Türkiye, ne yazık ki sorunlarını çözmekte çok uzak sularda yüzüyor. Yanlış şeyleri tartışıyor, gereksiz gündemlerle meşgul ediliyor. "Ekonomik nedenlerle seçime gidiyoruz" denilmedi mi? Peki, biz neyi konuşuyoruz?
Gündemde ekonomi var mı?
Oluşturulan ittifakların temelini ekonomi oluşturuyor mu? Partilerin, ekonomiyi bilen insanlarla olmaları gerekmez mi? "Çatı aday" arayanlar mesela neden iflas etmiş adresler peşinde oldular da, kendine ait ekonomi tezi ile ülkelerin peşinde koştuğu Haydar Baş'a bir harf yönelmediler?
Hüsnü Mahalli ve İmambakır Üküş gibi namuslu aydınlar soruyorlar "Haydar Baş liderliğindeki BTP neden ittifakta yok? Sayın Ufuk Söylemez, CHP'nin "Ekmelettin" olayında, "neden Haydar Baş'ı değil de Ekmeletin'i aday gösterdiniz?" demişti.
Bu soruları soran insanlar, haksızlar mı? Sayın Haydar Baş'tan, ekonomiyi daha iyi bilen dünyada ikinci bir kişi yok, bırakın Türkiye'yi. Siz bana bir parti lideri gösterin ki, ekonomik tezleri sınırları aşmış, ülkelerin onun "para formülleri" ve iktisat kuralları ile ittifaklar oluşturmuş.
Ülkeler Haydar Baş'ta ittifak etmişler, ülkeler Haydar Baş'ı iktisadın çatısı kabul etmişler, sizler etseniz ne olur, etmeseniz ne olur. Nasıl olsa, ona geleceksiniz. Hem yok sayarlar, hem onsuz yapamazlar seçimlerde mutlaka çalarlar.
Geçenlerde Adana'da bir hırsızlık olayı olur, bir adam camide bisiklet çaldırır. Konu araştırılır ki, meğer bisikleti çalınan adam da, o bisikleti başkasından çalmış. Şu pişkinliğe bakar mısınız adam diyor ki "insan Allah'ın evinde bisiklet mi çalar, memur bey ne günlere kaldık!"
Yani toplumun halini hırsız bile beğenmiyor. Haydar Baş'tan çalıp söyleyenler birbirlerini suçluyorlar, bir tanesi çıkıp demiyor, "Ya arkadaş, ikimizde Haydar Baş'tan çaldık" diye.
Dünyanın gündeminde Haydar Baş var, halkın gündeminde de. Bunca gizleme ve saklamaya rağmen. Geçenlerde yaşlı bir bunak, şehirlerarası bir otobüs yolculuğunda "Atatürk dinsizdir!" diyor. Kendince ayet-hadis okuyor, biliyorsunuz bu kafaları.
Oradan bir vatandaş, "sen böyle diyorsun ama Haydar Baş, Atatürk için çok iyi bir insan diyor. Müslüman, muvahhit diyor. Hatta peygamberin soyunda, maneviyat ehli olduğunu iddia ediyor" diye, cevap veriyor. Bu cevabı veren insana, kimsin diye soruyor oğlum, "ben CHP'liyim" diyor.
Yani taban bu iken, "çatıda" neler oluyor beyler!
"Atatürk Vatandır" diye, bir yıldır her ilde, her hafta haykıran Bağımsız Türkiye kadroları enden ittifak dışı? Türkiye'de "Alevi-Sünni çatışması isteyen dış güçlerin, önüne set çeken Haydar Baş değil mi?
Alevilere "Müslüman" diyen, "Aleviler Türkleri Müslüman eden insanlar" diyen bir, Türk Baş'ı, bir Hacıbektaş elini niye görmeyiz. Madımak'ta diri diri yakılan insanların faili oldukları iddia edilenlerle "ittifak" oluyor da, Alevileri "can" gören Haydar Baş ile niye olmuyor?
Sadece Türkiye'de değil, İslam dünyasında bir Şii-Sünni çatışması isteyen emperyalistlerin oyununa, yazdığı Ehl-i Beyt serisi eserlerle taş koyan, Hz. Ali ve Hacıbektaş yoluna Baş koyan Haydar Hoca, neden ittifak dışı?
ABD, İran'a saldırmak için Türkiye'deki seçimleri beklerken, ittifaklara kadar sızmışken, Suriye'de bir "Sünni NATO" projesi devreye koymuşken, ittifaklarda Haydar Baş'ın dışarıda tutulması, ABD ve NATO ince hesabı değilse, nedir?
Çünkü Haydar Baş "Atatürk Merkezdir", "Atatürk Vatandır", "Atatürk birleştirici harçtır", diyen tek insan. O Atatürk'ten başka "şemsiye kabul" etmiyor. "NATO Şemsiyesi altında" Türkiye'ye "iyi olacak" demiyor.
Türkiye'ye yazık olacak diyor.
Bu fakir, NATO konusunda en çok yazı yazan insandır. Türkiye NATO'ya girmedi, NATO Türkiye'ye girdi. NATO, Türkiye'nin camilerine bile girdi. Dinine, inancına girdi. Kafalara girdi. Baksanıza NATO, "Sünni" bile oldu!
NATO, "nurcu" olmadı mı?
'Nurcu NATO'ya "FETÖ" demiyor muyuz?
İttifak edilen çatı NATO mu, değil mi, bu, BTP'ye ittifaklarda yer açıp açmamakla alakalıdır. Çünkü BTP turnusoldur.