İsviçre'de niye terör yok?

Vatandaşlık Maaşı'nı, dünya literatürüne sokan ilk, o oldu.

"Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan her kadın ve erkek 18 yaşını bitirdikten sonra, Vatandaşlık Maaşı alacaklar" dedi. 

"18 yaşına kadar da çocuk maaşı alacaklar" diye ekledi.

Vatandaşın alacağı rakamları söyledi.

Ve devlete maliyetini hesapladı.

Sonrada, kaynaklarını açıkladı, ekranlarda.

"Kadınlar bin 500 lira, erkekler bin lira alacak" dedi.

Bu maaşı;

Kürt alacak.

Zaza alacak.

Çerkez alacak.

Laz alacak.

Alevi alacak.

Sünni alacak.

Vatandaş olan, herkes alacak.

Müslim olanda alacak, gayri Müslim olanda.

Vatandaşlık bağı ile "Türk" olan da alacak, din, kan ve kültür bağı ile Türk olanda alacak.

Kimse dışarıda kalmayacak.

Eğer Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli iktidar olsaydı. Milli Devlet-Sosyal Devlet tezi hayata geçseydi?

Yani mevcut ekonomik düzende ve sistemde, bu parayı vermekten bahsetmedi Baş Hoca.

Mevcut sistemde maaş değil, ancak hava alınır çünkü. O, bu paraları kendi modelini hayata geçirerek verecekti. 

Milli Devlet Sosyal Devlet iktidarında, yani Baba devlet iktidarında verecekti.

"Para vereceğim" dedi Prof. Baş. Ben iktidar olduğumda "soyacağım" demedi.

"Elektriğe on çeşit vergiler koyacağım" demedi.

"Geliri 100 bin liranın altında olanda vergi almayacağım" dedi.

Keşke "soyacağım" deseydi!

Keşke "vergiler altında inleteceğim" deseydi!

Bence o zaman iktidar olurdu!

Oysa Prof. Baş'ın söyledikleri bir seçim vaadi değil, bugün dünyanın takip ettiği, Milli Ekonomi Modeli'nin gerekleriydi.

Ve bugün dünya bu tezi konuşuyor ve uyguluyor. Tüketim eksenli dünya da tek tez, Haydarizm'dir.

Tüketicinin cebine para koymakla, çalışmaya başlayan sistem, o paranın dolaşımından elde ettiği gelirle devlet ve vatandaş aynı anda kalkınıyor. 

Ayrıca Prof. Dr. Haydar Baş Türkiye'nin sahibi olduğu kaynakları sayıyordu. Kaynakların devreye girmesiyle, ülke insanının bir elinin yağda, bir elinin balda olacağını ve ülkede fakirliğin suç sayılacağını taahhüt ediyordu.

Batılıları Türkiye'ye işçi olarak getireceği ufkunu çiziyordu. Yalana alışmış bünyeler, Baş Modeli kabul etmedi. 

"Öğretilmiş Çaresizlik" içerisinde "yaptırmazlar" teslimiyeti çekti. 

"Kim yaptırmaz?" dediğimizde ise trene bakan boş gözler görmüştük.

Kaynakları sayıyorsun, bu tipler yine "kaynak nerede?" diye soruyorlardı. 

Kaynaklar tam anlaşılmaya başlandı dedik, "kaynaklar Lozan'da verildi" fitnesi lağım gibi fışkırdı.

Lozan'ı açıp gösteriyorsun, Lozan'ın Türkiye'de olduğunu sananlara, dönüp bakmıyor bile.

Deveye hendek atlattık, bunlara "kaynak" anlatamadık!

Üstelik de, "kaynak yok" diyenlerin, bu ülkede petrol ve maden yasalarını çıkarttıklarını gördükleri halde?

Madem kaynak yok, bu yasalar kim için çıkartıldı?

Madem kaynak yok, verilmiş binlerce maden ruhsatı niçin?

Madem Lozan'da verilmiş, ruhsatları niye Türkiye veriyor?

Madem bize ait değil, iktidar nasıl bazı ruhsatların bazılarını iptal edebiliyor, "paralel" diyerek?

Sorular, sorular?

İsviçre, vatandaş olan herkese, çalışsın veya çalışmasın, 2500 İsviçre Frankı vermek için referanduma gidiyor(Türk parasıyla 7 bin lira). İsviçre devletine, vatandaşı ne kaynak soruyor, ne "Lozan" diyor, ne dalga geçiyor.

"Devlet bu parayı verince çalışmaz, herkes yatar" diye bir fitne de dillendirmiyorlar. Çünkü onlar biliyorlar ki, devlet sosyal devletin icabı olarak vatandaşının, temel ihtiyaçlarını garanti ederse, vatandaş daha fazla çalışır.

İşte böyle kıymetli dostlar!

Elin Rus'u, Çin'i, İsviçre'si, dünyanın 140 ülkesi Haydar Baş Tezinden ilham aldı da, bizim yerli nasipsizler, sadece iktidarın gazını aldı!

 "İsviçre" deyince eminim bazıları, "ha, o İsviçre? İsviçre tabi verir canım? " diyorlar içlerinde.

Allah, İsviçre'nin Allah'ı da senin değil mi? 

Allah'ın Müslüman'a, Türk'e bir kastı mı var?

Allah'ın yok ama bazılarının Türk'e kastı var!

Bundan adım gibi eminim.

Bu kadar yalan, dolan, iftira olmaz ki?

Bir ülke insanı, bu kadar yalana teslim olmaz ki? 

Siz bana zengin, güçlü bir ülke gösterin ki, bu ülke, kaynaklarını devletleştirmemiş olsun.

Her zaman söylerim: Prof. Dr. Haydar Baş'a uygulanan karartmayı çözün, ülkeye kurulmuş kumpasları çözersiniz.

Bu gün Haydar Baş'ın modeli uygulansa, bu ülkenin bütün çalışanları ve emeklileri asgari 5 bin lira alsalar, üstüne vatandaşlık maaşı alsalar, terör olur mu?

İsviçre'de niye terör yok?

Veya başka bir Avrupa ülkesinde?

Savaş kaynak savaşı, anlasanıza?

Terör sömürenlerde değil, sömürülenlerde var. Para da sömürende var, sömürülen de değil.

Öyleyse, Milli ve Sosyal Devlet'in kitabını yazanla, niye olmadın?

İsviçre'de niye terör yok?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön