Irak’ın, bugünkü hale nasıl geldiğini hatırlayalım önce. Saddam’ı devirmek için Irak’ı işgal eden ABD, Bağdat yakınlarına kadar gelmesine rağmen, ilk çıkarmada Saddam’ı devirmekten vazgeçmişti.
Ne yaptı?
Irak’ın Kuzeyi’nde Uçuşa Yasak Bölge oluşturdu. Eğer Saddam’ı 1991’de ilk çıkarmada devirseydi, Barzanistan oluşmayacaktı. Zamana ihtiyaç vardı. Bunun için en az bir 12 yıl beklediler. Irak Kürt Yönetimi oluşumunu tamamladı, sonra Irak’a ikinci müdahale yapıldı.
Irak bugün ikiye bölündü ama üçe bölünmesi an meselesi. Şii, Sünni ve Kürt diye? Barzani, her türlü “devlet” oluşumunu tamamladı. “Bağımsızlık” ilan etmek üzere… Sonra, “Arap Baharı” adı altında Mısır’da yaşananları biliyoruz. Libya, Tunus ve Yemen’i de unutmayalım.
En önemlisi de, Suriye?
Suriye’de, ABD’nin desteklediği yüzlerce terör örgütü, ülkenin altını üstüne getirdiler. Milyonlarca Suriyeli mülteci ve sığınmacı durumuna düştü. Türkiye’nin aldığı yaralar, maddi kayıplar ve sınır güvensizliği de çabası?
Irak’ta istenen, Suriye için de isteniyor. Yani Suriye’de; ikiye, üçe belki dört de bölünecek. Çünkü bunu İsrail istiyor. İsrail ister, ABD planlar, bu hep böyledir. Ve ABD, Ortadoğu’da İsrail isteklerini yerine getirmek için hiç acele etmez, sadece belirlenen plana göre hareket eder.
Barzani oluşumu için, ilk işgalden sonra 12 yıl beklediler. Şimdi de Suriye için “Güvenli Bölge” demeye başladılar. Obama döneminde bu istek Türkiye’nindi(!) ama bunu ABD kabul etmedi neden? Hep düşünmüşümdür, “Türkiye bunu neden ister ve ABD, neden bunu reddeder?” diye.
Şimdi düşünün;
ABD isteğini Türkiye’mi seslendirdi? Veya Türkiye’nin isteğine ABD mi boyun eğdi? Oyun içinde oyun… Eğer Türkiye, Suriyelilerin kendi topraklarında olmasından rahatsızsa, neden onları vatandaş yapmak istiyor? Bir sürü soru…
ABD’nin en iyi bildiği oyun, “iyi polis-kötü polis” oyunudur. Bunu hiç unutmayalım. İsrail’in istediği öncelikli olarak, Irak ve Suriye’nin, sonra da Türkiye’nin parçalanmasıdır. “Uçuşa Yasak Bölge” ile Irak bölündü. Şimdi Suriye’de bir “Güvenli Bölge” ile Suriye’yi bölecekler.
Astana’da, Suriye’nin “toprak bütünlüğüne” imza atan Türkiye’nin, bu oyuna gelmemesi gerekir. Trump, bu hamlesiyle hem Türkiye’yi Rusya ile hareket etmekten menetmek istiyor, hem de Irak’ta sergiledikleri oyunun bir benzerini Suriye’de uygulayarak, bu ülkenin biran önce parçalanmasını istiyor.
ABD, bir taş ile iki kuş vurmak istiyor!
PYD’yi kendine “ortak” yapan ABD, “Güvenli Bölge” diye oluşturacağı oluşumun Irak’takinden farklı olmayacaktır. Kürtleri kullanarak oluşturduğu oluşumun, adı “Kürt” olabilir ama aslı İsrail oluşumudur. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.
İktidar çok dikkatli olmak zorundadır. Birkaç yıl sonra “Bizi Trump kandırdı!” derse, iş işten geçmiş olur. Atı alan Üsküdar’ı; Irak’ı, Suriye’yi, alan, Fırat’ı geçmiş olur. Netanyahu’nun “Ürdün’den Akdeniz’e kadar gevenlik” vurgusu, emin olun Arz-ı Mev’ud’tan başka bir şey değil.
Herkes aklını başına toplamalı. Özellikle ABD’nin kendilerine “devlet” kurduğunu sanan Kürtler varsa, bilmelidirler ki, Müslüman kaldıkları sürece, ABD’nin kendilerine böyle bir ikramı olmayacaktır. Müslümanlıktan çıksalar yine olmayacak. Ne Müslümanlıktan çıkalım, ne insanlıktan. Birliğimizi muhafaza edelim.
ABD, Ortadoğu’da her şeyi İsrail yapıyor. Trump ilk telefonunu İsrail’e açtı. Kabinesini önceki hükümetlerin “Kuduz”larından kurdu. Kimi, ısıracaklar dersiniz!
Kudüs’ü İsrail’e başkent yaparsa, olacakları sen seyret!
İsrail’in Yinon Planı, BOP görünümünde adım adım gerçekleşiyor. İsrail’in Büyük İsrail olduğu, Müslüman ülkelerin de mezhepsel kavgalarla, küçültülmesini ve parçalanmasını sağlamak. Çıkacak sorunlarda da çözüm adresi olarak İsrail’i görmektir, bu plan. Bir gazetecinin görüşü, düşüncesi ve planı, İsrail devletinin ve hatta ABD-İngiltere’nin, yani BOP’un planı oldu.
Etnik ve mezhepsel kavgalarla birbirine düşürülmüş İslam ülkelerinin parçalandığı ve İsrail’in içlerinde bir “süper güç” olarak çıktığı yeni bir Ortadoğu…
Plan bu, hesap bu!
Suriye’de bir “Güvenli Bölge” İsrail’e yarar. Türkiye’yi böler, Rusya ile ilişkilerini bozar. ABD, hem Rusya ile aramızın açılmasını hedefliyor, hem Türkiye’yi tekrar yanına çekmek istiyor. Türkiye, ABD’den uzaklaştıkça, kendi güvenliğini garanti altına alır.
Önümüzdeki günler, “Trump, Türkiye’ye boyun eğdi!” gazı verilirse, bilinki bu gaz İsral gazıdır. Bu gaza gelirsek hem kendi güvenliğimizi, hem de bölge güvenliğini tekrar tehlikeye atarız. Trump’ın, Gülen havucuna da kanmayalım. Türkiye, Rusya ve İran ile hareket etmeye devam ederek, bu doğru adımların sayısını artırmalı ve PYD konusunda Rusya’dan garanti almak zorundadır.
Artık her şeyin Türkiye için olması dileğiyle…