Bayburt düşman işgalinden kurtulmamış belli ki… Düşman giderken artıklarını bırakmış olmalı. Zihniyetini yani!
Bayburt'un düşman işgalinden kurtuluşunun 101'inci yıldönümü kutlanıyor. İstiklal marşı okunuyor, protokolde hiç kimse ayağa kalkmıyor. Protokolde vali, belediye başkanı, garnizon komutanından tutun da Bayburt'un ileri gidenleri mevcut.
Bu manzarayı görünce, Bayburt'un düşman işgalinden kurtulduğunu söylemek mümkün değil. Ancak düşmanlar, bir ülkenin İstiklal Marşı'na kafa tutar.
Sözlerim söz konusu insanlara değil, bu çirkin zihniyetedir. Şahısların bir önemi yok. Bu olay sadece Bayburt’ta mı oldu? Hayır. Türkiye’nin birçok ilinde, ne yazık ki birçok defa yaşandı. Atatürk başta olmak üzere, milli değer adına ne varsa hedefte…
Sadece Atatürk veya İstiklal Marşı hedefte değil, bu değerlere sahip çıkanlar da hedefteler.
İstiklal Marşı okunurken ayağa kalkmamak ne demek!
Vali olmuş, belediye başkanı olmuş, komutan olmuş, ama adam olamamışlar. Futbol müsabakalarında, düşman bir ülkenin dahi ulusal marşına saygı gösterilirken, valilik makamında başkanlık veya komutanlık makamında oturan insanların bu saygısızlığı kabul edilemez. Valiyi, belediye başkanını geçtik, peki ya asker bir insan hem de komutan olmuş bir insan, bunu nasıl yapar? Türk askeri profiline yakışır mı bu davranış? Vali kalkmadı diye kalkmadı sanırım, varsın vali kalkmasın, sen niye kalkmazsın komutan!
İnsanın çok ağırına gidiyor gerçekten…
Sen bu devletin koltuğunda otur, bu devletin maaşını ye, bu devletin makam araçlarını kullan, bu devlet senin tüm ihtiyaçlarını karşılasın, seni korusun, kollasın, ama sen bu devletin marşı okunurken saygısızca yerinde otur.
Pes doğrusu!
Vallahi pes!
Hangi kimlik veya hangi inanç, insana bu saygısızlığı yaptırırsa yaptırsın, bu çok açık düşmanca bir tavırdır. Bu insanların derhal oturduğu koltuklardan kaldırılmaları gerekir.
İstiklal Marşı ne diyor: "Arkadaş yurduma alçakları uğratma sakın"
Bu alçaklar kimler?
“Dahili ve harici alçaklar” kimler?
Orada Amerikan marşı okunsaydı, hepsi tıpış tıpış ayağa kalkarlardı. Bundan kesinlikle eminim. Zaten İstiklal Marşı okunurken ayağa kalkmayanlar, bir gün düşman marşı okunurken ayağa kalkarlar.
Tarih bilmez, had bilmez nasipsizler!
Birinci Dünya Savaşı’nda Rus kuvvetleri 2 Mart 1916 tarihinde Kop’a girdiler. Türk Askeri ve Bayburt halkı büyük bir direnme göstermiş ve bu savunma tarihe “2. Plevne Savunması” olarak geçmiştir.
16 Temmuz 1916 da Bayburt’a giren Rus Kuvvetleri ve onların işbirlikçisi Ermeniler halka pek çok zulüm yapmışlardır. Ermeniler 1918 yılının Şubat ayında yüzlerce Bayburtluyu taş mağazalara doldurmuşlar ve diri diri yakmışlardır. Bayburt bu işgalden 21 Şubat 1918 tarihinde kurtulmuştur.
Böyle bir kurtuluşta, İstiklal Marşı okunurken ayağa kalkmamak, Ruslar veya Ermeniler için değilse, kim için? Bayburt halkı, dedelerinin ninelerinin taş mağazalarda diri diri nasıl yakıldığını 101 yıl sonra bile bilirler.
Bu yüzden Bayburtlular, ayağa kalktılar. “Korkma!” diye başlayan marşımızı ayakta okudular. Ruslardan korkmayan Bayburtlular, validen veya onları vali yapanlardan mı korkacak!
Dün düşman olanlar, bugün sanmayın dostlar!
Birliğimizi muhafaza edeceğiz, “Atatürk Vatandır” gerçeğinde, bir bilek, bir yürek olacağız. “İçimizdeki beyinsizleri” de, uyaracağız, kendilerine getireceğiz. Yahu ben anlamıyorum, bu milletten olanlar, nasıl bu milletin marşında rahatsız olurlar.
Üstelik İslam dininde olan insanlar, “İstiklal, Hak’ka tapan milletimindir” sözlerine neden alerji duyarlar. Sahi, içimizde Müslüman görünüp haça tapanlar mı var?!
Yani varsa, bunu açık yapabilirler. Bu ülkede din ve vicdan hürriyeti var. İsteyen hakka tapar, isteyen haça tapar. Bu, kanunen garanti edilmiş bir haktır. ‘Müslüman’ bilinip kripto azınlıkçı olmaya lüzum yok.
Bayburt düşman işgalinden kurtulmamış!