ABD papazı değil Türkiye'yi istiyor!

ABD, artık Türkiye'yi açık açık tehdit ediyor. Geçmişte, ABD ile yaşanan krizlerde, hep diplomasi devredeydi. Şimdi ise durum çok farklı? Türkiye, "nurcu papazı" verse dahi, "yaptırım" yiyeceği açık?

Olay yaptırımla biter mi? 

Asla. 

ABD ile Türkiye'nin çıkarları yeni değil, çok zamandır çatışıyor. ABD'nin bu kadar cüretkâr ve tehditkâr olmasının, iki temel nedeni var: Birincisi, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik zorluklar, ikincisi ise Türkiye'nin bugüne kadar ABD'ye bağımlı dış politikası?

Türkiye'nin iki bakanın, varsa ABD'de ki malvarlıklarına el koyma ve ABD'ye geldiklerinde tutuklanma kararı, İran'a karşı dahi aldığı bir karar değil. 

Papaz Brunson, bir suçludur. 

İki bakanın malvarlığına el koyma kararına karşılık, ABD'ye üsler kapatılmalı. İki Sayın Bakan'a sahip çıkmak Türkiye'nin namus borcudur. 

Yeni Mesaj okuyucuları, ABD'nin Türkiye'yi işgal projesi olduğunu yıllarca okudular. ABD, Türkiye'ye karşı hiçbir zaman dürüst olmadı ve düşmanlığını gizleme gereği dahi duymadı. Fakat ABD'yi vatandaşlara hep sevimli göstermek, bazı siyasilerin adeta "görevi" olmuştur.

ABD, tatbikatta Türkiye'nin gemisini vurdu, ABD'ye, "Türkiye'nin dostudur" dedik. 

ABD, Türk askerinin başına "çuval" geçirdi, "müttefik" dedik.

ABD, içimizdeki ABD ile askerlerimizi Silivri'ye tıktı, "ortak" dedik.

ABD, Gülen-CIA işbirliği ile 15 Temmuz'u yaptı, İncirli'de oturmaya devam ediyor.

PYD'ye 5 bin tır silah verdi, üslerimizde, tepemizde, halen uçuyor ABD.

Ve bugün:

İki bakana yaptığı hamle, Türkiye'ye yapılmıştır. Türk milleti, her türlü kırgınlığı bir kenara bırakıp, bu büyük tehdide karşı birleşmek zorundadır. ABD'ye anladığı dilden cevap verilmeli. Türkiye, "mütekabiliyet" esasına göre hareket etmeli?

Gülen'i vermeyip, Brunnson'u istemesi tam da ABD'ye yakışır, bir pişkinliktir. Kovboya gerekli ders verilmeli ama lafla değil. Türkiye, gücünün farkında olmalı. Olay sadece bir "nurcu-papaz" olayı değil. 

ABD, Türkiye'yi "İran" için eziyor.

İstediği kıvama getirmek istiyor.

Türkiye, ekonomik atılımlar yapmadan, ABD'ye karşı koyamaz. 

Herkes şunu çok iyi bilmeli: ABD papazı değil, Türkiye'yi istiyor!

Keşke abartmış olsak ama maalesef… 

ABD, Türkiye'yi Kıbrıs'tan çıkarmak istiyor. Akdeniz'den kovmak istiyor. 

Başka?

Güney doğu'sunu istiyor. İstanbul'unu istiyor. Sur içinde "ekümenik devlet" istiyor. Ermenistan'a toprak istiyor. Ege'den ve Akdeniz'den çıkarmak istiyor. Akdeniz'e yerleşmek, enerji güvenliğini sağlamak istiyor.

ABD, çok şey istiyor. 

Yarım kalmış yüz yıllık hesapları var. Sevr'i yeniden getirmek istiyor. Bütün bu amaçlarına ulaşmak için de, Türkiye'de bir iç savaş istiyor. "Atatürk Vatandır" anlayışı içinde, 80 milyon bir bilek, bir yürek olmadan, bu tehditleri savuşturmak mümkün değil.

Size has bir ekonomi anlayışı ile kaynakları devreye koymadan, asla olmaz. Milli Ekonomi Modeli -Prof. Dr. Haydar Baş ile bu tehlikelerden kurtulabiliriz. Türkiye'yi şartlar, Baş Hoca'nın dediğine zaten getiriyor.

"BRICS-T" için can atan Türkiye, acaba bu birliğin, "Milli Paralarla Ticaret" tezi ile sağlandığını biliyor mu? BRICS'in Haydar Baş olduğunu biliyor mu? 

"Türkiye'nin milli parası yok" diyen Sayın Baş'a kulak vermeden, BRICS'e üye olsak ne olur ki?

Kazanan ABD olur.

ABD, değil Türkiye kazansın. Ekonomik bağımsızlık, ülke bağımsızlığı demektir. Bu tarımla, bu sanayi ve bu faizle, eriyen bu lira ile ABD'ye sadece bağırırız.  Allah korusun bir savaşta,  Sırp eti,  Rus buğdayı, Kanada'da mercimeği, ABD pirinci yiyerek mi başarı elde edeceğiz?

Ah, Türkiye'm ah!

"Bu ülkeye denecek bir şey kalmadı" diye, 20 gündür yazmıyordum. Açın bir okuyun lütfen 10 yıldır, bugünü yazmadım mı? Baş Hoca, siyasete girdiği 2002'den beri yaşanan bütün tehlikeleri haber verdi. Siyasete neden girdiğini, neden AB'ye karşı olduğunu, "Ne AB, Ne ABD, Bağımsız Türkiye" diye, neden şehir şehir dolaştığını o kadar yazdık ve anlattık.

Seçtikleriniz ekmeği askıya asarken, Haydar Baş, İş ve Aş'ı ayaklarınıza serdi. 5 bin lira asgari ücreti bırakıp da, "askıda ekmeği" seçtiniz. Düşmanlarımız yumuşak karından girerseler, ne yapacağız? İran'a bakın, anlarsınız ne dediğimi!

Neyse ben çıktım!

Arada yazarsam kızmayın, hiç içimden gelmiyor artık!

ABD papazı değil Türkiye'yi istiyor!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön