Zekâ sorununu çözelim ‘beka sorunu’ kalmaz!

Bir 'beka' tartışmasıdır sürüp gidiyor. Ne demek beka sorunu? Ülke yıkılacak demek. Üstelikte, “biz gidersek ülke gider” diyorlar. İyi de, bu hale siz getirdiniz.
17 yıl önce iktidarı devraldılar, 17 yılın sonra "ülke yıkılacak" diyorlar. 17 yıl önce, "biz iyi çöp topladık, bize oy verin, ekonomiyi de toplarız" dediler ama gel gör ki malı topladılar. 
Malı da geçtik, şimdi "ülkenin beka sorunu var" diyorlar. Gerçekten bir “beka sorunu” var mı? Var mı sorusu fazla. Yeni Mesaj okurları, bunu on yıldır söylediğimizi bilirler. Ülke, önce ekonomik olarak çökertilip, sonra da etnik bir çatışma içine sokulacak.
Elinde ekonomik bir reçetesi olmayanlar, sadece “beka” türküsü çığırıyorlar. “Suriye düşerse Türkiye düşer” demeyenler şimdi “Maduro düşerse, Türkiye düşer” diyorlar. Ne ilgisi varsa artık!
Şu “duygusallığa” bakar mısınız!
Atatürk bu ülkenin kurucusu olduğu halde, “Benim naciz vücudum bir gün elbet toprak olacak ama Türkiye Cumhuriyeti devleti ebediyen yaşayacaktır” diyor. Ya bunlar, “biz olmazsak Türkiye gider” diyorlar.
Atatürk nasıl bir sistem koydu ki, kendisi dahi olmazsa sorun olmuyor. Bunlar bu sisteme ne yaptılar ki, kendileri olmayınca çöküyor. Koskoca bir ülke, bir insana bağlı olarak mı yaşıyor. Krallık geldi de haberimiz mi yok!
Neyse!
Sistem ters yüz oldu, resmen. Eskiden İstanbul’a başkan olan başbakan olurdu, şimdi başbakan olmuş bir insan gelmiş belediye başkanı olmak istiyor. Şu garipliğe bakın!
Yetmiyor, partili cumhurbaşkanı, diğer partilerin adaylarına laf yetiştiriyor. Sayın Selim Kotil kardeşimiz, Sayın Erdoğan’la yarışacak. Şu adaletli seçim yarışına bakın lütfen!
Bu ülkede, “bekadan” çok, zekâda sorun var!
Ülkeye “beka sorunu” açanları tekrar seçmek bir zekâ sorunu değilse nedir. “İstanbul’a ihanet ettik” diyenler, tekrar ihanet etmek için mi oy istiyorlar. Veya seçenler tekrar ihanet etsinler diye mi seçiyorlar.
Ülkede tarımı bitirenler, hayvancılığı bitirenler, ülkeyi buğdaya, samana, soğana, sarımsağa, ıspanağa muhtaç edenler, Müslüman’a Sırp eti, hatta domuz eti yedirenler, bunu tekrar yapmak için mi oy istiyorlar, bunları seçenler, tekrar aynı şeyleri yapsınlar diye mi seçerler?
Beka sorunu açanları anladık, ya tekrar seçenler? Seçilenler beka sorunu açtılarsa, tekrar seçenler zekâ sorunu ile karşı karşıya değiller mi?
İktidar kadar, bu halk suçlu!
İktidar kadar, "muhalefet" suçlu!
AKP 67 yıl öncesinin hesabını sorarak oy alabiliyor, CHP 17 yılın hesabını AKP’den soramıyor. Ülkede muhalefet olmadığı için, bunun yerini de Sayın Erdoğan dolduruyor. 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’a karşı!
Veya Sayın Erdoğan, Recep Tayyip'e karşı!..
Bazıları Sayın Erdoğan'ın zekâmızla alay ettiğini düşünüyor. Bazıları da, Erdoğan'ın iktidarda olduğunu, unuttuğunu zannederek, bir hastalığının olabileceğini ima ediyor. 
Halbuki bunların hiç biri değil. Maşallah çakı gibi ve hiç bir sorunu yok. Olmasını da istemeyiz, Allah sağlık sıhhat versin. Lakin o ne yaptığını iyi biliyor, her zaman ki gibi ülkede  "zekâ sorunu" olanların oylarına talip oluyor.
Milyonlarca insan, iktidarda AKP olduğunu bile bilmez. İnanın böyle bir mikrofon tutup, denemek mümkün. “Erdoğan düzeltmek istiyor ama CHP engel oluyor!” düşüncesinde, milyonlar bulacaksınız.
AKP seçmeni, domatesin, biberin, ıspanağın hesabını, CHP adayı İmamoğlu'ndan sorabiliyor. 
Ülkede, gerçekten bir "zeka sorunu" var. Ve Erdoğan bu sorunu, ‘oy’a çeviriyor. CHP ise bütün bunları seyrediyor. AKP kazansın diye verdiği uğraşı, AKP bile vermiyor. 
MHP ise zaten iktidar ortağı, AKP adayları için oy istiyor ve AKP dışında olmayı “zillet” olarak niteliyor. Demokrasimiz için bu çok illet bir durum. Demokrasilerde iktidar da olur, muhalefette.  Sayın Bahçeli kendi partisine oy veremeyecek ama bir genel başkan.
Bütün bunların çözümü ne biliyor musunuz?
BTP adaylarına oy verelim, diğerlerine yol verelim!
İstanbul'da üç aday yarışıyor. İkisi, ülkeyi bu hale getirenlerin adayları, biri ise bu ülkeyi kurtarmak isteyen, Bağımsız Türkiye'nin adayı… Ülkenin "beka zorunu", bu soruna neden olanları sandığa gömmek ile ortadan kalkar.
Ülkenin beka sorunu, kaynaklarını devletleştirerek, vatandaşa, adil bir dağılım ile dağıtıp, yoksulluktan kurtarmak ile ortadan kalkar.
Ülkenin beka sorunu, Atatürk’ün sistemine dönmek ile ortadan kalkar. Atatürk’ün “Yurtta Barış, Dünyada Barış” anlayışına dönmek ile ortadan kalkar. ABD için, Ortadoğu’da “rol” alıp, milyar dolarları Suriyelilere saçmakla olmaz.
BTP İstanbul Adayı Sayın Selim Kotil, İstanbul boğazından elektrik üretip İstanbul’a bir yıl sonra bedava dağıtmak istiyor. 
Bu, BTP’nin 2002’den beri seslendirdiği bir proje, Boğaz’daki çift akıntıdan enerji elde etmek, ancak Haydar Baş kafasında çıkar. Çünkü Prof. Dr. Haydar Baş, Allah’ın ne verdiğine bakarken, diğerleri Amerika’nın ne vereceğine bakıyor.
Dışarıdan maliyetli borç para alıp kasaya koymak diğer hepsinin işi iken “Sınırsız Kaynakları” insanlığın gözleri önüne sermek ise Haydar Hoca’nın işi… Haydar Hoca, Allah’ın sonsuz nimetlerinden söz ederken, diğer hepsi kredilerden söz eder.
Zekâ sorununu çözelim ‘beka sorunu’ kalmaz!
Zekâ sorununu çözelim ‘beka sorunu’ kalmaz!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön