Berat’a acıdım!

Berat Albayrak konusu, sadece kötü giden ekonomi ile alakalı değil. Ekonominin düzelmesi için, değil bir bakan, tüm bakanlar istifa etse, yine düzelmez. Hatta AKP hükümeti toptan gitse de düzelmez. Çünkü hem ekonomik, hem sistemsel çöküş birlikte yaşanıyor.

Meclisteki partilerin hiç birinin, bir çözümü veya sistemi yoktur. 

AKP'li olmadığımız için, Berat'ı veya hükümeti savunmuyoruz.  Demek istediğim şu ki, kötü ekonomiden 19 yıllık AKP hükümetinin bütün kadroları, ve de onca yanlış politikalara rağmen, desteğini çekmeyen bu halkın tamamı sorumludur.

Kimse Berat'ın üstüne atıp sıvışamaz.

Berat'a acıdım!

Bir taraftan hükümet, bir taraftan çökmüş ekonomi, bir taraftan aile ve akrabalık… Ekonomik kriz, siyasi kriz yanında belli ki aile krizine de sebep olacak. Berat Albayrak'ın  Erdoğan tarafından görevden alındığı veya alınmak zorunda kalındığı görülüyor.

Sadece kötü giden ekonomi için mi görevden alındı?
Sanmıyorum. Berat Albayrak'ı kurban verdi, bu açık. İşin ekonomiden çok siyasi boyutu var. Hatta tamamen siyasi diyeceğim beni anlamayanlar olacak.

Türkiye'deki bütün gelişmelerin bir dış ayağı, bir de iç aparatları vardır. Ülkeyi, bu halk idare etmiyor. Öyle bir şey ABD'de bile yok. Halklar yönettiklerini sanıyorlar. "Biden mı kazanacak, Trump mı!" soruları sorulduğunda, seçimi alır veya almaz, Biden'ın başkan olacağını söylemiştim.

Çünkü konjonktürel tablo, bunu gerektiriyor. ABD'yi derin güçler yönetiyor. Obama varken ABD'yi Biden yönetti. Trump varken ABD'yi Pence yönetti. Şimdi Biden,  hasta olduğu için, ilaçlarını içip uyuyacak, yerine,  Shiva Harris yönetecek.

Önce Trump'ın damadı istifa etti. Sonra Erdoğan'ın damadı.

Ne tesadüf ama!

Trump gitti, Erdoğan duruyor. Erdoğan'ın durması için, Berat gitti. İyi veya kötü oldu demiyorum. Ya da gitsin, gitmesin de demiyorum. Ülke gitti, kimse ülkeden kıymetli değil. Ve ülkeyi yanlış politikalar götürdü.

Kasamızda elin parası ile övünüp, meydanlarda bol keseden attığımız günü, ülke gitmişti. Hazinede şu kadar milyar dolar paramız vardı, hani nerde? Elin parasıydı, çektiler.

Bir avuç Londra tefecisinin oyuncağı olduk şimdi.

Biden gelir gelmez, akp karıştı. Önce, Merkez Bankası başkanı görevden alındı. Sonra da Berat Albayrak. Merkez Bankası başkanının görevden alınması kesmemiş olmalıki, Berat bey görevden alındı.

Olayın şöyle olduğu rivayet olunuyor: "40 kadar vekil AKP'den ayrılıp, AKP'nin parçacıkları olan Deva ve Gelecek'e katılacak" haberini, AKP'nin 'Bülent Abi'si Erdoğan'a haber veriyor. Süleyman Soylu ise bunu araştırmakla görevlendiriliyor ve olayı doğruluyor.

'Bülent Abi'si diyor ki: "Berat'ı görevden al, ben konuşurum o vekillerle..". Rivayet tabiki ama böyle olduğundan zerre şüphem yok. Ve Berat görevden alınıyor. AKP'nin geleceğine "dava" söylemleri altında "kurban" ediliyor.

Berat'ta garibim ne yapsın "at izi, it izine karışmış" diyor, sosyal medyadan basıyor istifayı. Bu 40 vekil, durdu durdu da Biden gelince neden ayaklandı?

Ve Bülent Arınç, bu işlerin neresinde?

Devletin 'Kozmik Odası'na casusların sokulmasına alet olmuş bu adam, AKP'nin "kozmik" sarayına ölümcül bir dalış yaptı. Benim için önemli olan burası. Yoksa bana ne AKP'den, bana ne Berat'tan. Ancak öyle böyle değil, büyük operasyon yiyor iktidar.

Bir zamanlar "Erdoğan'ı yedirmeyiz!" diyenler, şimdi Erdoğan'ı yiyorlar. Küresel siyasetin aparatı olmak, böyle vicdansızlıklarla dolu. Zayıf ekonomi ülkeyi de yer, iktidarları da.

 İktidara "bu şarkı burada bitmez" sözüyle gelinmişti. Şimdi yine bu şarkı burada bitmeyecek. Berat'ın gidişi ve daha başka bakanların gidişi, Erdoğan'ın gidişini durduramayacak. Berat'ı verdiğine, çok pişman olacak!

İktidarları ne ABD getirmeli, ne de ABD götürmeli. Biden istedi diye düşmanım iktidarda olsun, onu orada tutmak isterim. Önce iktidar et, sonuna kadar kullan, sonra da al bir kenara at! 

Bu benim kanıma dokunuyor. Keşke merhum Haydar Baş'ın uzatmış olduğu eli tutsaydı Erdoğan. Ne yazık ki cellatların elini tuttu. Türkiye'ye de yazık etti, kendine de.

Kaç kez çağrıda bulundu: "Ben bu işi biliyorum bana müsaade et, ekonomiyi kurtaralım, bir tek sandalye istemiyorum senden. Sana vereceğim elamanların parasını dahi, ben öderim. Yeter ki ülkemiz, yabancı güç odaklarının ellerinden kurtulsun!"

Bir parti genel başkanı daha ne desin!

"Ekonomiyi bana ver, 6 ayda düzelteyim, partimi dahi kapatayım!" bu sözü, siyaseti son nefes için yapan, Haydar Baş'tan başkası söyleyemez. Berat Albayrak, bu iktidarın can eviydi. İktidar can evinden vuruldu. Sonrası, çorap söküğü gibi gelir.

Berat verildikten sonra, Saray da verilir. Gül, ya mevcut AKP koltuğuna gelip oturacak, ya da AKP diye bir şey kalmayacak. Yeni AKP, "Gelecek-Deva" bileşimlerinin üzerine, çatı olarak çakılacak.

Çok acınacak bir durum:

ABD'nin bir dediğini iki etme ama sonunda yine yaranamadan git. Ne dünyada itibarın kalsın, ne ahirette. ABD'ye,  Şah yarandı mı ki, Erdoğan yaransın. Veya Saddam, yaranabildi mi!

Keşke AKP'liler, uyarılara biraz olsun kulak verselerdi. Zülfi yâre dokunmasalar, ah almasalardı. Herkesin ahı boyunlarında. Nerdeyse, bütün bir Müslüman coğrafyanın. Yaşanacak kader, yaşanır. Hem de, kendi yaptıklarımızın bedeli olarak, zaman aşımına uğramadan, gelir bulur bizi!

Ülkemiz ne olacak?

Allah kurtarsın.

Kurtaracak Baş'ı görmeyenler utansın! 

Baba Baş'ı kaçırdık, evlat Baş'ı görmek nasip olsun.
Dünyanın yeni ekonomi sistemi kimde bu Baş'tan belli.
Türkiye için yazılmış model, Rusya'nın Çin'in oldu. Bunun sorumlusu, görmeyen gözler. Haydar Baş'ı üzmenin bedelini, hepimiz iliklerimize kadar yaşayacağız. 

Her şeyin, bir bedeli var. İhanetin de, gafletin de, sorumsuzluğun da…

Berat’a acıdım!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön