İnsanların bir yüzlerine bakın lütfen.
Mutlu bir insan yüzü görebiliyor musunuz? Ne mümkün, herkes ağlıyor. Ayrıca insanlar burunlarından soluyorlar. O kadar tahammülsüzler. Birininin yüzüne dikkatli bak, "ne bakıyorsun!" deyip, dalacak ötekine…
Kurumuş otlar olur, tutuşmak için, bir şimşek yeter ya, işte aynen öyle… Teşbihte hata olmasın!
Kimseye "ot" demedik!
"Ot" ucuz değil üstelik!
"Ot" deyip geçmeyin, o kadar kıymetlendi ki, sormayın. O da yok memlekette. Ülke kurudu adeta. Soğanda gümrüğü sıfırlamayı iktidar, "seçim vaadi" olarak sunuyor adeta. Ve bu bile alkışlanıyor.
Anlayacağınız;
Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana!
2009'da kilo soğan 1 lira iken, 2009'da 3 kilo soğan 20 lira…
"Kalkınma" ortada…
Neyse, "ekonomi kötü" demek suçtu. Bir an, unuttum!
Affedin majesteleri!
Kore dizilerinde hatırımda kalmış, başka bir şey anlaşılmasın ha!..
İşin şakası bir yana da, beyler, bu "iş ve aş" konusu, sahi ne olacak. Geçenlerde delikanlı ile metrobüse bindik. Binmeden bir kadın "evladım, benim için de bas!" dedi. Neyse çocuk, bir akbil de onun için bastı.
İndik metroya bineceğiz, bu defa yaşlı bir kadın bana, "evladım hayrına, benim için de bas" dedi. Onun için de ben bir akbil bastım. Kafamı bir kaldırdım, bu şekilde bekleyen, onlarca kişi var.
Suriyeli olsalar, gişelere takılmadan geçeceklerama ne yazık ki, Türkiyeliler!
Neyse…
Vallahi "sevap" diye basmadım, biliyor musunuz? Dalgınlıkla bastım… Bu insanlara "sevap" geçmez. Yardım caiz bile değil!
Suriyelileri kastetmedim. Kendi yoksullarımızı kast ettim. Bu ülkenin insanlarını, kadınlarını, ve beylerini kast ettim. Yani bu ülkede yaşayıpta, Haydar Baş'ı duymadılar mı?
Vatandaş olan herkesin maaş alacaklarını, kadınların "Ev Hanımı Maaşı" ve "Vatandaşlık Maaşı"nın ikisini birden alacaklarını duymadılar mı? Erkeklerin de aynı şekilde, "Vatandaşlık Maaşı" alacaklarını, sahiden duymadılar mı?
Asgari 10 bin lira ücret alacaklarını, işçiler duymadılar mı?
Doğum yapan kadınlara 30 bin lira "doğum parası" verileceğini, kadınlar duymadılar mı?
Dilenen kadınlar gördüm mü, daha da sinir oluyorum. Bir daha benden akbil istemesin kimse, vallahi kötü olur bak!
Norveç, kadınlara 50 bin avro duğum parası vermeyi proğramına aldı. İşviçre "Vatandaşlık Maaşı" vermek için referandum yaptı halk "iyiyiz gerek yok" dedi. Bütün bunlar Haydar Hoca'nın projesi, dünya duydu ama bizim "dilenciler" duymadı.
Ben buna inanmıyorum.
Sorun, hepsi Haydar Baş'ı bilirler. Mutlaka, Baş Hoca için "nerden bulacak!" demiştirler, Allah'ta onları süründürüyor. "Yani sürünmemiz Allah'tan mı?" diye mal gibi bir soru sormasın kimse, sürünmemiz, Allah'ın "aklediniz" emrini çiğnememizden.
İsviçre'si, Norveç'i Haydar Baş tezlerini duyuyor da, Türkiye'de bu halk, duymuyor. Peki bizden duymadılar diyelim, oy verdikleri Sayın liderlerinden de mi, duymadılar. Çalınan tezlere oy verdiler, sahibinini "noterden taahhütlerine" oy vermediler.
Sürünün!
Cehenneme kadar yolu var!
Beter olun inşallah!
İçimdeki merhamet şuan kayboldu, kızmasın kimse bana. Bu insanları gördükçe, meydanlarda üstadımın "Analarım bacılarım beni dinleyin!"sözleri, halen kulaklarımda çınlıyor.
Arkamızda ABD yok diye bizlere oy vermeyenler, sizlere sesleniyorum!
Kartlarınızı, o bankamatiklere taktığınızda, para gelmezse, bizi çok iyi hatırlayacaksınız ama iş işten geçmiş olacak. Türkiye açlığa mahkum, bu gidişle…
Düşman bile bunu görüyor da, bu ülkede yaşayanlar görmüyor.
Dost acı söyler.
Vallahi de iktidarı kötülemek için söylemiyorum billahi de… Bizim derdimiz siyaset değil, bu ülkenin kurtuluşu… Bakın, istediğiniz partiyİ tutun ama hiç birinin bir çözümü yok. Hiç biri bu işten anlamaz.
Neden dünyanın ekonomide peşinde koştuğu, insanı görmezden gelerek, kendinize yazık edersiniz, ey millet!
"Milli Paralarla Ticaret" kimin tezi?
"Ev Hanımı Maaşı, Vatandaşık Maaşı, Doğum Parası, Çocuk Parası" projeleri, kimin? Geçen gün yazdım, dünya bugün insanımsı robotların iş hayatına girmesiyle, işsiz kalacak insanlar için, Prof. Baş'ın Vatandaşık Maaşı'nı kurtuluş olarak görüyorlar.
Ancak söyledikleri şu: "Çalışsın çalışmasın, devletler 'sosyal kontrat' gereği bireylere asgari geçimleri için maaş verelim ama kapitalizmin böyle bir ahlakı yok. Kapitalizim de çalışmadan para yok. Biz hangi sistem ile bunu vermeliyiz.
"Haydarzim" diyecekler, o zaman kapitalizmi inkar edecekler, Demeyecekler, robotların bu şekilde iş hayatını elegeçirmeleri, toplumların "sosyal kontratını" bozuyor. Yani ülkeler parça parça Haydar Baş sistemini uygularken, şimdi bütünüyle uygulamaya mecbur kaldır.
Gel de bizim robotlara anlat bunu!
Yiyen, içen ve ağlayan robotlara… Sürünen, sürünmeyi kendi elleriyle seçen robotlara…
Gel de bizim robotlara anlat bunu!