“Bizim çocuklar” yargıladı!

Atatürk’ün öncülüğünde Askerler tarafından, İmparatorluğun küllerinden kurulan Türkiye Cumhuriyeti devleti demokratik, laik ve hukuk devleti olarak kurulmuştur. Savaştan çıkmış ülkenin çok paraya ihtiyacı olmasına rağmen, dışarıdan borç almayı, emir almak olarak kabul eden Atatürk; milli bir politika izlemiş ve iktisat kongreleri ile milli ekonominin temellerini atmıştır.

Eğer Atatürk tarafından başlatılan milli anlayışa devam edilseydi bugün Türkiye dünyanın süper gücü olurdu.

Atatürk’ün ölümünden sonra Türkiye dışarıdan borç almaya başlamış ve ondan sonra emirler de birbirini izlemiş zaten…

Atatürk ölmese İsrail kurulamazdı diye düşünüyorum, çünkü imparatorluktan kopan kendi inancımızdan bu devletlerin emperyalistlerin kuklası olacağı tehlikesini çok sık gündeme getirmiştir. Atatürk kendi inancımızdan olan milletlerle ittifaklar oluşturmuş (Sadabat Paktı gibi) ve Haçlı birliğine dönüşmüş olan, bugünkü NATO içinde yer almayı da yaşasaydı, kabul edeceğine asla inanmıyorum.

NATO’ya girmenin bedeli olarak Kore’de, ABD emperyalizmi için öleceğimizi ispatladık ve karşılığında NATO üyesi olduk. NATO üyesi olduktan sonra, ordu buna göre şekillenmiştir. Türkiye’de artık darbeler dönemi başlamış ve millet darbelerin ağır faturalarına maruz bırakılmıştır.

İlk darbe 1960 darbesi; bu darbeyi halka duyuran Albay Türkeş’in ilk sözü “NATO’ya bağlıyız” oluyor. Sonra halkın seçtiği bir Başbakan ve iki bakan Yassıada’da idam edilmiştir. Bu idam kararı halkı devletine karşı küstürmüş ve halen etkisi devam etmektedir.

On yıl sonra muhtıra ve ikinci on yıl sonra ise Evren darbesi gerçekleşmiştir. Evren darbesini ABD “bizim çocuklar yine başardı” diye seslendirmiştir. Bu darbeden sonra Amerika’da eğitim görmüş ve Dünya Bankası’nda çalışmış, Turgut Özal işbaşına getirilmiştir.

Halkın getirdiği Özal!

Amerika’nın Irak’ı işgal etmesi için cesaretlendirmiş ve nihayet bunu başarmıştır. Çekiç Güç’ü Türkiye’ye yerleştirmiş ve PKK’nın palazlanmasına neden olmuştur. Uçuşa yasak bölge ile bugünkü sözde Kürt devleti kurulmuş ve terör bugün Türkiye’yi, burayı merkez yaparak teslim almıştır.

“Bizim çocuklar” neler başarmış bugün çok daha net görüyoruz. Bundan anlıyoruz ki Amerika’nın “bizim çocuklar” dediği kişiler onların projelerine gönül vermiş “hizmet” ehli insanlardır!

Amerika’nın çocukları her kesimden vardır. Askerlerden, siyasilerden, gazetecilerden, hukukçulardan kısaca her meslekten ve hatta her dinden, Irktan çocuklara sahiptirler. Amerika’nın hacıları, hocaları, dervişleri ve şakirtleri dahi vardır…

Bu çocuklardan birisi de diyalog filminin “gülen” çocuğu değil mi?

“Bizim çocuklar” hiç boş durmadı, 28 Şubat’ta 1998’de post modern bir darbe yaptılar. Bu darbeyi yapanlar “bin yıl sürecek” dediler, ama uzun sürmedi, AKP gelince sona erdi. Meğer bu darbenin görevi, AKP’yi doğurmakmış.

Darbe yapmak suç değil galiba, tabi muhtıra vermekte. Çünkü bunu yapanlarla ilgili somut hiçbir gelişme yoktur ve olacağına da inanmıyorum. Demek ki darbe ve Muhtırayı tasarlamak suç, ama yapmak suç değil. Henüz 28 Şubat’a ve 27 Nisan’a açılmış bir dava yoktur. 12 Eylül ise sembolik bunu herkes biliyor…

Darbe tasarlamakla suçlanan yüzlerce asker ağır cezalar aldılar. Mahkemenin kararları hakkında yorum yapmıyorum ama bu kararlardan sonra, hangi gelişmeler ülkemizi bekliyor diye de endişe ediyorum.

Yani bir on yıl sonra “Bizim Çocuklar yargıladı” diye bir haber duyacak mıyız?

Ya da “Apo hapisten çıkmadan, biz çıkamayacağız” diyen Engin Alan haklı mı çıkacak?

28 Şubat AKP’yi çıkardı, Balyoz kararları neyi çıkaracak?

Balyoz kararları yeni bir darbeye doğurur mu?

Askeri veya AKP gibi sivil bir darbeye zemin mi hazırlanıyor?

Bunların hepsini zaman gösterecek.

“Bizim çocuklar” yargıladı!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön