Birbirimizi değil, Henry'leri üzelim!

Yunanistan'la çok gerileceğiz. Türk Karasuları'nda tekne ile dolaşmamıza, "ihlal" diyor. AB uğruna hoş görüle görüle, işler öyle noktaya geldi ki, fiili bir işgal var ortada artık. Yunanistan ile aramızda dört temel sorun var. Bu sorunlar;  Karasuları, Kıta sahanlğı, FIR hattı ve adaların silahlandırılması sorunlarıdır.

Sorunların tamamı, Yunanistan kaynaklıdır. Çipras'ın,  Malta'da AB toplantısı sonrası, " Ege'de gri bölgeler(aidiyeti belli olmayan) yoktur. Ege bizimdir" demesi, her şeyi özetliyor. Yunanistan'a sığınan "FETÖ'cü" subaylarla, bu ülke ile sorunlarımız ortaya çıkmış değil. Belki bu, bardağı taşıran son damla olmuştur.

Ve ayrıca bu satılmış subayların niçin Yunanistan'ı seçtikleri de, sadece "komşu" veya "en yakın ülke" olarak değerlendirilmemeli. Bugün, Yunanistan 18 adaya oturmuşsa ve asker buna karşı bir eylem yapamamışsa, en büyük pay FETÖ'nün orduya kurduğu "Kumpas"tır.

Ergenekon iddialarından birisi neydi subaylarımızın bir Yunan uçağı düşüreceği iddiasıydı. Hava sahamızı ihlal eden, adalara çöken Yunan'a bir cevap, o zamanlar ne ile suçlanmaya sebep olacaktı: Direk,'Ergenekon'culukla?

Orduya kurulan Kumpas'ın bir de Yunan bağını görebildik mi acaba? ABD ve NATO bağı, İsrail bağı ve hatta AB bağı dışındaki Rum bağını da, fark ettik mi? Çipras, "Ege Yunan'ın" derken arkasında duran AB'yi ve özellikle Merkel'i ve gördünüz mü peki?

Batı Yunan'ı hep kullanmıştır. Türkiye konusunda, hemen hepsini yine bir haçlı ruhu sarmıştır. Yunanistan batmak üzere olan bir ülke ama nüfusu İstanbul kadar bile değil, Türkiye'nin adalarını işgal ediyor ve "Ege bizim" diyor.

Bu ne cesaret dersiniz!

Her gün meydan okuyor. Batan Yunanistan'a AB ülkeleri "adalarını sat" dedi. Şimdi bize ait olan adaları Yunanistan AB ülkelerine satarsa veya kiralarsa ne yapacağız? Olmaz öyle şey demeyin.  Olmaz dediğimiz her şey oldu. Ruhunu Yunan'a, satan "FETÖ'cü" subaylara dikkat ettiniz mi, mahkemeye götürülürlerken, ne kadar bakmış bu Yunanistan onlara.

Sığınmacıların botlarına ateş edip Ege'de batıran veya onları denizde toplayıp soyduktan sonra, Türkiye sınırında terk eden Yunanistan, "fetoculara" nasılda da iyi bakmış böyle. Hepsi kıran tualet. Neyse?

Demem o ki, bizi içerden ve dışarıdan sıkıştıran bir haçlı var.

Haçlı var, haçlıdan içeru!

Yunanistan'la eninde sonunda bir savaş kapıda, kim ne derse desin. Ya savaşacağız, ya vereceğiz. Adam Ege'de yoksun diyor. İzmir'de ayağımızı denize soksak, "ihlal" diye bağıracak. Bu nereye kadar gider. Baksanıza Ege, Kıbrıs'ın bile önüne geçti.

Kıbrıs'ta Rum veya Yunan ve Haçlı-Batı planına  "çözüm" dersen, Ege'de senin olan bile, karşına "sorun" diye çıkıverir. Demek ki Kıbrıs'ta "sorun" değil, Barış Harekatın'dan beri çözüm varmış. Bizim için çözüm olan, elbette Batı veya Yunan için "sorun" olur.

Geçte olsa, Ege'de varlık göstermemiz çok önemli. Sayın Akar'ın botla Kardak'a gitmesi Yunan'ı zıplatmaya yetti. Eğer Yunanistan tahriklere devam ederse, gereken cevabı alır. İktidarın şuan ki politikasının bu olacağını tahmin ediyorum.

Türkiye, FETÖ sarmalından kurtuldukça, her alanda "milli" hassasiyetleri giderek artıyor. Olayı basit görmeyin derim.  CIA eski danışmanı,  Ilımlı İslam teorisyeni, hızlı bir Gülen övücüsü, Henry Barkey ne diyor biliyor musunuz?

"Asıl korkmamız geren NATO üyesi Türkiye'nin Rusya ile dost veya müttefik olması değil" diyerek şunları söyledi: Ordu ile ilişiği kesilen yüzden fazla amiral ve general var. Bu yönetim kadrosunun yüzde 46'sına denk geliyor. Atılan bu kişiler Amerika'ya yakın ve NATO'ya inanan komutanlardı. Ancak yerlerine gelenler daha milli bir tavır içindeler. İşte bu, NATO ilişkileri açısından tehlikeli bir durum?

Görüyor musunuz FETO'cu, NATO'cu Henry'i!

İktidarın bugüne kadar ki yanlışlarına bakıp, attığı doğru adımları görmez isek Henry'lri mutlu ederiz. Kimse sap ve samanı birbirine karıştırmasın derim!.. Unutmayalım ki haçlının Yunan'ı, Amerika'nı yoktur. Haçlı haçlıdır.

Yüzyıllardır haçlının çarptığı sağlam taş Türk milleti olmuştur. Kol kırılır yen içinde kalır. Varlığımızı, birliğimizle güçlendirelim.

Birbirimizi değil, Henry'leri üzelim!

Güçlü ve Bağımsız bir Türkiye için bu şart.

Birbirimizi değil, Henry'leri üzelim!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön