Türkiye, nihayet yanlış Suriye politikasından da çark etti. "Başımıza her ne geldiyse, yanlış Suriye politikasından geldi" diye itiraf edileli, bir yıl oldu.
BOP'un içinde ancak çıkabildiler. Çok git geller yaşandı ama nihayet "Kardeş Esad" dönemi de başladı. "Emevi Camii'nde namaz" işi, çoktan yattı. İktidarın Suriye politikası da, iflas etti.
Yanlış Suriye politikasının bedeli, 100 milyar dolar zarar, 5 milyon mülteci yükü ve Kilis, Hatay gibi şehirlerimizin değişen tehlikeli nüfus yapısı?
Suriye'ye gireceklerdi, Suriye, Türkiye'ye girdi!
ABD'de de bazı çevreler ve Fransa başta olmak üzere birçok ülke, "bu savaşı Esad kazandı" diye, açıklamalar yaptılar. Esad kazandı ise kaybedenler kimler?
En başta Türkiye, gerisini saymasak da olur. Zaten hedef Türkiye idi. Aklıma gelmişken sorayım: "Türkiye'nin çıkarları, Suriye'nin yanında olmayı gerektiriyor" dediğimizde, "Esad Şii" diyenler, acaba şuanda ne diyecekler?
Şimdi Sayın Erdoğan Esad ile el sıkışınca, Şii mi oldu? Netanyahu ile el sıkışınca Yahudi olunmuyor da, Esad ile sıkışınca nasıl "Şii" olunuyor, bir açıklasınlar.
Aklınızı Hüsnü amca sevsin ne diyeyim!
Neyse?
İsrail, bir yılan gibi başkaldırdı gördünüz mü? "Barzani'nin arkasındayız?" dedi. Bugüne kadar, Suriye ve Irak konusunda kayıplara karışan İsrail, ne oldu da şimdi harekete geçti?
"Büyük İsrail" riske girmeye başladı çünkü. "Kürtlerin devlet kurmaları onları hakkıdır" dedi. İşte, Kürt kardeşlerimiz arkalarındakilere bakıp, iyi düşünmeliler. Nasıl bir oyunun kurbanı olduklarını, fark etmeliler.
Ayrıca, ABD'nin "referandum" için "zamanı değil" dediği tamamen bir oyun. İsrail ile aralarında "iyi polis-kötü polis" oyunu oynamaktalar bu bir, ikinci, burası çok önemli: "ABD kendine bu bölgede bir küçük Amerika" kuruyor.
Her dediği çıkan, Prof. Dr. Haydar Baş Bey dünkü yazısında, aynen böyle söyledi. En az on yıldır, iklim değişikliğine dikkat çekerek, "ABD'nin bölgemizde kendine vatan aradığını" haykırmakta?
Bugün, iktidar isteyerek olmazsa bile şartlardan dolayı, Prof. Dr. Haydar Baş'ın, dediklerine geldi. Bunu iyi görelim. Rusya ve İran ile ilişkiler, Suriye ile geldiğimiz son nokta, Barzani ile gerilen ilişkiler?
İnsanımız dinleseydi, bu kadar bedel ödemezdik. İktidar dinleseydi, 15 yıl koştukları BOP yolun sonunda, "beka sorunumuz var" noktasına gelinmezdi.
En sonunda Sayın Baş'ı dinleyeceksiniz madem, başında niye dinlemiyorsunuz?
Bugün ABD'nin gerçekten sınır komşumuz olduğunu görelim. Ve kasırgalarla boğuşan ABD'nin, bölgemizden gideceğini sanmayın. Baş Hoca'nın konuyla ilgili yazısını, bir daha okuyun.
ABD bölgede, İsrail ile bir paylaşım yarışına gidecektir. Bundan böyle PKK ABD'nin, Barzani İsrail'in?
İşte size paylaşım!
Barzani İsrail'den 200 bin Yahudi'yi kendi bölgesine taşımak istiyor. Hangi gerekçe ile derseniz: Güya 200 bin Kürt İsrail'e yerleşmiş de, onları getiriyor.
Sen onu külahıma anlat!
200 bin Yahudi, Kuzey Irak'a yerleştirilerek, bu bölge Yahudi vatanı yapılıyor.
Bölge İsrailleştiriliyor!
Türkiye; Suriye bu hale geldikten sonra, hatadan dönse ne olur?
Irak parçalandıktan sonra, Barzani ile ilişkileri gerse, ne olur?
Atı alan Üsküdar'ı geçti!
Yine de, yanlıştan dönmek çok önemli. Ancak 15 yılın sonunda, doğruyu gören bu iktidarın işi çok zor. Yakında gemiyi terkler başlayabilir. ABD, AKP içinde, bir çare arayışında?
Ülkeyi BOP'un içine sokmada büyük payları olan, Davutoğu- Gül ikilisine, pusuda yatan Arınç'a, "Ankara'yı parsel parsel satan" Melih'e, sakin görünümlü muhallebici Kadir'e, çok dikkat edin.
Atlantik, "eşeği boyayıp", bir daha satma derdinde. İçerdeki uşakları, "Batı ile iyi ilişkileri olan İslamcı bir iktidar şart!" diye seslendirmeye başladılar.
Saray başta olmak üzere her yerde kavga var. Bölgedeki gelişmeler, içeride sıkışma ve sıkıştırmalara, bu da sinirleri geremeye sebep oluyor. ABD ve İsrail'in yaşam boruları, içeriye döşenmiş.