Dünya ülkelerinin merkez bankalarında altın bulundurma karşılığında para basmaları kuralı, birinci dünya savaşından sonra değişti. Dünya savaşının getirdiği ağır ekonomik şartlar, insanların ellerindeki kâğıt paraları merkez bankalarında altın ile değiştirme talebini doğurdu.
Merkez bankaları bu baskıya dayanamayınca, "kâğıt paraların altın karşılığı" esasını kaldırdılar. ABD hariç? ABD, para birimini, 35 Dolar=1 Ons olarak sabitledi. İkinci dünya savaşından sonra ise ülkeler ticaretlerinde dolar kullanmaya başladılar.
Merkez bankalarının "altın karşılığı para basma kuralı" yerini, "dolar karşılığı para basma kuralı" aldı. Bu da, ülkelerin emek ve üretimlerinin, ABD'nin boyalı kâğıdı ile ABD'ye transferi anlamına geliyor.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın ifadesiyle "ABD, dünyayı at edip binmiş, eşek edip sürmüş" oluyor. Ta ki, Baş Hoca'nın "Milli Paralarla Ticaret" tezine kadar?
Dünyada "Milli Para" kavramını, ilk defa Sayın Baş yazdı.2005'ten önce yok böyle bir kavram. Başta Rusya ve Çin olmak üzere ülkeler, Haydar Baş'ı dinleyerek yeniden altın depolamaya başladılar. Çin, 2 bin ton altın depoladı, Rusya bin 500 ton?
ABD'nin zaten 9 bin ton altını var. Almanya, soğuk savaş döneminde İngiltere'ye saklaması için gönderdiği altınları, tekrar ülkesine getirdi.
Türkiye ne yaptı?
Altın dağlarına sahip Türkiye ne yaptı?
Dünyada altın madenlerine sahip ikinci ülke Türkiye, ne yaptı?
Elinde bulunan 490 ton altının, 450 tonunu İngiltere'ye gönderdi.
Ne zaman?
2016'da.
Maliye bakanı İngiliz vatandaşı ve 90 yıllık Cumhuriyet birikimi altınlarımız, İngiltere'de. Bu altınlar gelir mi, asla? Türkiye bu altınların üzerine, bir soğuk su içsin. Maliye bakanı, "Emanette" demişti.
Türkiye'nin şuan sahip olduğu altın 50 ton, bilemedin yüz ton?
Türkiye dışarıdan faizle para alıyor, kasasına koyup, karşılığında para basıyor. Haydar Baş Hoca'nın "Türkiye'nin milli parası yoktur" diye ifade buyurduğu gerçek, işte bu? Elimizdeki lira, ekonomimize getirisi olmayan boyalı kâğıttan ibaret.
Tükettikçe, biz batıyoruz, para sahipleri kalkınıyor. Senyoraj geliri kredi aldığımız ülkelerin kasasına gidiyor. Türkiye batmasında ne olsun?
Türkiye, batalı çok oldu.
İngiltere'ye gittiler, yeni krediler üzerinde anlaştılar. Yeni kredi, yeni zam ve yeni vergiler olarak, vatandaşın sırtına biner.
İyi de, altınlarımız neden İngiltere'de?
AKP iktidarı ile birlikte, Türkiye'yi önce sıcak paraya boğdular. Sıcak para, halkı iktidarı öyle gevşetti ki, herkes "iyi bir ekonomiye sahibiz" sandı. Bir kişi hariç: Prof. Dr. Haydar Baş? O, hep uyardı, hep, "Türkiye'yi batıracaklar" diye adeta yırtındı.
2016 uluslararası kredilendirme kuruluşları notlarımızı düşürüp, uluslararası bankalar kredi musluklarını kesince ve son darbe olarak Körfez sermayesinin akışı da kesilince, hükümet kısa vadede borç faizlerini, orta vadede maaşları ödeyememe tehlikesi ile karşı karşıya kaldı.
Küresel finans çevreleri Türkiye'nin acil kredi ihtiyacını çözmek için altın rezervinin %72'lik kısmını teşkil eden 400 TON, sonrasında da 50 TON daha altının İngiltere'deki BANK of ENGLAND'ın kasasına "emanet" bırakılmasını istediler.
Türk TL'si "rezerv para" statüsü taşımadığı için eli kolu bağlanan Türkiye, AKP yönetimi sayesinde öyle bir batağa düştü ki, kredi alabilmek için 2 parti halinde 450 TON altını "diplomatik dille " BANK of ENGLAND'a "emanete" bırakmaya aslında "rehin vermeye" razı oldu.
Bu altınlar tabi ki borçları karşılamıyor, sadece borçların dönmesi için verilen krediler, 450 ton altının ederinden düşülüyor. Ayrıca o kredilerin Türkiye'de nasıl siyasi tavizler kopardığını, yazmıyoruz bile. Krediler, Kıbrıs'ta asker çekmekten tutunda, türlü türlü "açılımlar" mal olacak
Bir düşünün lütfen, cari açık sürekli uçuyor. Hazinede döviz rezervi tükendi. Altın rezervimizin %72'Sİ İngiltere'de İPOTEKLİ? Ve Türkiye her şeyi ithal ediyor. Ülkede "milli" saman dahi yok, onca "milli" öküz, elin samanıyla besleniyor.
Altınlar İngiltere'de, maliye İngiltere vatandaşına teslim. Yandaş medyada, "Erdoğan bozdu, Şimşek düzletti" kavgasının içeriğine dikkat edin. Babacan, Şimşek üzerinden İngiltere, işi kontrol edecek. Sayın Erdoğan'ın kraliçe önünde eğilmiş pozları, ne manaya gelir,Babacan döndüğünde görürsünüz.
"Borç veren emir verir" diyen Erdoğan, ne kadar da doğru söylüyor. Seçimden sonra kemer sıkılmayacak, kayış kopacak? "Türkiye'yi şirket gibi yönetmek istiyoruz" demiştiler ya, işte "Türkiye şirketine, İngiltere, "kayyum" atadı, haberiniz olsun.
Duyun-u Umumiye seçimden sonra, kendini gösterir. "Seçim" diye çalıp oynayanlara verdiğimiz rahatsızlık için özür dileriz! Ama bilin ki, Türkiye 24 Haziran'dan sonra kim kazanırsa kazansın, bölünecek, federatif bir yapıya dönüşecek.
"İttifaklar" buna göre yapıldı.
Bahçeli'nin "Türk Tipi" dediği yeni sistemin, "İngiliz tipi" olduğunu anladığımızda, her şey için çok geç olacak. Maliyenin başına çok acil, bir Türk geçmeli? Baş Türk geçmeli. Prof. Dr. Haydar Baş geçmeli. İngiliz kredisiyle değil, ülkenin kendi öz kaynaklarıyla, ülke kurtarılmalı.
Bütün koltuklar sizin olsun, ülkeyi kurtarmaya müsaade edin.
Yoksa bunun hesabını, ne dünyada ne ahrette veremezsiniz.