Sayın Devlet Bahçeli, seçim istedi yine.
Bahçeli seçim istedi ise olur. Üçlü koalisyon döneminde ABD, Türkiye'ye Derviş yollamış, "15 günde 15 Yasa" çıkmış, Atlantik'in ekonomik endişeleri sağlama bağlanmış, ardından "fırlatılan kasa" hadisesinden sonra da yine Bahçeli seçim istemiş, ardından AKP gelmişti.
16 yıllık AKP döneminde de, hemen bütün seçimler, Bahçeli isteği ile gerçekleşti. Veya Bahçeli duyurusuyla diyelim. AKP ile birleşme kararı almış Bahçeli'nin, yine "seçim" demesi, bilin ki Saray'dan habersiz değil.
"Vatanda millete hayırlı olsun" demeyeceğim. Çünkü hayır üzere giden ne bir iktidar var ne de bir toplum. Sürekli "kandırılan" halk, af edersiniz "iktidar" "EVET" diye diye bir "kıyamete" gidiyoruz. Öyle değil mi?
Yalansa deyin, yalan!
Kim ne isterse veren iktidar, ne zaman ne isterse veren bu halk, en son şeker fabrikalarını kaybetti. Kaybedecek bir şey de kalmadı. Fabrika, sanayi, tarım, ekonomi, itibar, din, ahlak, aklınıza ne gelirse gitti.
En iddialı oldukları alan, dindi, arka bahçelerinde bile "deist" yetişti. Ona göre hesap edin işte!
Milletin kurbanını, zekâtını, fitresini toplayıp, Allah'ın çölünde "su kuyusu" açtıklarını iddia eden Bülent Yıldırım gibiler, kandil günü Müslüman Suriye'nin başına atılan füzeler için "az geldi, içimiz serinlemedi" diyebiliyor.
Yani ülkenin her alanda çivisi çıkmış. Ne ekonomi kaldı, ne para kaldı, ne din kaldı, ne iman kaldı. Bir tek can kaldı, o da Suriye ve İran'dan sonra, artık bir sürü bayram ve kandil geceleri var, yüzer yüzer haçlı füzeleriyle alınacak.
Füze Savunma Sistemlerimizde yok, Suriye gibi, ne atsalar içimize düşecek. Hani AB ve ABD olarak ne verseler, iktidar eliyle aldık ya, bu defa havadan gelecek, verecekleri "akıllı" şeyler.
Arkamızda Rusya yok, S-400 zaten hiç inanmadım geleceğine, ABD'nin Patriotları ki bunlar genel de patlamaz, ancak kiraya vermişlerdi, onu da söküp götürdüler.
Biz Kürecik'te İsrail'i dahi koruruz ama kendimiz "iman" kuvvetiyle korunuruz. Beğenmediğimiz Suriye, 103 füzeden 71'ni havada vurdu. Üstelik Sovyet dönemi savunma sistemleriyle. Irak'ta Saddam'ın hava savunma sistemleri hep Batı menşeliydiler, bir gecede demir yığını oldular.
Neden?
Çünkü içindeki yazılım, sistemde intihar gerçekleştirdi. ABD ve NATO Neden S-400'den rahatsızlar anladınız mı? Sıra Türkiye'ye geldiğinde, işleri zorlaşacakta ondan?
Dönelim konumuza, Kandil gecesi Suriye gibi komşu Müslüman bir ülkeye atılan füzeler için tek cümle etmeyen Bahçeli, "seçim" diye bağırıyor, niye? Çünkü her şey bitti, sarıldığı iktidarın mevcut ekonomi ile Eylül'e çıkmayacağını görüyor.
AKP ile birlikte yok olacağını düşünüyor.
Ecel gelmişse, korku işe yaramaz. Kapitalizm öldü, ne AKP kalır, ne de diğerleri. Feriştahı gelse, bu tablodan ne ülkeyi kurtarır ne de siyasi geleceklerini. Keşke siyasi gelecek yerine, ülke geleceğini az düşünselerdi.
Ülkeyi düşüneni de, bu halk düşünmedi. İktidar, dersin altını var da, "IMF'den altın borç edelim" demeye başladı. Hani IMF'ye borç vermiştiniz, önce alacağımızı istesek!
"Türkiye zorda, verin paramızı!" deyin de, görelim!
Yerse tabi!
Diyeceğim şu ki, istediğiniz kadar seçime gidin, istediğiniz, partilerle birleşin, içinde Prof. Dr. Haydar Baş'ın olmadığı, Milli Ekonomi Modeli'nin olmadığı bir adres, bu ülkeyi kurtaramaz. Ne ekonomik, ne siyasi, ne de askeri?
Yanlış anahtarla doğru kapı açılmaz!
Bir de düşünün, hem kapı yanlış, hem anahtar.
Kapitalist kapıda İş ve Aş çıkmaz!