ABD ve İsrail'in 'eşek arıları'

ABD ve İsrail dedim ama siz buna İngiltere'yi de ekleyin. "Ortadoğu'da yaprak kıpırdasa", bu üç ülke istihbaratlarının bilmemesi mümkün değil. 

Gizli bilgileri sızdırdığı için kaçarak Rusya'ya sığınan ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı CIA ve ABD ulusal güvenlik dairesi NSA'nin eski ajanı Edward Snowden, IŞİD'in bölgede İsrail'in güvenliğini sağladığını söylemişti.

Yine Snowden, "ABD, İngiltere ve İsrail istihbaratları dünyadaki bütün terörü 'eşek arısı yuvası' (Hornet's Nest) adlı bir strateji ile bir araya getirmeye çalışıyor" demişti.

Yani işin içindeki adamın itirafı, böyle?

Şuan yaşanan gelişmeler ve sonuçlar, Ajan Snowden'i doğruluyor. Bir yandan İslam ve Müslüman terör ile eşitlenmiş olarak, Batı'dan kovulmaya çalışılırken veya hakları gasp edilirken, öte taraftan Müslüman kendi coğrafyasında, yine bu terör örgütleri bahanesiyle işgallere uğruyor, yerlerinden ve yurtlarından oluyor.

ABD ve İsrail'in "eşek arıları" hep, Müslümanları sokuyor. Batı'da sokuyor, doğuda sokuyor!

Değil Amerika ve Avrupa'da, Müslüman kendi coğrafyasında dahi istenmiyor. Adeta, "Müslümansız bir dünya" isteniyor. Müslüman mı, ya "radikal", ya "ılımlı" olmak zorunda!

Ya IŞİD lideri Bağdadi yolunda, ya FETÖ lideri Gülen yolunda!

İkisi de, Sünni!

İkisi de, Amerikani!

Amerika, hepsinin üst aklı!

İsimlere takılmayın, işin mahiyetine bakın derim.

Bugün, Bağdadi veya Gülen isimleri tedavülde olur, yarın bu isimlerin yerini, başka isimler alır. Mesela ABD şuan, bir "yeni marka terör örgütü" piyasaya sürmek üzere? Yenilen(!) IŞİD'i piyasadan çekiyor. IŞİD'i tedavülden kaldırıyor. Piyasadan çekiyor.

Bu İŞİD lideri Bağdadi'nin, ABD'li senatör John McCain ile birlikte onlarca resimleri yayınlandı. Daha bir hafta önce Suriye'de, ABD helikopterleri, IŞİD'in kamplarına inip kalktı.

Ortada bir Holloywood filmi var. Ortadoğu çölü ABD'nin Açıkhava studyosu?

ABD, geliştirdiği tezlerle, dünyayı sürekli yönlendirmeyi ne yazık ki başarıyor. Kaos çıkartarak yönetiyor veya sömürüyor.

Dünyaya radikal İslam'ı üretip salanda Amerika, dünyayı bundan kurtarmak iddiasıyla, ülkeleri işgal edende?

"Medeniyetler Çatışması" tezini geliştiren de Amerika, bu teze karşı güya antitez geliştiren, "Medeniyetler İttifakı" tezinin sahibi de, yine Amerika.

"Radikal İslam" made ın USA, "Ilımlı İslam" da? Tabi Siyasal İslam'da? Tıpkı, Sait Nursi ile Lawrens'in aynı adreslerin ürünü olmaları gibi?

ABD, kendi "mücahitlerini", kendi "Müslümanlarını",  yani kendi "eşek arılarını", yetiştirip, hep Müslüman'ı sokturuyor. Peki, bu böyle ne kadar devam edecek? 

ABD'nin arkasında olan "hoca"yı, "Müslüman"ı veya "dini lider"i, "dinci siyasetçiyi" dinlemeye alışmış "Müslüman" halklar veya toplumlar, ne vakit uyanacaklar?

