Dün, 15 Kasım'dı.
"KKTC" diye bir devletin, ilan günüydü. 15 Kasım 1983 yılında, merhum Rauf Denktaş'ın gür sesiyle, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dünyaya ilan edildi. Barış Harekâtı'nın üstünden ise tam 43 yıl geçti.
20 Temmuz 1974?
Ada'da devlet olduğumuzun üzerinden 34 yıl geçmiş. Tanıyan bir tek ülke yok. Ne bir Müslüman veya Türk ülkesi tanıdı, ne de bir, ecnebi ülkesi. Size temin ederim ki, AKP tanısın, onlarca ülke tanır.
Fakat yok?
Geldiler "Annan Planı" dediler, başka bir şey demediler. Rauf Denktaş'ı, Allah almasaydı, Silivri alacaktı. Hemen hemen içeri giriyordu "Ergenekon"dan? Artık ne olduysa, Denktaş konusunda bir anda geri adım atıldı.
Neyse geçti gitti o günler. İrdelemenin faydası yok. Bugün 18 ada, 151 kaya parçası Yunan işgali altındaysa, bilmiş olun ki, "Yunan uçağı düşüreceklerdi!" şeklinde gelen suçlamalar ile askerin elinin kolunun bağlanmasının çok büyük rolü var.Bir bağlandı mı, bağlanıyor demek!
O günden sonra, Yunan işgali başladı, devam ediyor. Yani sınır ihlali yapan Yunan'a kurşun atmak, direk "Ergenekonculuk" sayılacaktı. Haliyle Yunan'ın elinde Kıbrıs'ı almanın ne büyük "Ergenekonculuk" olduğunu, varın siz hesap edin!
Ne kadar embesil varsa bu fetocularla birlikte bizlere o günler "Ergenekoncu" demiştiler. Hâlbuki ne askeriz, ne devlet memuru, ne başka bir şey. Sadece, vatanseveriz?
Neyse konuya dönecek olursak; KKTC'yi lav edip, Türkü Rum'un insafına terk etmek, "Annan Planı" olarak adlandırılmıştı ama bu sadece siyahî Annan'ın planı değildi tabi ki, ABD'nin, İngiltere'nin planıydı.
"Annan" denen herifi her gördüğümde, siyah bir yılana benzetirdim. Meğer yılan bir tane değilmiş. Sonra "Annan'cılar çıktı ki, sormayın, rengârenk yılanlardı. Sadece Kıbrıs'ı değil, Türkiye'yi de sarmıştılar.
"Cemaat" halinde, sarıyorlardı!
Neyse!
Kıbrıs verildi fakat Rumların aç gözlülüğü sayesinde, adanın yüzde yüz Rum'a gidişi, sadece biraz gecikti.
Türkiye, 5 gün önce "Atatürkçü" olan bu iktidarın eliyle, uluslar arası birçok haklarını ne yazık ki, devretme noktasına geldi. Bütün dayanaklarımız delik deşik edildi. Garantör devletlerin izni olmadan, Rum tarafı tek başına hiçbir yere üye dahi olamazken, AKP sayesinde Kıbrıs bugün AB üyesi.
Buyur, atla pirincin taşını!
Rum tarafı AB üyesi iken, hiçbir uluslararası kısıtlamaya tabi değil ama Türk tarafını tanıyan yok. Türkiye'de egemenliği AB'ye devretmek için, her imzayı haçlı seferi başlatmış Papa heykeli altında atarda, Kıbrıs'ın Rum'a gitmesine engel olur mu?
"Kıbrıs yüktür" dediler, başka bir şey demediler. "Çözümsüzlük çözüm değildir" diye, her gün duymaktan, artık kına gelmişti.
Ne oldu?
Neyi çözdünüz de sustunuz, böyle!..
Hiç.
Rum tarafı "adayı boşaltın, öyle verin!" dedi, referandumda, bunlar da, 'Annan'ı da alıp sustular. AKP, KKTC'de vatandaşlara "Sizler "EVET" deyin, şayet sonuç "HAYIR" çıkarsa, biz ülke ülke gezip KKTC'nin tanınmasını sağlarız" demişti.
Kıbrıs'ı hatırlayan var mı?
Bir Egemen Bağış hatırlamış baksana, KKTC vatandaşı olmuş. Artık "kutular" deniz yoluyla ulaşır, "ayet sallayan" bakana?
Bugün Ortada sadece, "kumar"dan para kazanan KKTC var. Çok yazık. Oysa Prof. Dr. Haydar Baş'ın KKTC ile ilgili öyle muazzam projeleri vardı. Kıbrıs'ı dünyanın cenneti yapacak, projelerdi. Kıbrıs, dünyayı besleyen bir ada olacaktı.
AB, kendi NATO'sunu kuruyor. Soruyorum, NATO varken, AB orduyu, kim için kuruyor?
Diyelim NATO'ya güvenmiyorlar, kendileri için kuruyorlar. AB üyesi ülkeleri korumak için kuruluyor. Kıbrıs AB üyesi değil mi? KKTC'yi Yunan'a karşı koruduk diyelim, peki 23 AB ülkesine karşı koruyabilecek misiniz?
Hepsi bir imza ile oldu. Sorumsuz bir imza bakın, 23 ülkeye karşı savaş vermenizi gerektirecek, noktaya geldi.
KKTC hiç olmadığı kadar tehlike altında!
Dünya enerji devlerinden, İsrail hesabından bahsetmedim bile.
Yunanistan'a karşı il sınırlarımız içindeki adalarını koruyamayan Türkiye, 23 AB üyesi ülkeye karşı, nasıl koruyacak?
AB Ordusu, senin için kuruluyor Türkiye'm!
70 yıl aradan sonra, Avrupa Ordusu için imzalar atıldı.
AKP'nin ilk dışişleri bakanı Yaşar Yakış vardı, hatırladınız mı? Bu adam bir kez sesli düşünmüş, "biz bu imzayı atarsak, Kıbrıs'ta işgalci duruma düşeriz" demişti. Sessiz sedasız görevden alınmıştı.
Olay bu?
Her şeyi bilerek yaptılar, hiçte kandırılmadılar!..
Kandırılan sensin, ey millet!