PYD konusu, Rusya ile ilişkilerimizde turnusol oldu. Türkiye, "15 Temmuz" sonrası kendine bir "Yenikapı" bulmuş ve yönünün Batı'dan Avrasya'ya dönmüş, Batı ile ittifak yerini, "Rusya ile ittifak" arayışlarına bırakmıştı.
Yaşanan uçak krizi gerilerde kalmış, NATO'dan çıkmak dahi konuşulur olmuştu. Türkiye, Rusya ve İran ile Suriye meselesine aynı eksende bakmış, Astana'da barışçıl çözümün garantörü olmuştu.
Sonra ne oldu?
Rusya, Suriye'de Türk askerini vurdu. "Kaza" filan dendi ama kesinlikle kaza değildi.
Geçtik burasını!
ABD, PYD'yi silahlandırdığı ve hatta eğittiği için, Türkiye'nin haklı tepkisini alması ortada iken, Rusya, "PYD ve PKK terör örgütü değil" açıklaması yaptı.
Belli ki, ABD ve Rusya PYD konusunda aynı düşünüyor, Türkiye'ye "dostlukları" söz konusu değil. İki büyük güç, aralarında Türkiye'yi ezmek istiyor, bu belli.
ABD'yi anlarımda, Rusya ne ayak!
İç barışı için Türkiye'ye ihtiyacı var. İslam dünyasına açılımında Türkiye'ye ihtiyacı var. Suriye meselesinin çözümü başta olmak üzere, hemen her konuda, Türkiye'den çok Rusya'nın Türkiye'ye ihtiyacı var.
Rusya bu ihtiyacı görmediği gibi ABD'nin oyununa geldi. Ve Türkiye'yi bence kaybetti.
Türkiye ve İran'ı yanına alan bir Rusya, dünyanın yarısına hükmedebilirdi. Karşısına almayı seçti. ABD'nin durduğu yerde durdu. 30 Ocak tarihli, "Ya Trump ile Putin anlaşırsa!" başlıklı yazımda, şüphelerimi ve olası ihtimalleri yazmıştım.
Bugün şüphe ve ihtimalin kalmadığını söylemeliyim. İran, Rusya'ya yapışarak, Türkiye ABD'ye sarılarak, hiçbir şey elde edemezler. Bin yıldır bir araya gelemeyen Katolik ve Ortodoks dünyası, bundan iki yıl önce İstanbul'da bir araya gelmişlerdi.
Kim için birleştiler sizce?
Revamadır ki İran ve Türkiye ayrı kulvarlarda, birbirilerine karşı cebelleşsinler. Bu iki dünya tez elden birleşmeli. Suriye ve Irak konusunu, ABD'siz ve Rusya'sız çözmeli?
Yanlarına Çin'i alabilirlerse, şahane olur. O zaman alın size üç kutuplu dünya. Olmaz demeyelim. ABD'nin de, Rusya'nın da ortak korkusu Çin?
Rusya istiyor ki, Çin ile ABD karşı karşıya gelsin. Rusya belli etmese de Çin korkusu asla geçmez.
1,5 milyarlık Çin'in kendilerini istila etme korkusu var. Çin, Ukrayna'da Türkiye büyüklüğünde elli yıllığına toprak kiralamış ve Rusya bu durumdan çok rahatsız olmuştu.
Demek istediğim, Türkiye kendine yeni bir dünya kursun. "Çin Füzesi" çok isabetli bir karardı mesela, ama bundan ABD baskısıyla vazgeçildi. Yeniden düşünülmeli bence.
Hem ABD, hem Rusya böyle frenlenebilir. Türkiye, ABD ve Rusya arasında kendisiyle top gibi oynanmasına müsaade etmemeli. Sabah Rusya'nın, akşam ABD'nin kucağında olarak, bir yere varamayız.
Her türlü siyasi endişeleri bir kenara bırakıp, beka sorununa eğilmeliyiz. Türkiye iyi durumda değil ve tarihinin hiçbir döneminde, bu kadar risklerin hedefi olmamıştı.
İsrail ile selfi, İran ile kavga, bize bir şey kazandırmaz. Atatürk olsa ne yapardı diye düşünün, olayı çözersiniz. Bence Atatürk olsa, İran-Mısır, Suriye ve Irak'ın içinde olduğu bir pakt kurardı.
Rusya, Suriye'ye; ABD, Irak'a yerleştiyse, bunda en suçlanacak ülkeler İran ve Türkiye'dir. Şuan Türkiye'nin İran ile sürtüşmesinin en büyük zararı, Türkiye ve İran'adır.
Doğu ve Güneydoğumuzda ticareti İran ile geliştireceğimize, Trump'ın bizde memnun kalması için İran'a çatmak, Suriye ve Irak'taki hatalarımızın tekrarına düşmektir.
"Sarı öküzü vermenin hata olduğunu" artık görmeliyiz. Ülkedeki İran düşmanlığının bazı çevrelerde zerresini, ABD ve İsrail'e karşı görmemek çok acı.
Ülkeye Müslüman girişini yasaklayan, beş yaşındaki çocuğa "Müslüman çocuğu" diye kelepçe takan ABD için, Siyonist İsrail için, tek kelime eleştiri getirmeyenlerin, İran Şiiliğinden dem vurmaları çok manidar.
Olaylara etnik ve mezhepsel bakma lüksümüz yoktur. Aklımızı başımıza toplayalım.
"ABD'nin Rakka'ya gidin" telkinine asla kulak asmayalım. Orada ABD ve Rusya birlikte bize tuzak kurdular.
Bu oyuna gelmeyelim!