Üzerlerinde oturdukları toprakların altlarından çekildiğini ne zaman görecekler? 

Kaynaklarının sömürüldüğünü, Müslümanlığın evvela o kaynaklara sahip olmak olduğunu, daha neler yaşayacaklar ki, anlayalar?

Ülkelerinden kaçıp, "mülteci" ve "sığınmacı" olarak, ecnebi kapılarında daha ne zamana kadar içeri alınmayı bekleyecekler? 

Çocuklarının denizlerde boğulmaları, kaybolmaları veya kadınlarının namuslarının kirletilmeleri, ne vakit sonlanacak?

Bugün; Irak, Suriye, Libya, Yemen, yarın; Türkiye ve İran? 

Ya Kürtler?

Biliyorlar mı, kendilerinin de "Müslüman" olduklarını? En kötü sonu, ABD'nin kendilerine sakladığının farkındalar mı? Kendilerinin ABD tarafından, en muhtaç oldukları dönemde satılacaklarını, acaba düşünüyorlar mı?

Devlet olan Müslüman ülkeler, ABD'nin İsrail için açtığı Arz-ı Mev'ud bölgesinde varlıklarını parçalanmadan sürdüremez durumda oldukları halde, Kürtler, kendilerini nasıl bir kaderin beklediklerini sanıyorlar?

Emperyalizmin düdüğünü çalan, kendi ölüm sirenini çalmıştır. Bu böyle biline? Kimse ABD ve İsrail'in "eşek arılarının" kendilerine bal yaptığı hevesine kapılmasın.

Müslümanlar düşünceye ve düşünene önem vermiyorlar, o yüzden bu haldeler. Düşünenin ölüsünü severler, dirisinden haz etmezler. ABD, dünyada ne kadar düşünen varsa yanına almış, büyük paralarla, onlara tezler hazırlatıp, işte böyle her tarafı kırıp döküyor. Kovboydan başka bir şey beklenmez.

Sizlere soruyorum: ABD'nin "Ilımlı" veya 'Radikal İslam'ına karşı Müslümanların tezi nedir?

Yok mu?

Var da, haberimiz mi yok?

Var, görmezden mi geliyoruz?

ABD'nin bütün tezlerini çürüten tezler, bir Müslüman Türk'te mevcut. Arkasında ABD olmadığı için ve o, ABD'ye yaslanmadığı için, yalnız bırakıldı.

Prof. Dr. Haydar Baş'ı yalnız bırakmak, kulak ardı etmek, işte böyle ağır bedeller öğretir, Müslüman'a ve Türk'e?

Müslümanlar veya biz Türkler, Batı'yı yenen, "İngiltere'nin yenilmez olduğu" anlayışını yıkan Atatürk'ü dahi anlamadık, hakkıyla değer vermedik ki, Prof. Baş'ı anlayıp da, peşinden gidelim.

Has tohumu bitirmeyen, toprak utansın!

Toprak zehirli olunca, yerli tohumu bitirmedi. Önce toprağı zehirden arındırmak gerekiyor galiba?

Türkiye, sürünerek Atatürk'e de gelecek,  Sayın Haydar Baş'a da? Ama inşallah iş işten geçmiş olmaz. 

Sayın Baş'ın ekonomik ve kardeşlik tezleri, ABD'yi de hizaya getirir, İngiltere ve İsrail'i de?

Allah, dünyaya yeni düzen getirmeyi, bir Türk'e görev olarak vermişse, buna karşı, dâhili ve harici bedbahtların yapabileceği hiçbir şey yoktur. Geleceğin dünyasını, Bağımsız Türkiye şekillendirecek.

Buna ister inanın, ister inanmayın. Dünyaya temel çivi, Trabzon'dan çakılacak. Gözlerine ABD çivisi çakılmışların, bunu görmemeleri, bir şeyi değiştirmez. 

ABD ve İsrail'in 'eşek arıları'

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön