Avni Bey'in kayığı!

 Hasan Barutçu ağabeyim İstanbul'a gelmişti. Eski günleri yâd ettik. Tabi Hasan abiyi bulurum da, ondan yaşanmış güzel hikâyeler dinlemez miyim! Hele de, onunla bir "Malatya" hikâyemiz var ki, başka güne kalsın!

Abisi Avni Bey var, öğretmen. Hasan abi de öğretmen ve ama ikisi de emekli şuan. 

Avni Bey, mucit bir insan? Bir şeyler icat etmeye meraklı biri, tipik Karadeniz özelliği? Tabi çok eskilerden bahsediyoruz. Helikopter yapmaya kalkıyor. 

Hasan abi, bu yasak deyince, bu sefer kayık yapmaya karar verir. Kayık için birkaç ay uğraşır ve kayık tamamlanır. Nihayet denize indirilir Avni beyin kayığı? 

Ancak o da ne, kayık sağa yatar. Tekrar düzeltilir, bu defa sola yatar. Acaba neden?

İşin ehli olanlar, yoğun uğraşı görünce gelip bakar ve hemen anlarlar: Kayığın altı düz değil. Kayığı, ön ve arakadan göründüğü gibi yapmış Avni öğretmen. 

Oysa ön ve arkası sivri olan kayığın altı, tamamen düzdür. Suyun üstünde dengeli durması için, kayığın zemini suyun üstüne düz olarak sağlam basmalı ki, yük eşit dağılsın. Sonunda dengesiz kayık batmış.

Azimli adam Avni Bey, kayığı yeniden, olması gerektiği şekilde yapmış. Karadeniz'in dalgalı sularında yıllarca, ekmek getirmiş Barutçu ailesine. Her ikisine de, burada selamlarımı ve saygılarımı iletiyorum.

Gelelim bizim kayığa!

Ülke kayığına!..

Önemli olan da, bu zaten? Avni beyin kayığı, öyle veya böyle düzelir de bizim kayığı, Allah düzeltsin!

İçinde seksen milyon var. Sadece seksen milyon da değiliz, biz. Tuna Nehri'nden Volga Nehri'ne, Çin Seddi'ne kadar büyük bir dünyayız. Müslüman olan herkes Türk'tür anlayışıyla da olaya bakarsak, dünya biziz. Bence şuan, bakmamız lazım. Atatürk Sadabat Paktı'nı kurmuştu. Yeni paktlara ihtiyacımız var. Türkiye-İran-Mısır Paktı mesela?

Türkiye; İran-Irak ve Suriye ile birlikte, hareket etseydi, bugün farklı bir Ortadoğu olurdu. 

Neyse konuyu fazla dağıtmayayım!

Balkanlar'dan Çin'e kadar Türkçe konuşarak gidebilirsiniz. Batı'nın başımıza getirdiklerinden(AB ve ABD kökenli siyaseti kastediyorum!) ve başımıza geçirdiklerinden(Çuval'ı kastediyorum!), etrafımızı göremiyoruz ki?

Kayık, her seferinde bir tarafa yatıyor. Gah Rusya'ya doğru yatıyor, gah ABD'ye doğru? Şöyle bir kez düz durup, kendi doğrultusunda yüzse, işler değişecek!

CIA başkanı Pompeo, Türkiye'ye geldi ve gitti. Daha gitmeden Rusya "yanlışlıkla" askerimizi vurdu. ABD'nin ortak tatbikatta, yıllar önce "Muavenet"i "yanlışlıkla" vurmasına, benzemiyordur inşallah!

Neyse, en doğrusunu yetkililer bilir!

ABD, 15 Temmuz'da Türkiye'ye önemli bir "Darbe" indirdi, biliyorsunuz. Meclis dahi bombalandı. "Bunu ABD yaptı" diye, en yetkili ağızlar açıklamalar yaptı.

Trump, 15 Ağustos'ta "13 CIA yetkilisi darbe'de görevliydi" demişti ve o zaman başkan değildi henüz. Şimdi Başkan? CIA başkanını Türkiye'ye yolladı diye, bizim bazı yandaş kayıkçılar hemen Pompeo'ya doğru yatıverdi.

Ya, bir durun hele!

Bu Pompeo, ne istedi?

Biliyor musunuz?

Ne konuşuldu, nede anlaşıldı?

Bunlar konuşuyor; Pompeo şöyle biri, böyle biri diye. Belli ki, bir karın ağrısı var. Biz ABD siyaseti başkanlara göre değişmez diyoruz, bu beyler, CIA başkanına göre değişebileceğini, bize yutturmaya çalışıyorlar.

Havuz'da CIA Başkanı, "kurtarıcı" görülebilir ama baba, bu kayığın ABD'ye doğru yattığı, yetmez mi yav!

Sayın Cumhurbaşkanımız "yalnızım" demişti, şimdi daha iyi anlıyorum. Gerçekten yalnız. CIA Başkanı Pompeo'yu öven bir anlayışla bu kayık, bizim Çat Baraj'ında bile batar!

Türklerin tarihine bakıyorum da, bugünkü halimizden gerçekten utanıyorum. İlber Ortaylı Hoca Türklerin Tarihi isimli kitabının ön sözünde şöyle diyor: 

"Dünya tarihinin hemen hiçbir safhası, dünya coğrafyasının hemen hiçbir önemli parçası yoktur ki, orada Türkler olmasın. Türkler olmadan hiçbir önemli Avrupa devletinin milli tarihi incelenemez. 

Yine aynı şeklide hiçbir Ortadoğu ülkesinin, hiçbir Rus-Slav ülkesinin milli tarihi ve kimliği Türkler hesaba katılmadan anlaşılamaz. Bu Ortaçağların derinliklerinden başlar ve yakın zamanlara kadar devam eder. Öyle ki, Türkler olmadan Ortaçağ olamaz, Rönesans olamaz, 1.Cihan Harbi anlaşılamaz."

Yaa, Dostlar!

Tarih gemimiz bu iken; bir Batı'ya, bir Doğu'ya istikrarsızca sürekli yatan, devlet gemimiz de orta da işte. 

Allah düzeltsin gayri!

Avni Bey'in kayığı!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön