

Kapitalizm, toplumları sağılacak deve yerine koyup, bir eşeğe çektiriyor. Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli, toplumları deve yerine koyan kapitalizmi, tarihe gömen tek sistemdir.

"Sağılacak Deve" olmayı kabul etmeyen toplumlar, "Milli Devlet" zırhına bürünerek, kapitalist eşeklerden kurtulurlar. 

Kaynaklar tüketici cebine indikçe, bu eşekler ancak zırlar!

0 YORUM

YORUM EKLE

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir