Eleştirmek için söylemiyorum, Türkiye, ne yazık ki, ABD'yi henüz doğru tanımlayamıyor bile. ABD'nin onca düşmanca eylemlerine rağmen, bakan seviyesinde insanlar bu ülkeyi "eş" veya "kardeş" gibi tanımları içerisine koyarsa, vay halimize?
ABD'den ne "eş" olur, ne "kardeş", ancak kalleş olur. ABD'de okumuş olabiliriz ama her gün gelen şehitlerimizin vücutlarında Pentagon kurşunları çıkıyor. PKK'ya verdiği 5 bin tır silah, henüz daha kullanılmaya başlanmadı.
O silahlar, bizim ordumuzda dahi yok.
Menbiç'te çıkacaklar denildi, ABD askerleri PKK ile burada halı saha maçları yapıyor. Nurcu-Papaz Brunson'u istiyorlar ama bir diğer Nurcu Papaz Gülen ellerinde. Sunulan onca belgeye ve yüzlerce 15 Temmuz şehidine rağmen, Kovboy "ikna" olmadığını söylüyor.
Yani demem o ki, her şeyden önce doğru bir ABD tanımı yapmaya ihtiyacımız var. "Dost-düşman" tanımı, ABD "yazılımlı" olmamalı. Bir Papaz için, ABD, parasını ödediğimiz F-35'leri vermiyor. Tehdit ve şantaj yapmaktan geri durmuyor.
Daha ne olması lazım ki, ABD'yi üslerden kovalım?
ABD, yeni bir darbe mi yapsın?
5 bin tır silah ile "eğit-donat" yaptıkları PKK'lılarla askeri birliklerimize mi saldırsın?
Suriye'ye bakıp ibret alalım, Irak'a bakıp ders çıkaralım. Kaddafi'ye, Saddam'a "diktatör" diyerek yediler, diktatör veya değiller, ayrı konu?
Ama ben Trump'tan, Obama'dan, Bush'tan, puşttan daha büyük diktatör tanımam. Irak'ta milyonlar öldü. Suriye'de halen ölüyor. Afganistan hakeza öyle? Libya, huzura hasret. Yemen'de insanlar ya açlıktan, ya da ABD silahlarıyla ölüyorlar.
Biz bu köşede onlarca defa yazdık. "ABD, kendine yeni bir 'diktatör' arıyor" diye. "Türkiye, ABD'nin hedefinde" diye, binlerce kez uyardık. Şimdi açıkça tehdit ediyor, "Papaz'ı bırakmazsanız, yaptırım geliyor" deme cüretini gösteriyor, biz ise halen "stratejik ortak" sakızları çiğniyoruz.
Lütfen kendimize gelelim!
ABD'ye, ABD'den daha merhametli olmak, bize mi kaldı. "Yapılanlar stratejik ortaklığa sığmıyor" demek, ABD'yi durdurmaz. Zalime yalvarmak ancak zulmünü artırır. Trump'ı değil, ülkemizi kurtaralım.
Bir de, ne yazık ki, Batı'dan bize gelen tehdit, şantaj veya yaptırımları, o ülkenin yönetimlerine ve hatta bir kişiye bağlamak gibi bir "çocukça" değerlendirmelerimiz yok mu, insanı kahrediyor.
Fransa bir karar alıyor Türkiye hakkında, "bu Macron'a yakışmadı" diyoruz.
ABD bir karar alıyor, Bush, Obama veya Trump, yanlış yaptı diyoruz. "ABD yanlış yaptı" demeye dilimiz varmıyor. Liderler geçici, devletler kalıcı, duygusallığa gerek yok. Türkiye, Batı'nın düşman ülkesidir. İster kabul et, ister etme!
Türkiye'nin içine girmiş ABD. İçimizdeki ABD, çocuklarımızı alıp mankurtlaştırmadı mı?
İçimizdeki ABD'yi kusalım. Devlet içindeki ABD'yi "FETÖ" olarak kusuyor. Peki, halk bunu nasıl kusacak?
Sait Nursi eseri okuyarak mı?
"Amerikasız olmaz" anlayışı, bu millete nasıl "amentü" yapıldı?
"Nurculuk", insanları ya ABD ajanı yapar, ya da ABD Papazı!
Nursi SÖZLER'i, kalplere Allah yerine, ABD'yi koymak için var. ABD şerlerin en büyüğü iken, katillerin en azılısı iken, "ehven-i şer" görülmeye devam ediyor.
Araştırmalar yapılıyor ülkede ABD'ye güven düşmüşmüş!
Siz onu külahıma anlatın!
ABD, bu milletin kafasına girmiş, şeytan gibi dürtüyor. Arkasında ABD olmayanı seçmiyoruz bile konuşturmayın beni!..
Kıymetli dostlar!
Kuru kuruya ABD düşmanlığı, ABD'ye bağlılığı artırır. Sahte ABD dolarları yakarak, ucuz ABD karşıtlığı olmaz. Dünyada bir insan çıktı, ABD dolarını dolaşımdan kaldıracak, bir model oluşturdu. "Milli Paralarla Ticaret" formülü ile ABD'nin küresel soygun çarkını durdurdu.
Rusya'sı, Çin'i, Brezilya'sı, Güney Afrika'sı, Hindistan'ı bu tez etrafında toplanıp, BRICS'i kurdular. ABD tutuştu. Deliye döndü, dünyaya "haraç" kesmeye başladı. Kovboy çıldırdı resmen.
Ülkeler, emek ve üretimlerinin karşılığında kendi paralarını basıp, kendi milli paralarıyla ticaret yaptığında, Sam Amca oturduğu yerde para kazanamaz. Senin gibi kot kafalı da, "ABD doları" diye o kâğıtları yakmaz.
Sanki elindeki Türk Lirası, ABD doları değil. Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin milli parası yok" dedi. Acaba ne demek istedi.
Gel de anla, birader!
Afrika'da öğreneceğimiz bir şey yok ama emin olun, Baş Hoca'dan öğreneceğimiz çok şey var. Dost kim düşman kim öğreniriz. Ekonomiyi öğreniriz. Birliği, beraberliği ve kardeşliği öğreniriz. Gerçek Atatürk'ü öğreniriz.
Gerçek İslam'ı öğreniriz.
Düşmanın hedefi açık: Bugün iki bakan, yarın bu ülkenin başı, öbür gün, Türkiye'nin tamamı hedef. Gün, birlik beraberlik günü.