‘Sütü’ bozuk ABD ile ne işimiz var!

Dövizi durdurmak için faiz silahını kullandılar. Ama ikisi de silah ve ikisi de bize doğrultulmuş durumda… İki silahtan da yaylım ateşine maruz kalan bizleriz. Türkiye’yi, küresel soyucular bir dövizle soyuyor, bir faizle…

Borsayı, söylemedim bile…

İktidarın, bağırmak dışında elinden hiçbir şey gelmez. 

Papaz’ı unuttuk, bakın!

Nerede bu Papaz?

Türkiye’den çıkmış olabilir mi?

Her şey mümkün!..

Çıkmamışsa da, mutlaka çıkacaktır. “Papaz’ı verecekler” diye, ta ilk gün yazmıştım. İktidarın hali pür melali, kumarda para kayıp edip battıktan sonra, eve gelip, karısını çocuğunu döven müflis tüccara benziyor.

Ne mi olacak?

Eğer şiir okuyarak, ekonomi düzelecekse, düzelir!  Yoksa işler, çok zor… Ülkede faiz, yüzde 25… 100 bin lirayı bankaya koyan adam, ayda 2 bin 500 lira gelir elde edecek. 

Kim bu faiz lobileri?!

Ekonomi, iflas etmiş bir vücut gibidir. Böbrek iş görmüyor, karaciğer iş görmüyor. Nefes alımında problem var. İki de bir, kalp duruyor. Solunum makinesine bağlı çalışıyor. Beyin, devre dışı… Şimdi böyle bir hastanız olsa, ne kadar ümitli olursunuz?

Fakat hasta edenler, bağırıp çağırıyor, doktor dövüyorlar. Hasta yakınları, hastaya yaklaştırılmıyor bile… Ne yaparsınız? 

Faiz, ekonomide ciddi bir hastalık… “Faize karşıyım” demekle de olmuyor. Gerçi, faize karşı Müslüman sayısı, "yüzde 99'u Müslüman" olan ülkemizde, yarım milyon var mı, sanmam!

Faiz lobisi ile faiz fetvacıları, aynı kapitalist gemideler. Biri faiz artırırken, öbürü fetva yazıyor. “Enflasyon oranında faiz helal” dediler mi, ahret işini de çözüyorlar! 

Banka sahibi birine, bu ülkede 50 yıl “hocaefendi” denmedi mi? Bu herif, ABD’de yaşadığı halde bankasını kurtarmak için, bin bir türlü fırıldak çevirmişti. "Rüyada İmam Azam'ı görüyorlar, bankaya para yatırın" diye!

Faizin “günah” olduğuna inanmayanlar, acaba yüzde 25 faizle, ülke servetinin kaybını günah saymazlar mı?

80 milyonun, 100 yıllık birikimlerini de, "enflasyon oranında", küresel faizci ve tefecilere geçişine “cevaz” mı verirler? 

Ülkenin çivisi, her alanda çıktı. Faizi haram bilmeyenler, ülkenin soyulmasına da “haram” ve “günah” demediler. İnsan, Allah’tan korkar!

Geldiğimiz veya getirildiğimiz nokta da, sanmayın ki sadece iktidarın yanlış politikalarını eleştiriyorum. Ben bu "sorunlu" halkı, iktidarın yaptıklarında pay sahibi olduğunu düşünüyorum. Kimse kızmasın, Aziz Nesin’in “yüzde 60”lık tespitine de katılmıyorum.

Türlü hastalıklar içinde kıvranan bir bedende, ölçüm yapıyorsunuz, tansiyon çok kötü. Kabahati ölçüm cihazında arıyorsunuz. Cihazla, doktorla, kavga ediyorsunuz. 

Türkiye’nin cari açığı 2003-2018 arası, 580 milyar dolar… Peki, bu cari açıkla, nasıl Lira’nızın değer kaybında ABD’yi suçlarsınız.

 Madem ABD suçlu, üslerde ne gezer? 

Geçtik üsleri, ABD’den neden süt alırsın?

Sütü bozuk ABD ile ne işimiz var!

Papaz’ı verip, süt mü alacaksınız!

Yapmayın efendiler, yapmayın!

ABD’den süt tozu aldınız, 50 yıldır gözümüz tozdan açılmıyor, süt alırsınız, 100 yıl daha mayışıp kalırız. ABD sütünü içtikten sonra, S-400’ü bile çalıştıramazsınız!

Dünyada bir tek insan, ilahiyat Profesörü olmasına rağmen, faize "haram” diyerek yola çıkmadan, bir model yazdı. Faizin, ekonomilerin kurdu olduğunu, matematik olarak ispatladı. Dünyaca ünlü Milli Ekonomi Modeli'ni yazdı. 

Bu model, dünyanın elinde dolaştı. KGB'li Putin'den, Çin komünisti Şii bile anladı. Şimdi Türkiye’ye Çinli bakan geldi, “Milli Paralarla Ticaret” yapalım dedi.

Rusya’sı, İran’ı hemen hepsi “Milli Para” dedi. “Haydar Baş-Milli Ekonomi Modeli” dedi. Gizlesek de böyle, görmezden gelsek de… 

Hasetten çatlasak da böyle!

Hastayı doktora teslim edelim!

Hasta etrafında bağırıp, dünyayı kendimize güldürmeyelim. Tek bir çöp bile üretemiyorken, düşmana ihtiyacımız olmadığını görelim artık. SEKA gibi kurumları “babalar gibi satıp”, bugün de, “Ey ABD!” çekmeyelim.

Yok, çekeceksek, ABD sütü içmeyelim, daha fazla bozuluruz sonra!

Piyasanda ABD doları, vücutta ABD sütü dolaşırken, anti-emperyalist olunmaz. 

Ha, rol icabı olabilir!

Ülkenin bağımsız olması gerekir. Üslerimizi ABD’nin, ekonomimizi doların, terk etmesigerekir. İçimizden de NATO’nun çıkması şart. İşimiz zor, ama hepsinin başı, “Milli Ekonomi”… Modelsiz olmaz, çalarak olmaz.

ABD’nin Papaz’ına kızıp, sütünü alarak, dünyada dik duran(!) tek ülke Türkiye herhalde! 

ABD’nin sütüne bile muhtaçken, “Bağımsız” olamayız, kendimizi kandırmayalım.

İktidarlar değil, halk değişmeli!

İktidarlar değişir ama halk aynı kalırsa, bu halk, kendine benzeyen bir iktidarı tekrar seçer. “Bir kavim kendini değiştirmedikçe, Allah onların durumlarını değiştirmez” ilahi ölçüsü ortada…

İktidara niye suç atalım ki!..

‘Sütü’ bozuk ABD ile ne işimiz var!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön