Atatürk evliyadır nokta!

Kendinizi, özellikle soyadı “Türk” olan kanallardan kollayın. Şeytana sarık cübbe giydirip “evliya” diye satarlar!

Gülen’e hoca efendi diyeceksin!” diyeni, “harika çocuk” ilan eder!

Allah’tan ki, arşiv var!

Arşiv olmazsa, Adil Öksüz’le görüşüp, hapisten çıktığını öğrenemezdik. Nursi’yi rüyasında görüp, Gülen’e methiyeler dizdiğini unutacaktık. 

Zebaniler sizi yakaladı, cehenneme götürüyor, Halidi’yim deyin, bırakırlar!” dediğini de unutacaktık. Hatta, “sahabelerin kendine ait radyoyu dinledikleri” zırvasını da duymayacaktık.

Neyse!

Böylelerinden bahsetmeye değmez!

Ancak Atatürk’le ilgili dil ucunda, zoraki, “ülkeyi kurtardı” gibi basit bir cümle kurup, “annesi aşırı dindardı” diyerek minder dışına kaçmakla kendini kurtardığını düşünüyor. Düne kadar, Zübeyde Ana’ya ne dediklerini sanki bilmiyoruz.

Kadir’e “üstat” diyerek, el öpen kendisi değil miydi!

Atatürk’le ilgili dedikleriniz de arşivlerde mevcut!

“Haydar Baş gibi ‘evliya’ demiyorum” diyor.
Diyemezsin ki sen ancak İngiliz ajanlarına “evliya” dersin!

Ama diyeceksin, “evliya” da diyeceksin!

Fakat bilmiş ol ki, bu da sizi kurtarmayacak!

Okurlardan özür dileyerek, bir fıkra anlatmak istiyorum;

İnek sürüsü içinde bir de öküz otluyor. Öyle ki, ne inekler bunun öküz olduğunun farklında, ne de öküz, arkadaşlarının inek olduğunun bilincinde.

Geçinip gidiyorlar birlikte. Günlerden birgün, inek sürüsü içine iki tosun salınır. Tosunlar, doğası gereği ineklere gün göstermez, rahatlık vermez. Tosunların sürüye katılışıyla öküzün, psikolojisi bozulur. Öküz de, tosun taklidi yapar.

İnekler bu duruma şaşırır.

İneğin biri sorar;

-"Öküz kardeş,  kardeş gibi geçiniyorduk, ne oldu sana!"

Öküz cevap verir:

-"İnek kardeş çok haklısın. Tosunlar geleli bende psikoloji kalmadı. Beni bir süre idare edin. Biz yine kardeşiz, tek yaptığım inek olmadığımı, tosunlara göstermek!.."

“Kıssadan hisse” demişler!

Birileri, TOSUNLARA “inek” olmadığını ispatlamaya çalışsa da, bilmeli ki ÇOK GEÇ!

Tosunlar görevlerini yapacaklar!

Kim nasıl bir yolda, herkes biliyor. 

Ancak;

Atatürk’ün kimsenin “evliya” kabul etmesine ihtiyacı yok. Bizler, Atatürk’e “evliya” demezsek, bu kafalar şimdi anasına “dindardı” demezlerdi. Hoş Geldin Atatürk yazılmasaydı, Atatürk'ü “Müslüman” bile görmezlerdi. 

Teşekkürler, Baş Hoca!

Gerçek Atatürk’ü tanıttın!

Mübarek anasını, babasını, soyunu, sopunu öğrettin!

80 milyonun soyunu bir gecede bulup çıkaranlar, ne hikmetse bir kişinin soyunu bulamamışlardı!
O bir kişinin soyunu bulmak, sana nasip oldu.
Bütün soysuzları susturdun!

Kabrin, pür nur olsun…

Ayrıca bir insana “evliya” demek, bize bir şey kaybettirmez. Atatürk’e de bir değer katmaz. 

O, zaten Atatürk…

O, çok özel bir insan…

Benim anlamadığım sarık sarmış, cübbe giymiş onca ajana “evliya” demekten rahatsız olmayanlar, Atatürk’e denmesinden neden rahatsızlar?

Atatürk’ün sarığı cübbesi olmadığı için mi? 

Velilik, sarıkta ve cübbede olsaydı, İngiliz ajanı Lawrence “veli” olurdu.

Ne demiş Yunus: 

Dervişlik dedikleri taç ile hırka değil,
gönlünü derviş eden hırkaya muhtaç değil.”

“Dervişlik olsaydı taç ile hırka
Biz de alalım otuza kırka”

İngiliz ajanları her zaman, “Müslüman mahallesinde” sarık ve cübbe ile dolaşırlar, bunu unutmayın. 

Düşmanları bile Atatürk’ün elini öptüler. Gösterdiği olağanüstü başarılar için “Mustafa Kemal Mucizesi” dediler. “15 günde İzmir’e girerim” diyor, 14 günde giriyor. Mucize peygamber için söz konusu, Atatürk peygamber olmadığına göre evliyadır. Gerçekleştirdiği şeyler de keramettir.

Bazı NATO kafalar da, "Atatürk'ü kutsallaştırmayalım!" şeklinde sazı ellerine alırlar.
Onların karın ağrısı da, daha başka!.
Atatürk'ü kutsallaştırmıyoruz, O zaten kutsal.
Kutsal vatanı, kurtaran da kutsal…
Aatatürk'ü kutsal görmediğin için, vatanı satanlar kutsal oluyor!
Vatan hainleri kutsallaştırıldı, hep sizin kafalar yüzünden.
İskilipli Atıf, vatan haini değil mi!
Birileri kutsal görmüyor mu?
 

İngiliz bilmez, sen bil Müslüman!

Atatürk’ün hiç savaş kaybetmemesi, ne ile açıklanır. Allah’ın veli kulları, görevleri itibariyle çeşitlidir. Kimisi cephede keramet gösterir, kimisi ekonomide… Atatürk, her alanda keramet göstermiş bir velidir.
İngiliz evliyalarından Türk evliyasını göremez olduk!

Atatürk’ün “Ey Türk istikbalinin evladı” diye seslendiği, kim?

Buyur açıkla!
Atatürk, kendi gibi veli bir kişiliğe sesleniyor. O’nun gençliğe hitabesi bile sırlarla dolu. Nutuk'ta gören gözler için çok keramet var. Dana gibi bakarsan, elbette bir şey görmezsin!

Sadece Sakarya muharebesinde, yüzlerce kerameti var. Düşmanın İzmir’de denize dökülmesi, apayrı bir keramet. “Türkler 6 ayda Yunan hattını geçemezler” dediler, 3 saatte çökertildi.

Atatürk, İzmir’e gönderdiği komutanı Timur’un kılıcı ile kuşandırıyor. Hem de kendi elleriyle…
Bu nerden çıktı diyeceksiniz?

 Buhara’dan gelen özel bir ekip Atatürk’e, 3 kılıç teslim eder. Bu kılıçlar, Oğuz Kağan’a ait kılıçlar. En son Timur’a teslim edilmişti. Timur’dan da, Atatürk’e ulaştı. Kaç asır saklandı o emanetler, düşünün. O kılıçlardan biri Yüzbaşı Şerafettin’e Atatürk eliyle kuşandırıldı.
Atatürk neymiş, gör!

Bu ülkede yazılı olmayan bir kanun var: O da, Atatürk’ü gizleme kanunu!
ABD ile yapılan eğitim anlaşmasının hedefi, Atatürk'ü gizlemektir.
Hoş Geldin Atatürk yazılana kadar, başarıldı.

Atatürk cahili sadece cami de mi, her yerde.
Bu cahillere, Atatürk'ü öğreteceğiz. Sarıklısını, cübbelisini Atatürkçü yapacağız. Hem de sözde değil, özde. Biz bu ülkede, her türlü kavgayı sonlandıracak tek kadroyuz. Genç Baş'ımızla, Hüseyin'i duruşumuza devam ediyoruz.

Son söz;

Atatürk evliyadır nokta!

Atatürk evliyadır nokta!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön