İktidar ne kadar AB düşmanıymış da, haberimiz yok!
"Haçlı Ruhu" deyip duruyorlar. Haçlı Ruhu'nu, bugün keşfetmiş olmalılar.
Bir Hollanda'ya çatıyorlar, bir Almanya'ya, olmadı İsviçre'ye!..
"Topunuz birden gelin!" diyorlar.
Adam bari "tek tek gelin!" der.
O kadar ki pehlivanız!..
Hay, maşallah!
"Ne AB, Ne ABD" diyorlar!
Haydar Hoca'yı hatırlatmasa,"Bağımsız Türkiye" diyecekler.
Ama demezler!
Nasip olmaz!
Artı, yemezler!
Gerçi, önlerine ne konsa bunca yiyenleri var. GDO'lu, GDO'suz, fark etmez. "Lop" diye aşırıverirler!
Haram helal deme, ver Allah'ım!
Azmış kulların, yer Allah'ım!
Ülkeyi yediler ya!
İktidardan bahsetmiyorum!
Vatandaştan söz ediyorum!
Ülkenin başını yiyen, 'akletmez'lerden bahsediyorum!
Haçlı seferlerini başlatan Papa heykeli altında, ülkenin egemenlik hakkını, AB'ye Gül ile teslim ederken, Haçlı Ruhu'na rastlamamışlar!
Haçlı savaşları "kötü bir şey değil" derken, hangi ruhu taşımışlar, doğrusu merak ettim.
"Haçlı savaşları kültürel iletişimdir" diyen, bizim köylü Fevzi'miydi? "Avrupa'nın Fatihi" diye öğlen vakti, havai fişeklerle karşılanan, "inek Şaban" mıydı?
Yahut Papa'yı merdivenlerde karşılayan?
Ona övgüler düzen?
"Kutsiyetpenahları" ilan eden, kimdi sahi?
Ben hatırlamıyorum!
Siz, hatırlıyor musunuz?
Hangi Müslüman ülkenin ilahiyatçıları Papa'dan Türkiye'ye 'dua' etmesini istediler?
Papa ile "Huzur duruşu" adı altında "feto duruşu" icat edenler, bonzai mi içmişlerdi?
Tabi hepsini unuttuk!
GDO'lu yiyecekler, kimsede akıl koymadı!
Ağza sızan bile unutuluyor!
GDO'lu yiyeceklerdendir!
GDO'lu ekmek, GDO'lu milliyetçiyi, GDO'lu Müslüman'ı yutturuyor. Bu ülkede binlerce ton leş yendi ya, kim duydu Allah aşkına. Nihat Genç, bas bas bağırdı.
Doğru değilse, çıkıp biri yalanlasaydı. Haber değeri bile taşımadı, "bir kısım medya" için. "Bir kısım medya" tabirini iktidarın Nazlı'sı icat etmişti. Şimdi nazlı nazlı yatıyor, FETÖ'den.
AB adına 'Domuz'u hazmetmişler, leşten mi şikâyetçi olacaklar. İstediğin kadar ayet hadis oku!..
Seni duymazlar!
AB Uyum Yasaları ile herkesi AB'ye uydurdular. Şimdi AB'ye savaş ilan ediyorlar. Savaşa gerek yok. AB için referanduma bile gerek yok, AB başvuru dilekçesini çekin, yeter.
16 Nisan'dan sonra AB'den özür dilemezseler, bende "ak" olayım!
"AB dostumuz" demezseler!
"Rotamız AB" demezseler!
Hocaları gibi "AB'ye Türkiye'yi en iyi biz sokarız" demezseler, bende kara olayım!
AB adına neler yaptılar bu ülkede: Ağzında din düşürmeyenler, kimliklerde din hanesini, AB için sildiler.
"Şeriat gelecek" diye yola çıktılar, Papa geldi!
Daha neler neler?
Vakıflar Yasası adı altında Lozan'ı mı delmediler?
Yüzlerce gayrimenkulü Kiliselere teslim mi etmediler?
Patrikhaneyi "ekümenik" mi yapmadılar, fiili olarak?
Dinlerarası Diyalog'u devlet politikasına mı dönüştürmediler?
Gülen'i azdırıp, sızdırıp, çöktürüp, 'Abant Konsili' mi yayınlatmadılar. "Akıl-vahiy çatışmasında, tercihimiz akıldır" mı, dedirtmediler?
"Sadece benim dinim haktır demek, en büyük dinsizliktir!" diyen Gülen'ci Mehmet Aydın'ı, diyanetten sorumlu bakan mı yapmadılar?
Papa memnun olsun diye, "Müslüman" bir kadını Urfa'da müftü huzurunda bir hıristiyanla evlendirip "çift dinli" mi ilan etmediler?
AB için, tarım koymadılar.
Hangisini sayalım?
Milleti AB ile vur, sonra "AB haçlı ruhudur" de!
Tamam, eyvallah, haçlı ruhu, kesinlikle öyle? Ama ya bu AB için, kaybettiklerimiz ne olacak?
AB için çıkartılan yasalar ne olacak?
Açılan on binlerce kiliseler ve "dinler bahçesi" ne olacak? Müslüman'a haçı sevdirme, hatta haça taptırma ne olacak? Dinler Bahçesi dedikleri ucubede Cuma günü sığmayınca Müslüman haça doğru namaz kılıyor.
Haçlı ruhunu içerde hortlattınız be!
Sümela'da 6 asır sonra ayin yapıldı.
Say, say bitmiyor!
12 yıldızlı balonları Ankara'da öğle vakti Hacer el Esved gibi bağrına basan hacıların kaybettikleri imanı mesela, geri verebilecek misiniz?
AB uğruna, KKTC'yi Rumlara verdiler resmen. Rumların açgözlülüğü sayesinde KKTC, halen elimizde ama gitti gidecek!
Madem AB defterini kapattınız, kesin şu Kıbrıs zırvalarını, AB için halen ne diye devam ettiriyorsunuz?
Emin olun, Yunanlar o adalara gizli bir anlaşma ile oturdular. AB'den tarih koparma uğruna ses çıkarılmadı. Adaların işgaline göz yumuldu.
Terörü bile AB sevdamız azdırttı.
AB için ölü hücrelere dönüşmüş terör, "Kürt sorunu vardır!" sözü ile hücre yenilemesi yaşadı. Oslo'da İngiltere'nin kurduğu bir masada, muhatap aldılar.
Tamam, anladık!
AB'de sizi "kandırdı!"
İyi de, bizi kim kandırdı?
Her şeye rağmen, ülkenin içinde bulunduğu bu şartlarda, 'Haçlı Batı'ya karşı alınan her tavrı, alkışladığımı tekrar etmek isterim.
Eğer bu ülke insanı;
2002'den AB'ye niçin karşı olmak gerektiğini Prof. Dr. Haydar Baş'tan dinleseydi, bugün, "Ne AB, Ne ABD" demenin bir anlamı olacaktı. Her şeyini kaybetmiş bir Türkiye, ne dese dikkate alınmaz artık.
Öyle ki, bu Türkiye, Sayın Baş'ın gönlünü bile kaybetti. "İçimizdeki beyinsizler yüzünden, sen bizleri helak etme Allah'ım!" (Araf-155), son sözümüz olsun.