Duymuşsunuzdur.
Türkiye mutluymuş!
Hatta gelecekten de umutluymuş.
Kim mi söyledi?
Valla ben söylemedim.
Devlet kurumu, TÜİK söyledi.
Ne kadar devlet kurumu onu bilmiyorum.
Malum?
Siz anladınız, ne dediğimi.
Neyse.
TÜİK Yaşam Memnuniyeti 2015 sonuçlarını yayınladı. Bu sonuca göre, mutlu olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 56,6?
Hay maşallah!
Nazar değmez inşallah!
Ayrıca halkın yüzde 74,4'ü de gelecekten umutluymuş. Varsın ülkede canlı bombalar patlasın, mahalle ve ilçeler "yeniden vatan yapılmak için" taş üstünde taş bırakılmasın?
Sen ankete bak, yeter!
Rakamlar yalan mı söyleyecek değil ya!..
Bu kadar "mutluluk", düşman çatlatır!
Açlık sınırı bin 600 lirayı açtı, asgari ücret zar zor bin 300 lira oldu. Ölümcül ceza ve vergiler, bu bin 300 lira için yağdı. İnsanlar işlerinden oldu bu artış sonunda, ama herkes mutlu!..
Tam Aziz Nesin'lik ya?
Merak ediyorum, TÜİK bu anketi nerde yaptı. AKP genel merkezi veya belediye meclis üyeleri arasında mı yaptı?
Yahut "ak" hatunlar arasında mı yaptı?
Onlarda bile bu sonuç çıkmaz çünkü aralarında inanılmaz rekabet var.
Neyse koskoca devlet "sen mutlusun" diyorsa, mutluyuzdur!
İtiraz edecek halimiz yok ya?
Ne haddimize!
Cebinde çay parası olmayan insanların, kişi başına düştüğü söylenen on binlerce dolar milli gelirle nasıl avunduklarını hatta bu iddiaları nasıl savunduklarını gördük.
Kişi başına düşen milli gelirin ne olduğunu bilmiyor ki, zavallı, cebine gireni bilsin. Başkasının cebine girenle avunmayı öğrettiler çünkü.
Cengiz altın çıkarıyor, o mutlu oluyor.
Artvin'in altı oyuyor o savunuyor.
Yukardan aşağı Artvin kayıp gelecek, ilk o "kader" diyecek. Ampul kafalı, cop yiyen, gaz soluyan Artvinliye karşı çıkıyor, mutlu mutlu?
Ulan hani ülkede maden yoktu.
Ya Lozan'da verilmişti.
Nedir madenlerde oynanan bu ali Cengiz oyunu, diye sormuyor, sorgulamıyor.
Ampul kafa demiyim de ne diyim, siz söyleyin!
Kod kafa mı?
NATO kafa mı?
CIA kafa mı?
Neyse siz istediğinizi deyin, hepsi aynı kapıya çıkar nasıl olsa. Bu ülkenin gündemine "kaynak" gerçeğini bomba gibi indiren Prof. Dr. Haydar Baş'tır.
Bazı zihinlerde emin olun, "Gezi" büyüklüğünde bir korku bıraktı Sayın Baş.
Milleti uyutmayı başardıkları halde, nedir bu Baş korku?
Nedir bu Haydar Baş rahatsızlığı?
Veya hazımsızlığı?
Hemen söyleyeyim:
Bu işin içinde ABD var.
Kim ne derse desin.
Prof. Dr. Haydar Baş'a "Rusçu" iftirası, " Lozan'da, ülkedeki madenlerin işletmesini bize vermezseniz, Türkiye'nin doğu sınırlarını tanımayız" diyen ABD'nin işidir.
Atatürk o günü resti çekmişti, Haydar Hoca bugün devam ettiriyor.
Haydar Baş'a "Rusçu" iftirası istihbarat örgütlerinin işi, bunda zerre şüphem yok. Bu iftirayı atanların "milliyetçi" veya "dinci" görünümleri sizleri aldatmasın, hepsi ajan kişilikler.
Bunlara alet olanlara soruyorum: Haydar Baş'ı iktidar yaptınız da kaynakları Ruslara mı verdi?
Yani "Rusçu" bir insan mı "kaynaklar Türk milletinin" diyor. Bunu ancak "kaynaklar Lozan'da verildi" diyen, ABD ajanları söyler.
Ben o ajanları gördüm.
Ülkeyi sokak sokak teslim almışlar.
Altın, bor, toryum, petrol, aklınıza ne gelirse hepsi verilmiş, birde utanmadan konuşuyorlar. Ve "siz mutlusunuz" diyorlar.
Ülke kaynakları, yandaşa ve ecnebi şirketlere değil de, Prof. Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ile vatandaşlık maaşı, çocuk maaşı ve 5 bin lira asgari ücret olarak ceplere indiği zaman mutlu olacağız.
Bir eve aylık en az 7 bin 500 lira girecek ve mutsuz olacağız bu mümkün mü? Veya bunun tersini düşünelim: Bir eve giren para, asgari bin 300 lira olacak ve biz mutlu olacağız.
Ülke kaynaklarını işletip ülkeyi, Bağımsız Türkiye yapmadıkça, mutsuzuz. Değil TÜİK, kim söylerse söylesin.
Madenler gündeme geldikçe, Haydar Baş'a "Rusçu" iftiralarının aynı anda atılması çok manidar doğrusu?
Biz, mutlu değiliz. Gelecekte umutlu da değiliz. Ali Cengiz oyunlarıyla kandırılan milyonların, kaynaklar üzerinde aç sefil bir vaziyette uyutulduklarını görürken hele?