Gülen'e geçmeden, bazı gelişmelerin altını çizmekte fayda var:
ABD'nin PYD'ye verdiği silahlar, Türk Ordusu envanterinde bile yok. ABD tarafından verilmiş tanklar, tanksavarlar, yerden havaya atılan füzeler ve hatta Milan füzeleri bile var.
Bir helikopterimiz, omuzdan atılan ısı güdümlü füze ile düşürülmüştü, hatırlıyorsak. Tabi bu silahları veren ABD, gerekli eğitimi de vermeye devam ediyor. Hem de sınırımızda?
ABD'nin verdiği askeri üniformayı giyiyorlar. Proje ABD'nin, silah ABD'nin, eğitim ABD'nin, elbise bile ABD'nin?
Türkiye, ABD ile savaşmıyor da, ne yapıyor? ABD hiçbir zaman doğrudan savaşmaz. Katıldığı tüm savaşları kaybeder çünkü. Ancak çıkardığı bütün kaoslarda hep ABD kazanır.
Bu ABD, halen üslerimizi kullanıyor. İncirlik'te ev sahibi!..
Bize de, "CIA Başkanı Pompeo şöyle iyi adam" masalları anlatılıyor. ABD'den bahsedilmiyor, darbeci CIA'dan tehlikesinden söz edilmiyor, bol bol Yahudi Pompeo'dan konuşuluyor.
Bitmedi.
Trump, Türkiye'yi Gülen'le kandırıyor!
Trump'tan Gülen havucunu, kabul etmeyelim!
ABD zırhlıları Mehmetçik'e çevrilmiş, "biz Gülen'i verecekler" muhabbeti yapıyoruz. ABD'nin Gülen'i vermesinden ziyade, Gülen'i vererek ne aldığına bakmak lazım.
ABD, Gülen'i verse bile sizde kalsın demeliyiz. Ortada bir Öcalan örneği var. Orada ölse, Türkiye için daha hayırlı. Emin olun böyle?
ABD, Suriye'yi, Türkiye'ye mezar yapmak istiyor. İşin kötü tarafı Rusya ile de gerginiz. ABD, Kuzey Irak'tan "Kürt" getirterek, PYD saflarında savaştırmaya hazırlanıyor. O saflarda, İngiliz vatandaşları bile var. Zaman zaman çatışmalarda ölen İngilizler için, özellikle de Türkiye'nin yardımı isteniyor.
Türkiye, tüm bu tehlikelerle yüz yüze iken, birde Referandum eksenli birliğimizi zedeleyici gelişmelerle karşı karşıya? Köşemde yine bir hikâye yazayım derken, âcizane gördüğüm bu gelişmeler, içimi sızlatıyor.
Yazsan bir türlü, yazmasan bir türlü!.. Hani Mahsuni Şerif diyor ya, "bilsem söylesem mi, söylemesem mi?" diye. İşte aynen böyle?
ABD, Türkiye'nin işini bitirmek istiyor. Ve Suriye'de hesapları Türkiye ile çatışan Rusya, bu "bitirme" işine ses çıkarmayacaktır.
Bölge de, ABD'nin başta olmak üzere hepsinin işini, Türkiye bitirebilirdi. Halen böyle bir şansı var mı, bundan emin değilim. Ancak Batı'nın, Türkiye ile hesaplaşması belli ki, bitmemiş.
Sayın Erdoğan'ın "Sevr'i getirmek istiyorlar" itirafı, çok yerinde bir tespit. Türkiye iç cepheyi sağlamlaştırmazsa dağılır. Allah muhafaza eylesin. Ve Kürtler Müslüman oldukları için, ABD asla onlara dost değil. Bunu iyi bellemek lazım?
ABD için Kürt, yüz yıl önce İngiliz'e askerlik yapmış "kandırılmış" Araplar dışında, hiç bir anlam ifade etmiyor. Kürt, kardeşi Türk ile savaştığı ölçüde, onlar için makbul.
Bu oyuna gelmeyelim!
Emperyalizm canavarı kandan beslenir. O kandan mahrum bırakmak, elimizde. Vatanımız ve birliğimiz her türlü koltuktan daha kıymetlidir. Bu anlattıklarımızı devlet aklı, elbette görüyordur. Türkiye günübirlik değil, kalıcı politikalar oluşturmalı.
Ortadoğu'nun yeniden paylaşıldığı bu dönemde, kılı kırk yarmak gerekir. Komşuları parçalanmış Türkiye, parçalanmaktan kurtulamaz. Türkiye'nin üzerinde toprak hesabı olmayan ülkelerle çok acil, birlikteliklere gidilmeli.
Suriye'de Rusya, Irak'ta ABD var. Bu gerçeği görelim. Bir başka deyişle; Suriye, Rusya'nın; Irak, ABD'nin!.. Bu iki büyük güç arasında ezilmeden ve hatta bu iki büyük güç arasından çekilecek bir siyaset izlemek zorundayız. Bu iki gücü birbirine vuracak bir siyaset, çok daha da iyi olur.
Türkiye tarihine bakmalı ve bu büyük kumpastan öyle çıkmalı. Gülen ile yatıp Gülen ile kalkarak, ABD'nin "Gülen'e bak oyunu"na geliriz.
ABD'nin Gülen'e bak oyununa gelmeyelim!
Gülen ile ilgili prosedürler devam etmeli ve gereken ceza verilmeli ancak Suriye ve Irak'ta ki gelişmeler, Türkiye'nin iç barışı ve ekonomik durum her şeyden önemli?
Allah devletimizi ve milletimizi korusun.