Başbakan, Tokat'taki terör saldırısından sonra çok değişik bir halde; düşünceli, kafası hayli karışık gözüküyor. PKK saldırıyı üstlenmesine rağmen bir türlü inanamıyor PKK'nın yaptığına, adeta dili varmıyor onların yaptığını söylemeye. Çünkü öyle bir savunma içindeydi ki, Atlantik ötesinden açıklama yaparak aceleci bir tavırla PKK dışında hedef gösterdi. Yani PKK yapmadı şeklinde anlaşıldı. Yerde yedi şehit yatarken iktidar açılım derdinde.Tabi bu açılıma Başbakanın çok ümit bağlamasından mı, PKK'nın yapmasına inanmadığından mı bilmiyoruz. Her iki durum da çok vahim. Yardımcısı sayın Arınç, olayı terör örgütü üslenmesine rağmen PKK'nın işi olamaz diyor. Ahmet Türk bile kabul etti, Arınç etmedi. Bu da akıllara "iktidar, terör örgütünden açılım süresince olay çıkarmama sözünü mü aldı?" şüphesini doğuruyor. Yani iktidar terör örgütüyle masaya mı oturdu? Doğrusu inanmak istemiyoruz. Acınacak, ağlanacak halimiz var da kendimizden haberimiz yok. Bu iktidar terörle nasıl mücadele edecek? PKK "ben yaptım" diyor, iktidar sanki "yok canım sen yapmamışsındır, yapmazsın bize söz vermiştiniz bu açılıma ters" der gibi hareket ediyor.Başbakan PKK'nın resmi(!) açıklamasından sonra şöyle diyor: "PKK'nın merkezden kopmuş küçük bağımsız alt gruplarıymış" "Merkezden ayrıldılarda hani ondan, yoksa sözlerinde dururlardı" şeklinde mi anlayalım? Neyi nasıl anlayacağımızı dahi şaşırdık.Amerika'da ev ödevleri kontrol edildi, sırtlar sıvazlandı ve eksikler sayıldı. Eksik çevirilerle, çok iyi İngilizce bilen beyaz saray eski Türk danışmanların maharetiyle(!) durum idare edildi. Eşik önünde tutulup, süpürülmedi… Ermenistan sınır kapısı açılacak, İran'a tavır konacak, Patrik ekümenik olarak tanınacak, Ruhban Okulu açılacak, Afganistan'a asker gönderilecek… Bunlar yerine getirilmesi gereken bazıları. Bazıları ise eski eksik ödevler.Açılım sıkıntıya düştü, "takke düştü kel göründü"Yukarıda saydığımız konular bu karışıklıklarda nasıl millete yedirilsin? Başbakan tabii düşünceli olacak, açılımdan umduğunu bulamayınca sinirleniyor, mecliste birisini dövecek maazallah . Hele şu günler siz siz olun Başbakana bir şey sormayın fena halde haşlanırsınız. Mersinli çiftçi kardeş! Aman kendine dikkat et, açılıma kurban gitme. Şehit yakınları! siz de kendinize dikkat edin.Zaten şehit yakını olmak şu günlerde suç gibi. Şehit yakını dediğin açılımcı olacak(!) "Ne olur bu kardeş kanı dursun " ya da "vuran da vurulan da evladımız" şeklinde konuşmalı(!) Tabii evlatları da ölecek "askerlik yan gelip yatma yeri değil ya"Bu iktidar maalesef her şeyi karıştırdı milletin kafasını da karıştırdı . Nasıl karışmasın ak kara oldu, karalar ak oldu, kilise mabet oldu , mescit din bahçesi oldu, haçlı savaşı medeniyetler buluşması oldu, sömürü küresel barış oldu, Apo sayın oldu, şehit kelle oldu, terörist barış elçisi oldu?Kısaca kimsede kafa bırakmadılar.
Başbakan çok düşünceli görünüyor. Acaba neden?