ABD'nin, Suriye'de "çekilme" oyununu, farklı ihtimaller dâhilinde birkaç kez değerlendirmiştik. Gün geçtikçe, Türkiye'nin başına yeni çoraplar örüldüğünün sinyalleri de gelmeye başladı.
Türkiye, Davutoğlu Ahmet günlerinde duyduğumuz, Suriye'yi tehdit söylemlerine geri döndü galiba. ABD, "Suriye'den çıkıyorum" dedi, bizim söylem değişti.
Trump ile yapılan telefon görüşmeleri ballandıra ballandıra anlatılıyor. Sanki, 20 bin tır silahı, PYD/YPG'ye Trump değil de, Esat vermiş. Ve Trump'tan duyuyoruz, Türkiye'nin Suriye'de "IŞİD" kovalayacağını.
Hani, bu IŞİD bitmişti!
Türkiye, ABD'ye, IŞİD ile savaşma sözü mü verdi?
ABD, Suriye'den çıkarken, Türkiye'ye "el" mi verdi? Bunu söylemek ağırımıza gitse bile sormak gerekiyor: Türkiye, Suriye'de ABD'ye "vekâlet" mi edecek?
ABD hem bizimle "müttefik" hem de PYD ile öyle mi?
Terör örgütüne onca silahı veren ABD ile neyin muhabbetini yapıyoruz. Silahların hesabını neden sormuyoruz? "Giderken silahlarınızı da götürün!" dedik mi?
Hiç sanmam. O kadar silah verdiler, hala "müttefik" muhabbetleri yapıyor, "Suriye'den gitmeyin!" deniyor. Türkiye eğer, bundan sonra, Rusya ve İran ile karşı karşıya gelirse, anlayın ki, ABD, Suriye'de, yerine Türkiye'ye bırakmış.
Bu açık, net…
İsrail ile zıtlaşarak Türkiye'ye giydirilen yeni "çuval" gizlenmeye çalışılıyor.
Avrupa'nın Rus gazına bağımlılığı azalsın diye, Akdeniz'de çıkarılacak gaz için, Mısır-Yunanistan-İsrail üçlüsünün Türkiye üzerine geldiği ortada iken, İsrail ile zıtlaşmak gayet doğal. Ancak ABD bu gaz projesinin(EastMed) arkasında zaten.
Yani Suriye'de, ABD'den ziyade Türkiye'nin kafası karışık… ABD, vereceği silahı verdi, şimdi çekilerek o silahların, Türkiye'ye doğrultulmasını izleyecek. ABD'nin en çok istediği, Türkiye-Suriye savaşıydı. Bunun için bile geç kalmış değil.
Yani Akdeniz'de tüm Batı, karşımızda, üstelik Mısır ve İsrail de… Buna Kıbrıs ve Ege'yi de eklersek, büyük tehlike ortada… Rusya doğal olarak, Avrupa'ya gaz satmak için bile olsa bu ittifaka karşı iken biz BOP sularında yüzüyoruz.
Şartlar hiç bu kadar Türkiye lehine olmamışken, biz kendi ayağımıza sıkıyoruz. Niçin peki? Çok mu "şantaj" var ABD'den?
Siz anladınız!
Türkiye, meşru Suriye yönetimi ile birlikte hareket etmek gibi şartların getirdiği bir mecburiyet içinde. Esad ile hareket etmek yerine, yani toprakları üzerinde bir "Kürt devleti" kurulmasına karşı mücadele eden bir yönetim yerine, o kukla devleti kurmaya çalışanlara her türlü desteği veren yönetim ile hareket etmek, ne manaya geliyor.
Eğer Şam ile görüşmeme "inadı", Büyük Ortadoğu Projesine hizmet ediyorsa, ileride "kandırıldık" mı diyeceğiz. Netanyahu'ya söverek, bu proje önlenemez. Netanyahu'ya verilecek en büyük ders, onun en büyük düşmanı Esad ile görüşmektir.
Yoksa "Ey İsrail" naraları seçim için atılmış olur. ABD'nin "çekilme" oyununda, yeni roller alınmış olur. Türkiye açık denizlerde İsrail'in katlettiği vatandaşlarının haklarını bile savunmaktan vazgeçti, hatırlayalım.
En başta söylemem gerekeni bugün en sonda söyleyeyim:
Türkiye eğer, Suriye ile zıtlaşırsa, İran ve Rusya ile zıtlaşır. ABD'nin "çekilme" zokasını yutmuş oluruz. O zaman, Türkiye parçalanır. Türkiye'ye yeni "açılım" elbisesi giydirilir, TSK' yeni bir "çuvala" sokulur.
İçerde var olan ekonomik çöküşü, siyasi çöküşe dönüştürürler. Etnik kavgalarla, içimizi dışımıza çıkarırlar. Yapılan ikili anlaşmaları devreye sokar, Türkiye'ye müdahale ederler. Türkiye, bir Irak olur, Suriye olur, istenen vallahi bu, billahi bu…
ABD-Rusya arasında "denge" politikası izlendiğini sananların, ne yazık ki ABD'nin yeni oyunu karşısında, izleyecekleri bir politikaları yoktur. "PKK'ya dünyayı dar ederiz" söylemi, Trump ile yapılan görüşme sonrasında, Kalın'ın diliyle "Rejime dünyayı dar ederiz" e dönüşüverdi.'
Suriye'de karmaşık bir şey yok. Karmaşık olan Türkiye'nin politikasızlığıdır. Yani milli anlamda bir politikasızlıktan söz ediyoruz.
15 Temmuz sonrası Numan Kurtulmuş "Türkiye'nin başına ne geldiyse yanlış Suriye politikasında geldi" demiş, herkesin içinde "yanlış yoldan dönüş" umudu doğmuştu.
Şimdi sanki Davutoğlu yeniden döndü!
Türk ordusunda olmayan silahlar, PYD'de iken, Şam yönetimine yardım edip toprağını temizletmek mi daha akıllıca, yoksa o yönetimi tehdit edip, PYD üzerine gitmesini zorlaştırmak mı?
ABD'nin 4 parçalı "Kürdistan" hedefi ve amacı bu kadar açıkken, hiçbir şeyi gizleme gereği görmezken, Türkiye ne yapıyor?
İsrail'e söverek, Büyük İsrail Projesine "hizmet" bugün gizlense bile tarih bütün acımasızlığı ile bunu ortaya çıkardığında, kimse hesabını veremez. Suçlamıyor, uyarıyoruz, yalvarıyoruz: Trump'a güvenmeyin!
ABD'nin tehlikeli yeni oyununa dikkat!