Kabul edin artık, bu ülkede din kadar, Atatürk de kullanıldı. Halen kullanılmaya devam ediyor. İki liralık Çin terliklerini "Nal-ı Şerif" diye 200 dolara satan kafa ne ise "Atatürk" konulu kitap da bence aynı kafa ile 2 bin 500 liraya satılmıştır.
Birinde satılan "Atatürk", diğerinde satılan "din", sadece "satıcılar" farklı… Her türlü satış kaygısından uzak, tek Atatürk kitabı, Hoş Geldin Atatürk'tür.
Zaten Prof. Dr. Haydar Baş'ın, Hoş Geldin Atatürk kitabından sonra yazılanlar, bu kitaba karşı antitez niteliğinde acelece yazılmış kitaplardır. Ben hepsine baktım. Hiç birinde bir şey yok. Daha önce yazılanların tekrarı niteliğinde… Asla maksadım, yazılarını beğeni ile okuduğum bu yazarları eleştirmek değil. Bunun altını çizmek isterim.
Ancak epeydir gözlemlediğim, bu aceleci, kes-yapıştırcı, "Atatürkçü pazara" bir şey demezsem, içimde kalır.
Hoş Geldin Atatürk, topluma bir heyecan getirdi.
Bugüne kadar, bu bakışta bir eser, Türkiye'de yazılmadı. Atatürk'ü, Atatürk ile yarıştırmak hatta çarpıştırmak doğru bir mantık değil.
Fakat Atatürk hayatta olsa uydurulan Atatürk ile savaşırdı. Hayatının her anı son nefesine kadar mücadele ile geçmiş bir insan, nasıl bu kadar yanlış anlatılır.
Hoş Geldin Atatürk, iki kesimi birden rahatsız etti. Biri Atatürk'ten beslenen kesim, diğeri Atatürk düşmanlığından beslenen kesim… Bir kesim, Atatürk'e "dinsiz" dedi, diğer bir kesim ise bu iftirayı adeta delillendirdi.
"Dinsiz Atatürk"ten, iki kesim de memnundu!
Nereden çıktı, bu "Dindar Atatürk"!
Ne güzel oynuyorlardı!
Birbirinin tekrarı şeklinde yazılmış Atatürk kitaplarında, "Ata'nın imanlı, Müslüman bir Türk olduğu gerçeği" özenle gizlenmiş. Oysa Hoş Geldin Atatürk'te, Atatürk'ün imanı akıyor.
Vatan sevgisinde kimse Atatürk ile boy ölçüşemez. Hal böyle iken, "Vatan sevgisi imandandır" hakikati ortada iken, hangi densiz O'nu "dinsiz" görebilir.
Ancak imansızlar Atatürk'e "dinsiz" der!
Ve ancak dinsizler, "Atatürk dinsiz!" iftirasına ses çıkartmazlar.
Atatürk "dinsiz" iftirasına ses çıkarmayan ve hatta dolaylı olarak bu görüşü destekleyen çakma Atatürkçülere ne demeli? Bir taraf ona "dinsiz" diyerek imansızlığını Atatürk düşmanlığı ile örterken, bir başka tarafta kendi dinsizliğini, Atatürk'le örtmeye çalıştı.
Bu iki kesim, aslında hep birbirlerini desteklediler. Birbirlerine karşılarmış gibi göründüler. İki kesim de, Hoş Geldin Atatürk'le suçüstü oldular. Sayın Baş'a karşı olmada, müthiş bir "ittifak" içindeler.
Yaşasın cahillerin kardeşliği!
Toplum, Atatürk cahili dolu vaziyette… Hoş Geldin Atatürk kitabının, en az 1881 tanesi hediye edilmiştir. Bu sayı bugünler moda olduğu için dedim. Yoksa bundan daha fazlası oldu. İnsanlar hasret kalmışlar, kendilerinden bir Atatürk'e…
Hoş Geldin Atatürk'ü okuyup ağlamamak mümkün değil. Diğer eserlerde bunu göremezsiniz Ayrıca bir kitabın etkili olması, onun çok satılması da değil. Kitabın sahip olduğu misyon ve bıraktığı etkidir.
Hangi kitap, 4 milyar insana etki yaptı mesela?
"Milli Para/Milli Paralarla Ticaret" tezini içinde barındıran Milli Ekonomi Modeli tabi ki… Peki, “Hangi Atatürk kitabı, bu ülkede devrim yaptı?” diye sorsam, dost-düşman herkesin Hoş Geldin Atatürk diyeceği kesin.
Çünkü devrimler, tartışma yaratır. Taşları yerlerinden oynatır. Suyun yatağını değiştirir. Hoş Geldin Atatürk, Atatürk konusunda devrim yaptı. İçine şüphe ekilmiş milyonlar Atatürk'e koştular.
"Atatürk diyenler dinsiz" veya "dindarsa, kesin Atatürk düşmanıdır" algısı değişti. Hacı veya sakallı insanlar ve kapalı hanımlar, bu eserin etkisiyle Anıtkabir'i doldurmaya başladılar.
Bu devrim değil de nedir?
Devrim, bir zorlama olmadan gönülden değişimin adıdır ve bunu ancak bir gönül üstadı başarabilir. Haydar Baş Hoca, bunu da başardı. Artık ülkemiz insanı, Atatürk konusunda kamplara ayrılmayacak.
Düşünsenize, Atatürk etrafında, bir bilek bir yürek olmuş 80 milyonu…
Kimse dini kullanarak Atatürk'ü, Atatürk'ü kullanarak dini kötüleyemeyecek. Elbette malum iki kesimin tortularıyla, en az bir 20 yıl daha mücadele edilir.
Dindarın Atatürk demesinden, Atatürkçünün "din-iman" demesinden ancak kripto ajanlar rahatsız olurlar. Ne Atatürk onların tekelinde, ne de din diğerlerinin tekelinde…
Biri Atatürk derken, öteki din derken, kimseden izin almak gerekmez. Din de bizim, Atatürk de… Dünya ne ile meşgul, bizim halen boğuştuğumuz sorunlara bakın.
Bir sayın yazarın son bir yılda çıkan Atatürk konulu kitaplar listesi oluştururken köşesinde, Hoş Geldin Atatürk'ü es geçmesi bile bu eserin bazılarında bıraktığı korkuyu gösterir. "Atatürk'ü, mümin ve Müslüman, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kuranların Müslümanlar" olduğunu haykırmak, benim bildiğim İngiliz ajanlarını rahatsız eder.
Ama öyle ilginç tipler rahatsız oldu ki, aklınız hayaliniz durur. "Sende mi Brütüs" dedirtti resmen…
Neyse ben çıktım.
Biraz, Hoş Geldin Atatürk okuyayım!
Biri Atatürkü satıyor diğeri dini!