İran Genelkurmay Başkanı Suriye’den sonra sıranın Türkiye’ye geleceğini söylemesi AKP’yi acayip kızdırmıştı. Bu sözden gocunacak ne var, anlamadım. Obama “İran ile ilişkilerinizi gerin” talimatı verdi de, hükümet İran’ın bu dost ve kardeşçe uyarısını bahane ile İran’a da cephe mi açıyor?
Yoksa BOP eş başkanı olarak Sayın Erdoğan, sıranın Türkiye’de olduğunu biliyor ama bu sırrı, İran açığa vurunca mı rahatsız oluyor? Her ne ise sonuçta sırada da olsa, asıl hedef de olsa sonucu değiştirmiyor. Ancak asıl hedefin Türkiye olduğunu da asla unutmamak gerekir.
Asıl hedefin Türkiye olduğunu Prof. Dr. Haydar Baş Bey, ta birinci körfez harbi çıkarken söylemesine rağmen, ne halkımız bu uyarıyı dikkate alarak gereğini yaptı, ne de siyasi iktidarlar önlem aldı.
Birinci körfez çıkarmasında ABD Bağdat’a kadar gelmesine rağmen, Saddam’ı devirememiş geri çekilmişti. Bugün kuzey Irak denilen bölgeye uçuş yasağı getirmiş ve sözde Kürt devletinin filizlenmesi için ikinci körfez harbini beklemiştir.
Barzani ve Talabani Türkiye tarafından barıştırılarak güçleri birleştirildi. Saddam bu oluşumu bozmasın diye de “çekiç güç” denilen ABD askeri varlığı Türkiye’de konuşlandırıldı.
Yıllarca bütün iktidarlar istisnasız bu kuvvete müsaade etmiştir. Irak’ta sözde Kürt devleti temelleri atılırken, Türkiye’de konuşlanan çekiç güç PKK’ya destek vermiş ve Irak’taki oluşumun garantörlüğünü yapmıştır. Bugün dönüp arkamıza baktığımız da o günleri daha iyi yorumluyoruz.
Tabi bu günleri, o gün görerek “ABD bu bölgede Kürt devleti kurmak istiyor, Irak bahanedir” diyen Haydar Hoca dinlenmiş olsa, şu an terör diye bir sorunumuz kalmayacaktı.
Ve yine o yıllarda “Batı her zaman bu bölgenin iki büyük gücü olan Türkiye ve İran’ı çarpıştırmak istiyor. Eğer bunu başarırlarsa Ortadoğu yok olur, İslam dünyası tarumar edilir” gördüğümüz gibi İran ile atışmaya başladık bile…
Burnunun önünü bile göremeyen siyasiler; bugün kendi elleri ile Esat yönetimini yıkıp yerine PKK’yı getirdiklerinin farkındalar mı acaba? “Esat gidecek” diyenler neden “PKK gelecek” diye lafın tamamını söylememişler? Herhalde halkı akıllı gördüklerinden!
İmparatorluk varisi olan Türkiye; bağımsız siyasetçi elinde bir anda süper güce dönüşebileceği için bu bölgede atılan her adımın içerisinde mutlaka Türkiye var. Bizler bu tehlikelere dikkat çekerken “sizler paranoyaksınız” diyen, Atlantik’in yerli ajanları, bugünkü tabloya bakıp utanacakları yerde, arsızca “zalim avcıya itaatkâr köpek” rolünü devam ettiriyorlar.
Türkiye’nin etrafı çepeçevre ateşle sarılı durumda, Suriye ve içeri atılan askerlerle meşgul olmaktan asayişi PKK’ya teslim etmiş durumdayız. PKK yol kontrolleri yapmakta, asker ve kaymakam hatta vekil kaçırmaktadır. İktidar ise; iftar salonlarında bol ilahili, bol ağlamalı şovlar yapmaktalar.
Clinton Türkiye’ye geldi ve Suriye için uçuşa yasak bölgeden söz etti. Bu filmi izlemiştik, Irak’ta da böyle başladı. ABD yine piç doğurdu ve büyütmesi için kollarımıza teslim etti. Türkiye’nin “şefkatli” kolları ikinci Kürdistan’ı da büyütecek, sonra Büyük İsrail’e teslim edecek.
Sırada değil, hedefin hatta ateşin tam
ortasındayız.