İnsan Olmayı Kaybetmek

Beşer, “aşağıların aşağısı”nda yukarı doğru çıkmak için bir yola girerse ve bu yolda sebat ederse ancak o vakit insan olur. İnsan olmadan hiçbir şey olunmaz.
Önce insan…

Prof. Dr. Haydar Baş’ın tezlerinin, görüşlerinin veya fikirlerinin temelinde “önce insan” vardır. “İnsan olmak en büyük makamdır” der. Yine son günlerinde yapmış olduğu şu çıkış çok önemlidir:

Sizler benim evlatlarım yerindesiniz. İnsan olmak hepsinden önemlisi, adam olmak çok mühimdir. Her şey kazanılır, kaybedilen her rütbe tekrar elde edilir ama adam olmak kaybedildikten sonra asla kazanılmaz” demiştir.

Demek ki önce insan veya adam olunur, sonrasında ise bu kaybedilmemeye çalışılır.

Adam olmak ile Âdem olmak aynı mana taşır. “Çamurdan ve balçıktan” olana, ruh üflenildikten sonra, “meleklere secde et” emrinin vuku bulması, insanın üflenilen ruh olunması gerçeğini hatırlatıyor. Özde ve sözde insan olmak öyle sanıldığı gibi kolay değildir.

Ne güzel demiş âşık:

“İkilik kinini içimden atıp
İkilik kinini içimden atıp
Özde ben bir insan olmaya geldim
Taht kuralı ariflerin gönlüne


Sözde ben bir insan olmaya geldim
Serimi meydana koymaya geldim
Sözde ben bir insan olmaya geldim
Serimi meydana koymaya geldim”

Demek ki insanın iyi kumaştan elbiseler giyinmesi, lüks arabalara binmesi ile insan olunmuyor. İyi marka arabalara bindirilmiş, etrafa pozlar veren süslü köpekler görüyoruz. Şimdi böylesine pahalı araçlarla gezdirilen itlere insan mı diyeceğiz?

Elbette hayır.

Mevlana, “İnsanlar gördüm üzerlerinde elbiseler yok, elbiseler gördüm içlerinde insan yok” demiştir. İnsan olmak kolay değil. Her şeyin işçisi veya işçiliği var da insanın yok mu? Bakırın, gümüşün, altının hepsinin işçilikleri mevcut… İnsanın olmaması mümkün mü?

Beşere, insan olduğunun hatırlatılması ve insan vasfının kazandırılması çok mühimdir. Bu sebeple gençlere ideolojiler değil, değerler kazandırılmalı. İnsani değerler öğretilmeli… İnsanın izinde gittiği ve ulaşmak istediği menzil, sözde ve özde insan olma gerçeğidir.

“Bütün mürşidlerin tarif ettiği
Bütün mürşidlerin tarif ettiği
Sadıkların menziline yettiği
Enbiyanın evliyanın gittiği


İzde ben bir insan olmaya geldim
Serimi meydana koymaya geldim
İzde ben bir insan olmaya geldim
Serimi meydana koymaya geldim”

Türk tasavvuf kültürünün temelidir insan. Ve Türk milleti, bu kültür ile yoğrulmuştur. Ama gel gör ki bugün gençlerimiz, bütün insani değerlerimizden uzak olarak yetişmekteler. Gençlerimizin ideolojik değerleri var ama ahlaki değerleri yok denecek kadar azdır.

Türkler dini, bir ideoloji olarak değil; bir yaşam tarzı ve ahlaki değer olarak benimsemişlerdir temelde. Sonraları bu değerlerden koparılması ve sadece kuru bir iddiadan oluşması için yoğun çalışmalar yapılmış ve din ideoloji haline getirilmiştir. Bu yüzden şunu dememiz mümkün: Siyasal İslam, bütün dini değerlerimizden gençlerimizi uzaklaştırmış, içi boş, manasız tartışmaların içine çekmiştir.

Gencin bir ideolojisi var, bir derneği veya partisi de var ama sahip olması gereken değerleri yoktur. Merhamet ve adalet duygusundan yoksun, ruhsuz, yürüyen, yiyip içen bir makine haline dönüşmüş.

Bir gün kaybettiğimiz değerleri konuşacağız belki ama o gün iş işten geçmiş olacak. Ve o gün bugündür aslında. Hepimiz, “evlat” diye yiyen içen robotlara sahip olacağız ve ancak bunun suçlusu gençlerimiz olmayacak.

Üstadımız Prof. Dr. Haydar Baş’ın eğitim anlayışında; “Başarısız öğrenci yoktur, başarısız öğretmen vardır” sözünden hareketle, sorumsuz, duygusuz, düşüncesiz evlat yoktur; bunları bu şekilde yetiştiren ebeveynler vardır.

Gençlerimizin ulaşmak istediği menzil mana değil, maddedir. Maddeyi esir alan değil, maddeye esir olandır. Mana için maddeyi harcamıyor, madde için manayı harcıyor. Ve bunun da suçlusu anne babalardır.

Hile ile rakibini yenmeye siyaset denmez” diyen o büyük insan, bugünleri görseydi kim bilir neler söylerdi. Yalan ve dolan ile, iftira ile ve hatta tuzak ve hilelerle karşındakini alt etmenin adına ne insan denir ne de insanlık.

Allah’ın adaletinde zaman aşımı yoktur. Aşağıların aşağısına inmiş, aşağılık varlıklara hayvanat bahçesinde bile rastlayamayız. Çünkü onlar kendi dillerinde Allah’ı tesbih ederler. Onlara hayvan olma görevi verilmiş, bizlere de insan olma. Ve güzel günde insan mısın hayvan mısın anlaşılmaz. Hısım olurken değil, hasım olurken insan olup olmadığın ortaya çıkar. Allah, hepinizi hayat boyu insanlarla karşılaştırsın. İnsan görünümlü, vefasız, adaletsiz ve şerefsiz varlıklardan uzak tutsun…

İnsan Olmayı Kaybetmek
Başa dön