Selim Kotil Bey’in İstanbul için BTP’den adaylığı, kimilerini korkuttu. “Vay Baş’ımıza gelenler” diye ağıt yakanlar bile oluyor. “Muhalefeti değiş ki, iktidar değişsin” sloganı hele, CHP’nin içine oturdu.
O kadar saçmalayanlar çıkıyor ki, “neden tanınmış bir ismi aday yapıyorsunuz!” diyenleri mi dersiniz, “bu yoklukta nasıl seçim kampanyası yürütürsünüz” diyenlere mi…
‘İttifak’ halinde BTP’yi, Prof. Dr. Haydar Baş’ı yok sayma, görmezden gelme belli ki hepsinde alışkanlık olmuş. Ancak hepsini, bu alışkanlıklarından kurtaracağız. Merak etmesinler, bu seçimler BTP’nin yükselişi, diğer hepsinin çöküşü olacaktır.
“İstanbul’a ihanet ettik” diyen iktidar ve bu ihanete ortak olan diğerleri, artık “ihanetlerine” devam edemeyecekler. Vatandaş, İstanbul’a “ihanet” edenleri ve ortaklarını, bu seçimde, Selim Kotil’i başkan yaparak cezalandıracak.
İhanet edilen keşke bir İstanbul olsaydı.
İktidar nerede baksanız, yarım yüzyıldır, İstanbul’u yönetiyor. İstanbul’u alarak geldiler, İstanbul’u vererek gidecekler. Yani geldikleri gibi gidecekler.
Vatandaş için Selim Kotil ismi, hepsinden kurtuluşun adı olacak. Ekranlardan ve sosyal medyadan ekonomi alanında çıkışları ile ünlüdür. Prof. Dr. Haydar Baş’ın Milli Ekonomi Modeli’ni en iyi anlayanlardan birisidir, Selim bey.
Kapitalizmde “ittifak” etmişlerin, ittifakları bu seçimde çatlayacak. Türkiye’nin “sınırsız kaynakların” sahibi olduğu, bu seçimde tekrar duyulacak. Türk milleti, kurtuluşu, kendi öz kaynaklarına dönmekte görecektir.
Bor, altın ve toryum yüzlerce madenlerin sahibi olduğunu, yalnız BTP’den duyar ve görür. Türkiye’nin güneydoğusu resmen petrol denizi üzerinde yüzüyor. Tüm bunlardan söz etmeyenler, batmaya mahkum.
AKP’nin “kaynak” dediğini duydunuz mu?
Ya diğerlerinin?
Duymazsınız.
Çünkü onların “kaynak” deyince aklına sadece vergi, ceza ve zam gelir hepsinin. Bir de dışarıdan gelecek “şartlı” sıcak para.
Bakın buradan sizlere ilan ediyorum: AKP, seçimden sonra Türkiye’yi eyaletlere bölecek. ABD Derviş’ini bağrına basmış bir MHP’nin bu işin dışında kalacağına inananlar, saf numarasına yatmış olurlar.
Çünkü dışarıdan ancak bu şartla sıcak para gelecek. Alman medyası, Türkiye’nin seçimlerden sonra eyaletlere bölüneceğini yazdı. Bununla yetinmedi, eyaletlere bölündüğünü gösteren harita bile yayınladı.
ABD hükümeti geçen hafta “Venezuela destekçileri” haritası yayınladı. Hatay’sız bir Türkiye haritası yayınladı. Bir iki gün sonra da “Guaido destekçileri” diye bir harita yayınladı. Bu haritada ise Anadolu ikiye bölünmüş görünüyordu.
Size para vereceklerin, görmek istediği Türkiye işte bu.
Bu paraya talip olanlar, Türkiye’nin bölünmesine de onay vermiş olacaklar. Şimdi soruyorum, Türkiye’de bu paraya talip olmadan, Türkiye’yi “kendi öz kaynaklarıyla kurtarmaktan” söz eden, BTP ve Haydar Baş’tan başka kim var.
Baş Hoca;
Kaynakların kitabını yazdı.
Tarımın kitabını yazdı.
Ekonominin, paranın, kitabını yazdı.
Türkiye’nin sahip olduğu kaynaklar, Türkiye’nin bağımsızlığı demektir. Bu kaynaklardan hiç söz etmeyenler, mandacılardır. Türk milleti mandacıları mı seçecek, yoksa Bağımsız Türkiye’yi mi?
Bağımsızlık Türk milletinin karakteri iken, Batı’nın “maliyetli” ve “amaçlı” paralarına koşanların karakterlerine diyecek söz bulamıyorum. Emin olun partilerin amblemleri ve isimleri ne olursa olsun, kaynaklardan söz etmiyorlarsa, hepsi aynı.
Elektrik faturaları altında eziliyoruz. İçinde on çeşit vergi var. Sayın Selim Kotil, Boğaz’da elektrik üretmekten söz ediyor. Haydar Baş projesi olan, Boğaz’da elektrik üretme işi, 2002’den beri BTP’nin dillendirdiği önemli bir proje.
Allah vermiş bize ama bizim elimizi Allah’a değil, küresel tefecilere açtırıyorlar. Boğaz’da çift akıntı var, burada 4 Keban büyüklüğünde elektrik üretmekten söz etti Sayın Kotil. Kaynağa bak!..
IMF ile görüşmeler yaptılar. Tam 200 milyar dolar istediler. IMF ise ancak 50 milyar dolar verebileceğini söyledi.
IMF baktı ki, bunlar Türkiye’yi batırdı, IMF’yi de batıracaklar. Üstelik verecekleri 50 milyar dolar karşılığında, Suriye’de ABD şartları yerine getirilecek. Gerçi parasız da getiriliyor ama Suriye ABD için çok önemli olduğundan, işi IMF’nin para dilimlerine bırakmayı ihmal etmiyorlar. Yani alacakları her kuruş ile Türkiye dilimlenecek aslında.
Şimdi lütfen bana söyleyin: Yabancı parası almadan bu ekonomik çöküşten Türkiye’yi kim kurtarır.
Bir tanesi çıkıp diyebiliyor mu, ben bu ülkeyi bir kuruş yabancı para almadan, kendi kaynaklarıyla kurtarırım. Prof. Dr. Haydar Baş dışında, var mıdır?
Öyle ise “Haydar Baş” demek, vatan savunması demektir. Öbürlerini seçmek, manda ve himayeyi kabul etmektir. Çünkü öbürleri demek, borç almak demek. Borç para almak ise ülkeyi bölmek parçalamak demektir.
Ülkeye giren yabancı para ile ülkeye giren yabancı asker arasında hiç bir fark yoktur. Yabancı asker, işgal demekse yabancı parada askersiz işgal demektir. ABD, AKP’nin ve türevlerinin yerlerinde kalmasını istiyor.
BOP deresinden geçerken, at değiştirmek istemiyor.
1 trilyon dolar üzerinde borcu olan bir ülkeye seçim öncesi sıcak para sokmak, seçimden sonra acı acı çıkartmak demektir. Seçimden sonra, Türkiye’yi para kısarak dediklerine getirtecekler. Bir daraltıp, bir gevşeterek, işi götürüyorlar.
İstanbul’u alarak, Türkiye’yi alalım. İstanbul’u almak demek, Türkiye’yi almak demektir. İstanbul’u Selim Kotil’e verelim, Türkiye’yi Haydar Baş kurtarsın. Bu kadar net.
Emperyalistlerin ‘çuval’a soktuğu Türkiye’yi, BTP’ye oy vererek kurtaralım. O ‘çuval’ı yırtıp, Türkiye’yi bağımsızlığına kavuşturalım.
İşe İstanbul’u akl-ı Selim’e teslim ederek başlayalım.
İstanbul’u akl-ı Selim yönetsin.
İstanbulu akl-ı Selim yönetsin