Prof Dr. Haydar BAŞ beyin engin ilim ve görüşüne dayanarak bu başlığı attım. Dünya ekonomisine gelecek yüz yıllarda, Prof. Dr. Haydar Baş’ın Milli Ekonomi Modeli yön verecektir. İçime doğan his, bu yönde…
Tüm ekonomi çevreleri ve akademisyenlerin gündeminde MEM (Milli Ekonomi Modeli) var istanbul’da yapılan uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongresi’nin ikincisi şimdi Azerbaycan’da yapılıyor.
Bu modeli bu bir kaç satırda yazmak anlatmak mümkün değildir. Buna gerek de yok; sadece bu kongreyi izlerken edindiğim izlenimleri arz etmeye çalışacağım. Dünya büyük bir arayış içinde, çeşitli görüşler inançlar yüzyıllarca insanlık tarihini meşgul etmiştir.
Bu görüşlerden sosyalizm, kapitalizm, Liberalizm gibi düşünce sistemlerinin aynı zamanda birer ekonomik görüşü mevcuttur. Bu düzenler toplumsal hayatta insanlığı savaşa, kavgaya ve kaosa sürüklemiştir. Bir kısım israf içinde yüzerken, insanlığın büyük bir kısmı da açlığa mahkum olmuştur. Bu görüşlerin ekonomideki getirisi, siyasal içeriklerinden veya sonuçlardından farklı olmamıştır.
Bunun nedeni ise insanlığı mutlu etmek için yola çıkan rejimlerin merkezinde insanın olmamasıdır. Oluşturulan yeni sisteme uygun insan modeli yaratılmaya çalıştırılmıştır. Bunun nedeni sistem sahiplerinin insanı tanımamasıdır. İnsanı meçhul kabul eden hiç bir anlayışın insanı mutlu etmesi mümkün değildir.
MEM’den öğreniyoruz ki insanı doğru tarif edemedikleri gibi iktisadın da tarifini yanlış yapmışlar doğarken ölü doğmuşlar. MEM’e göre “kaynaklar sınırsız ihtiyaçları sınırlı” bu tespit Nobel ödülü gerektirir. Bütün ekonomi çevrelerine göre ise “kaynaklar sınırlı ihtiyaçlar sınırsız”. Kaynaklar sınırlı ise bu sınırlı kaynaklar nasıl paylaşılır, kavgalar, savaşlar hiç eksik olmamış günümüzde küresel sömürüyle devam ediyor. Yer altı kaynakların var ise güvenliğin güçlü olmalı, her an bir işgalle karşı karşıya kala bilirsiniz.
Günümüzde olduğu gibi bütün bunların temelinde “kaynakların sınırlı” olduğu görüşü hakimdir. Öyleyse güçlü olan sınırlı kaynakları elde etmeli! Maalesef dünyanın hali bu… İhtiyaçların sınırsızlığı görüşünün de yanlış olduğunu, milli ekonomi modelinde öğrenmiş oluyoruz.
Prof. Haydar Baş’a göre sınırsız olan ihtiyaç değil, ihtiraslardır. Yani iktisatçılar ihtiras ile ihtiyacı karıştırmış oluyorlar. Milli Ekonomi Modeli dünya ekonomisine yeni bir bakış açısı getiriyor. Somut, uygulana bilir, ekonomileri bulunduğu durumdan kurtaracak önemli bir projedir.
Bütün dünya gelecek yüzyıllarda bu ekonomik modelini tartışacak ve uygulayacaktır. Türklerin geçmişte olduğu gibi bugün de bilim dünyasına büyük bir armağanıdır. Milli Ekonomi Modeli, ekonomik anlamda yeni bir çağın başlangıcıdır.
Prof. Dr. Haydar Baş’ın Türk milletine dünyaya armağanıdır. Bu model, dini referans alarak yazılmadığı halde İslam’ın içinde var olan bir modeldir. Çünkü ilahi VAHYİN ışığında aydınlanan bir aklın ürünüdür. Akılla vahyi çatıştıran değil, vahye teslim olan aklın keşfidir.
Modeli, modelin sahibinin ismiyle adlandırdığımızda(HAYDARİZM) herhalde, en doğru tanılandırmayı yapmış oluruz. gerçek manasını bulmuş olur. Türk milletine kutlu, dünyaya armağan olsun.
