Futbolcu Josef bahane ‘Diyalog’ şahane!

FETÖ ile mücadele inanç boyutunda verilmedikçe, sonuç almak asla mümkün değil. FETÖ'nün gölgesiyle savaşırsınız. Bataklığı kurutmadan, sineklerle uğraşırsınız. Şuan ne yazık ki, tam da bu yaşanıyor.

Güya, FETÖ ile mücadele ediliyor.
Öyle bir mücadele verildiğine, nedense hiç inanmadım. FETÖ'nün bir inancı var. Sözüm ona, bir dini var. Ve bu din, Ilımlı İslam.

Ne demek Ilımlı İslam?

CIA/Pentagon projesi…

Vatikan projesi…

İslam'ın emperyalizme/ABD'ye batan kısımları törpülenerek "ılımlı", Evangelizm ile "uyumlu" hale getirilmesidir. "İbrahimi Dinler" veya "İlahi Dinler" sepetine atılarak, piyasaya sürülmesidir.

"Hoşgörü" ve "Diyalog" etiketleriyle satılmasıdır. 
 

"Anzaklar bir nevi şehittir" Sait Nursi felsefesi, FETÖ inancının temelini oluşturur. İngiliz'e askerlik yapan Hıristiyan Anzaklar'a "şehit" demek, FETÖ'nün ilk "paralel din" hamlesidir.

Yani Fetulla, FETÖ'nün "Gülen" yüzü sadece…
O yüzden FETÖ'yü sadece Fetulla Gülen olarak görmek, buzdağının görünen kısmına aldanmaktır. Çanakkale'de bizimle savaşmış haçlı askerlerini "cennetlik" görmek, vatan hainliğinden öte, küfürdür ayrıca.
 

Hıristiyanı "şehit" ilan edince, ister istemez "hıristiyanların cennete girip girmeyecekleri" tartışma konusu olur. Minareyi çalan kılıfı uydurur tabi. Bakara 62'i ve Maide 69'u delil olarak sunuyorlar.

İşte o ayetler:

"Şüphesiz, iman edenler; yahudilerden, hıristiyanlardan ve Sâbiîler'den de Allah'a ve âhiret gününe inanıp sâlih amel işleyenler için rableri katında mükâfatlar vardır. Onlar için herhangi bir korku yoktur; onlar üzüntü de çekmeyecekler."

"İman edenler, yahudiler, Sâbiîler ve hıristiyanlar, (bunlardan) Allah'a ve âhiret gününe inanıp salih amel işleyenlere  korku yoktur ve onlar üzülecek de değillerdir."

 

Ayetlerin iniş sebeplerine bakmadan, "Yahudi ve Hırisitiyanları cennete sokarsanız" ne olur?
15 Temmuz olur.

Bu ayetler Selman'ı Farisi ile peygamberimiz arasında geçen bir konuşma sonrası inmiştir. Hz. Selman, Müslüman olmazdan evvel, peygamberimizin geleceğine inanan bazı Papaz ve Hahamlar ile dostluğundan söz eder.
 

Efendimize yetişseydi eğer, Müslüman olacaklardı. Yetişmedikleri için Hz. Selman akıbetlerini, efendimize soruyor. Efendimizde "cehennemlik" olduklarını söyler. İşte bu ayetlerde söz edilen Yahudi ve Hıristiyanlar, onlar.

Üstelik ayetlerde bakın "salih amel" şartı geçiyor. İslam olmadan, salih amel olmaz. Onlar İslam'da değillerdi ama hanif üzereydiler. Ayrıca Yahudi ve Hıristiyanlar, Allah'a inanmazlar. Bu, büyük bir yalan.
 

"İsa Allah'ın oğlu-Üzeyir Allah'ın oğlu" veya "Allah, üçün, üçü" diyenler, nasıl Müslüman'ın inandığı Allah'a inanmış olurlar. Müslüman'ın inandığı Allah, ihlas süresinde ifade buyurulduğu üzere "doğmamış, doğurulmamış"tır.

"Allah katında din İslam'dır" ayeti, Diyalogcuları en çok rahatsız eden ayettir. Bu ayeti görmezden gelirler.

Müslüman inancına "SIZINTI" yapmaya, FETÖ denir kısaca. Eğer Müslüman, Yahudi ve Hıristiyanların da cennete gireceğine inanırsa, vatanı bunlar tarafından işgal edildiğinde, onlarla savaşmaz. "Onlarla aynı Allah'a inanıyoruz" diye düşünür.
 

Müslüman'ı hiç bir şekilde, kendinden kabul etmeyen Batı Hıristiyan dünyası, neden FETÖ'ye Türkiye'de "diyalog" faaliyetleri yaptırarak, "aynı Allah!a inanıyoruz" saçmalığını pompalıyor. Çünkü Dinlerarası Diyalog, bir işgal projesidir.

Bizler 1997'den beri Gülen grubunun/FETÖ'nün ülkede yaptıkları faaliyetlere karşı durup Yeni Mesaj ailesi olarak,  "Hırisitiyanlar cennete giremez" dediğimizde, bize verdikleri cevap "cennette yerin mi daralır..." şeklindeydi.
 

Fethullah Gülen, "Kur'anda Yahudiler hakkında kötüleyici beyanlar var, bunlar o zaman ki Yahudiler için geçerli" diye zırvalamıştı. (Küresel Barışa doğru sayfa 35)

Müslüman'ı "Şii" diye cehenneme sokan bu anlayış, niçin Hıristiyan ve Yahudiyi ısrarla "cennetlik" ilan eder, taktirlerinize bırakıyorum. Diyalog, silahsız işgaldir. HIV virüsü gibidir. Vücudun bağışıklık istemini çökertip, direnci kırar.

"Hıristiyan cennete girer" inancı ve anlayışı, masum bir inanış değil. Kesinlikle bir misyoner faaliyeti ve algı operasyonudur. Yoksa kim cennetlik kim cehennemilik, bize ne. Konu hiç masum değil.
 

Ölen bir hıristiyana rahmet okumak, bizim kültürümüzde yok. Ölen Müslüman'a "Allah rahmet eylesin" denirken, Müslüman olmayana ise "toprağı bol olsun" denir.  İlle rahmet okuyacaksan, İslam'dan çıkacağını bileceksin.

"Toprağı bol olsun" demek neden hoşgörüsüzlük oluyormuş. İlle de "rahmet" okumak mı hoşgörü oluyor. Elim bir trafik kazasında hayatını kayıp eden çek futbolcu için çıkan tartışmalar, kesinlikle maksatlı.

Alanya Müftülüğü, "Hıritiyan'a rahmet okunmaz" dedi. Belli ki Alanya Müftülüğü'nde bu konuda hassas olan Müslümanlar varmış. Yoksa Diyanet'ten siz "Diyalog" dışı bir şey duyacaksınız mümkün mü?
 

İnanç bazında Diyanet, Fetulla Gülen'i aratmıyor ki…Ramazan'a girdik, Papazlı-Hahamlı "iftarlar" şimdiden proğramlanmıştır. "Hepimiz aynı Allah'a inanıyoruz" saçmalığına, Diyanet'in alet olması, tamamen ihanet işleridir.

Hepimiz aynı Allah'a inanıyorsak, neden Irak işgal edildi. Afganistan işgal edildi. Yemen'de Müslüman, Müslüman'a kırdıırılıyor. Suriye, parçalanıyor. Madem ABD ile aynı Allah'a inanıyoruz, neden istediğimiz silahı alamıyoruz.
 

Alanya Müftülüğü'nün "Gayri Müslimlere rahmet okunmaz" açıklamasında emeği geçenleri kutluyorum. Ölen futbolcu için, "Hıristiyan'dır, ehli kitaptır, dolayısıyla rahmet okunur" diyen FETÖ'cü değilse, Nurcudur. 

"Ehl-i Kitap" olması, neyi değiştirir. Allah, Ehl-i Kitap için "kafirdir" diyor. "Kafir" demeyi, "gavur" demeyi "Hoşgörüsüzlük" olarak gören Fetulla Gülen, 15 Temmuz'da ancak gavurların yapacaklarını yaptı.
 

Eğer "kafir" demek "hoşgörüsüzlük" ise sıkça "kafir" ifadelerinin geçtiği Kur'an haşa, hoşgörüsüz mü oluyor. Veya en başta, Allah ve Peygamberi, haşa "hoşgörüsüz" oluyor. 

Allah, dilediğini cennetine koyar dilediğini cehennemine, bizi ilgilendirmez. Ancak ahır değil ki orası,  İslam'a "iman" etmeyeni koymaz. Benim sözüm değil, Kur'anın krımızı çizgileri bunlar.
 

Bizim sözümüz Müslüman'a… Adam gayri Müslimdir, dilediğine inanır, kimse karışamaz. Kanunlarımızla inançları güvence altına alınmıştır. Ancak bu ülkede Müslüman'ın inancı güvence altına alınmamış. 

FETÖ inancı dimdik ayakta…

Sızmışlar Müslüman'ın dinine, "Hoşgörü" dersi veriyorlar. Emperyalist akıl, bir yandan radikalizmle İslam'ı tehdit ediyor, öbür taraftan Ilımlı İslam ile… Müslüman, Hıristiyan'a rahmet okumazsa  "hoşgörüz" ilan ediliyor.

Öbür taraftan radikalizm sopası ile seni, Ilımlı İslam'ı savunmaya mecbur bırakıyor. İkisi de Amerikan İslam'ı. İkisini de reddedip, Ehl-i Beyt İslam'ı, Peygamber İslam'ını kuşanmak, imanımız ve vatanımız için "beka" meselesidir.
 

Sevilen Çek Futbolcu Josef, elim bir tarfik kazasıyla hayatını kaybetti. Hepimiz çok üzüldük, toprağı bol olsun.  Ölümü sonrası, ülkeyi "rahmet" tartışması sardı. Rahmet dilemeyenler, "hoşgörüsüz" ilan edildiler.

İlle de "rahmet" dilemek zorundamısın. Rahmet, Allah'a ait bir şey ve tasarruf yanlız O'nda. Allah senin emir erin mi haşa… "Allah rahmet eylesin!" diyorsun.
 

Rametin sahibi şartını koşmuş, "iman edeceksin!". Ama Hırisitiyanlığa iman etmiş, teslise iman etmiş. O zaman Hıristiyan'ın inandığı her ne ise ondan istesin. Sana ne oluyor da, Allah'tan istiyorsun.

İstersen ne olur?

İslam'dan çıkarsın.

Konu, futbolcu Josef ile ilgili değil. Ülkeye atılan FETÖ tohumlarının, nasıl da yeşerdiği ile ilgili. Dinlerarası Diyalog tam gaz devam ediyor. Bu işin içinde halen kurumlar, gruplar ve kişiler var. Diyalog işine teşne olmuş, halen çok ilginç adresler var.

Futbolcu Josef bahane 'Diyalog' şahane!