Ülke, bir mezhep “çuvalına” sokulmuş durumda. İşin içine ilmi olarak girer, gerçekleri açığa çıkarırsanız, bundan hoşlanmayanlar çıkacak ve size “Alevi oldu” iftirası atacaklar. Hâlbuki olay ne “Sünni”, ne de “Alevi” olma meselesi…
Tüm mesele, “Sünni” veya “Alevi” olayını kimler kullanmak istiyor. “Alevi-Sünni” veya “Şii-Sünni” çatışması kimlerin işine yarar. Yinon Planı, 1980’de İsrail’de devlet politikası oldu.
O gün bugün İsrail, dünyanın en “Sünnici” ülkesidir!
Hatırlayalım İsrail, Katar’ı “Sünnilikten attığını” açıklamıştı.
Her kim “Sünnici”, bilsin ki İsrail emellerine hizmet eder. Şiicilik yapanlar da aynı şekilde, İsrail politikalarına hizmet ederler…
Öyle ise olması gereken, nedir?
Müslüman dünyasında ilk defa bir insan çıkıp, Müslümanların bu yumuşak karnına dokundu. 12 İmam’ın hayatını yazdı. “Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt” dedi. Şii dünyası dahi bunu yazmadı.
Hanefi mezhebinde olan ve bulunduğu her yerde, “İmam-ı Azam gibi bir Sünni’yim” diyen merhum Baş Hoca’dan rahatsızlık, asla bir mezhep taassubu değil. Bu, böyle biline…
Öyle ise ne?
Yürürlükte olan, Büyük İsrail Projesi ve türevi Yinon Planı’nın sekteye uğramasıdır. Irak ve Suriye’nin başına gelen her şey, İsrail nedeniyledir. Kuzey Irak, donmaya bırakıldı. Ve bugünkü duruma tam, 28 yılda geldi.
Kuzey Suriye için, henüz 9 yıl geçti. Yani 20 yıl sonra, Kuzey Suriye işi de tamam. Prof. Dr. Haydar Baş’ın, ABD’nin ilk körfez çıkarmasında “hedef Türkiye” tespiti, bugün dahi sıcaklığını koruyor.
Büyük İsrail için, küçülmesi gereken ülkeler var. Suriye, Irak’tan sonra Türkiye’nin küçülmesi gerekiyor. Türkiye’nin küçülmesi için ne gerekir: İç çatışma.
Bir iç çatışma için, Alevi’nin Sünni’yi, Sünni’nin Alevi’yi “düşman” görmesi lazım.
“Allah, inşallah Alevi kardeşlerimizin kalbini Sünni kardeşlerimize, Sünni kardeşlerimizin kalbini Alevi Caferi kardeşlerimizin kalbine açar.” diyen Haydar Hoca, tabi ki hedef olur. Ne diyorlar “Haydar Hoca Alevi oldu”.
Haydar Hoca ne cevap vermişti: Keşke olabilsem.
Merhum Baş Hoca, aramızda değil ama fikirleri ve eserleri, bazılarına rahatsızlık vermeye devam ediyor. Nisan yağmuru rahmet iken yılanın gözüne isabet edince kör eder. Haydar Hoca, eserleriyle büyük oyunları bozdu.
Kaybettikleri mevzileri, ölümünden sonra tekrar elde etmek istiyorlar. Gençler arasında deistlik ve ateistlik hızla yayılırken, “Ali” veya “Ehl-i Beyt” vurgusu yapan insanlardan, bu rahatsızlık niçin? Eğer derdiniz Müslümanlık ise?
Vatikan’ın “Diyalog” projesine “Üç Büyük Din” diye, balıklama atlayanlar, Yahudiliği ve Hıristiyanlığı bağrına basanlar, sizce neden Aleviliği veya Şiiliği sorun ediyorlar.
Bu bir proje değilse çünkü…
Oysa Haydar Hoca, Türkiye’yi sokulduğu mezhep çuvalından çıkarmaya çalıştı. Müslümanları mezhepleri ne olursa olsun, Ehl-i Beyt’te birleşmeye davet etti. Ve de büyük yol aldı.
Müslüman dünyada, Şii-Sünni savaşı çıkmadı. Türkiye’de Alevi-Sünni savaşı da çıkmadı. CIA eski çalışanı Michael Scheuer “Şii-Sünni savaşı çıkmazsa, mahvolduk” demişti. İçimizdeki ajanlar nedense çok üzgünler!
Yeni, Maraş ve Çorum olayları olsun isteniyor. Yeni Madımak katliamları bekliyorlar. Buna engel şey, Haydar Hoca’nın attığı maya… Yoksa dertleri ne Ebubekir, ne de Ömer…
Kaldı ki Baş Hoca, yazdığı eserlerin hiç birinde, asla ve kat’a Halife Ebubekir ve Ömer için, incitici veya kaba bir ifade hiç kullanmadı. O, bunun tarzı değil zaten. Hz. Ali’yi öne çıkarmak, diğer halifeleri küçük görmek değil ki…
Hz. Ali’yi, Allah’ın kitabı öne çıkardı. Hakkında 36 ayet var. Ali’yi sorun edenler, Allah ile sorunlu adamlar. Bugün ABD ve İsrail’den daha “Sünni”, İngiltere’den daha “tarikatçı” ülkeler yok.
Aklımızı başımıza toplayalım!
İngiltere, bu topraklarda hangi isyanlarla, neleri elde etti. ABD, 15 Temmuz ile bu milletin koruma zırhını deldi. Ve Akdeniz’de amaçlarına ulaşmak için, yeniden içerden isyan bekliyorlar.
Merhum Baş’ın kimseyle şahsi bir problemi hiç olmadı. O’nun bütün derdi, milleti, vatanı ve devletiydi. Atatürk’e düşman olanlar, Haydar Hoca’ya da düşman. Bu, onların sorunu…
Baş Hoca ve kadrosunun kimseyle sorunu yok. Ajanın takkelisi veya sarıklısı fark etmez, onların Haydar Baş’ın temsil ettiği tezlerle sorunu var. Yani ülke bütünlüğü ile sorunları var. Bu sorun, hepsinin başını yiyecek yakında.
Bekleyin görün!