ABD'nin derdi Çin!
Görünüşte ABD, Kuzey Kore ile ha savaştı, ha savaşacak! Ama öyle değil.
Savaşmaz mı?
Savaşabilir.
Kuzey Kore'ye saladırabilir ama asla hedefi Kuzey Kore değil. 'Kuzey Kore'ye söylüyorum Çin sen anla' mesajı veriyor. Tabii Çin sabırla işine bakıyor. Dünya barışı için ABD'nin tehditlerine soğuk kanlı yaklaşıyor. Kuzey Kore ile ABD istiyor diye ekonomik ilişkileri azaltacağına, tam tersini yapıyor. Yılın ilk üç ayında, geçen yılın aynı dönemine nazaran ticareti yüzde 37 arttı. Çin'in Kuzey Kore'ye ihracatı yüzde 55, ithalatı ise yüzde 19 arttı. Dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip Çin, hep üretiyor. Bütün dünyaya mal satıyor.
ABD'ye bağımlı değil. Ancak aynı şey ABD için geçerli değil. Bir silkinsin ABD'de ekonomik dengeleri altüst eder. Halk sokağa dökülür ve peşinden finansal kriz gelir. Anlayacağınız ne ABD eski ABD, ne de Çin eski Çin. Giyecek, ayakkabı, oyuncak, elektronik malzeme, dayanıklı ev eşyaları, televizyon, cep telefonu başta olmak üzere Çin ABD'yi besliyor. Dünyadaki her cep telefonundan 7'sini, ayakkabıların yüzde 60'ını, bilgisayarın yüzde 90'ını Çin üretiyor. Çin, ABD'nin ilk sıradaki ticaret ortağı. 2016'da 650 milyar dolar ticaret hacimen sahip oldu.
Çin, ABD ilie nefes alıyor.
ABD, artık üretemiyor. Çin'de 1 dolara mal olan, ABD'de 10 dolara mal oluyor.
Çin, ABD'yi resmen avucu içine almış.
Üretimle istila etmiş. Beş para etmez ABD kağıtlarını. alıp bir kenara yığıyor. Çin, elindeki ABD dolarını getirip kamyonlarla Beyazsaray'ın önüne yığsa, ABD batar.
ABD'nin asıl korkusu, Çin parasının dünya parası olması. Hele buna birde Çin'in en büyük projelerinden olan Pekin-Londra Demir İpek Projesi'nin hayata geçtiğini düşünelim.
ABD'nin zenginleri hep Çin'e yerleşiyor. Çin'in asıl bombası Yuan'ın rezerv para olması. ABD'yi ABD yapan silahlı gücüyle koruduğu dolarıdır. Şimdi korusunda görelim!
Çin, ABD'ye sattığı mal karşılığında, bu ülkeden Yuan istese ne olacak? İster mi peki?
Eninde sonunda isteyecektir. Rusya ve Çin'in ABD karşısına silahla dikildiğini sanıyorsanız aldanıyorsunuz. Çin ve Rusya, ABD karşısına, bir ekonomi modeli ile dikiliyor.
'Milli Paralarla Ticaret Tezi' ile dikiliyor. Yani Haydar Baş ile dikiliyor. İster kabul edin, ister etmeyin. Prof. Dr. Haydar Baş'ı takip eden ülkeler, ABD'yi ters köşe ederken, bir tek Türkiye ABD'ye ters köşe oluyor.
Bu da çok acı bir şey.
Prof. Dr. Haydar Baş'ı dinleseydik şimdi Çin'i ve Yuan'ı değil, Türkiye'yi ve Lira'yı konuşuyor olacaktık. Neyse biz Çin'i anlatmaya devam edelim.
Haydar Baş'ı anlattık dinlemediler. Çin'i anlatalım da belki ders alır bazıları. Tabi bu defa bize, Çin ajanı demezlerse. Amerikan casusları, ABD'yi zora sokan her hamleye bir suçlama yapmaya alışkınlar.
Neyse!
Demem o ki, ABD'nin işi zor!
Japonya'ya iki tane atom bombası attı ve dünyayı teslim aldı.
Dünya ülkeleri 2. Dünya Savaşı'ndan sonra, ABD'nin işe yaramaz kağıtlarını hazinelerine koyup karşısında para bastılar. Ve dünyayı soydular.
Kağıtlarına dolar dediler ama dünya onlara çalıştığı halde bir türlü dolmuyor. Emek ve üretimler, ABD dolarını doldurmaya yetmiyor. Baş Hoca'nın ifadesiyle 'Dünyayı at edip bindi, eşek edip sürdüler'
Bir Türk'ün ekonomi tezine kadar, bu işler böyle devam etti. Rusya'nın bu tezi alıp, bayraklaştırmasıyla, işin rengi değişti. ABD, Kuzey Kore'yi vurmaz demiyorum, vurabilir. Çünkü yeni bir Japonya lazım ABD'ye. Trump'ı getirdiler ki bir delilik yapsın. Ancak dünya o eski dünya değil. ABD'nin yıkılacağını görebiliriz. Yakın bir zamanda. ABD'yi kimse takmıyor artık. Bu da ABD'yi hırçınlaştırıyor. Dünyayı yeni bir vahşetle korkutmak istiyor. Ama sökeceğini sanmıyorum