Türkiye, kendi içinde halen 15 Temmuz Darbesi'ni konuşup tartışırken, ABD'den alacağı yeni darbeleri konuşamıyor bile. Aklı 15 Temmuz'da kaldı çünkü.
Varsa yoksa 15 Temmuz!
Konuşulmasın mı?
Konuşulsun ama boş konuşulmasın.
Konuşulması gerekenler, konuşulsun.
Konuşması gerekenler konuşsun.
Bu mümkün mü?
Olmadığını görüyoruz zaten
Efendim, darbe kontrollü mü, kontrolsüz mü?
Bütün darbeler kontrollüdür!
Kontrolsüz darbe, darbe değildir!
Kontrolsüz olana denir zaten.
Halen darbeyi kim yaptı, bilmiyoruz!
Biliyoruz da, bilmiyoruz işte.
Hükümet ilk gün, açıklamıştı, "ABD yaptı" diye. Ama sonra, işin rengi değişti. "Almanya FETÖ'ye kucak açıyor" diyebiliyorsun, İncirlik'e Alman vekillerinin gelmesine "hayır" diyorsun, ama ABD'ye hiçbir şey diyemiyorsun.
Üstelik Alman askerlerinin İncirlik'te konuşlandırmasına izin veriyorsun fakat vekillerine gelmesin diyorsun. Gelsin demiyorum çelişkiyi anlatmaya çalışıyorum.
Ve Almanya ile giderek hasımlaşıyoruz. Almanya büyük ticaret partnerimiz, 3 milyon vatandaşımız yaşıyor. ABD ile zıtlaşsana.
Yemiyor tabi?
ABD, ağır silahlar gönderdi YPG'ye. Bunlar PKK'nın eline geçer mi diye bir soru sormak, saflık ötesi. Isı güdümlü füzeler, antitank füzeleri, aklınıza ne gelirse?
PKK elindeki silahlar TSK'da bile yok. ABD'nin silahları Hakkâri dağlarında ele geçiyor.
Türkiye, alacağı yeni büyük darbeleri ne vakit konuşacak? ABD, İncirlik başta olmak üzere, bütün üsleri kullanıyor ve IŞİD kılıfıyla, daha fazlasını isteyecek.
Darbelerin baş failini görmedikçe, Almanya yerine ABD ile hasımlaşmadıkça, Türkiye tehlikeleri bertaraf edemez.
Üstelik bugün dünya çok farklı: ABD'ye güvenmeyen bir Almanya var. ABD'den kopmaya başlayan bir Avrupa var. ABD'nin Rusya ile korkutamayı başaramadığı bir dünya var.
Bunu kullansanıza ey iktidar!
ABD'nin Avrupa ile arası çok bozuk. ABD'ye karşı büyük bir güvensizlik var. İngiltere de bile bu güvensizlik var. Türkiye'nin Almanya ile zıtlaşması, ABD'nin işine yarar.
Tabi iktidar can derdinde!
Türkiye'yi düşünecek bir gücü kalmadı. Zaten, ülkeyi düşünmek gibi bir alışkanlıkları yok. Kendilerini düşünmekten, ülkeye hiçbir zaman sıra gelmedi ki?
Koltukta kalmak için, yapmayacakları bir şey yok. AKP Genel Başkanı Sayın Erdoğan, MYK toplantısında "Cumhuriyetçi" olduklarını söylemiş. Maşallah diyelim!
"İslamcı" geldi, "cumhuriyetçi" gidecekler!
Göreceksiniz, yakında hepsi "Atatürkçü" ve "cumhuriyetçi" olacaklar. Hatırlayın;
Önce "İslamcı" geldiler. Sonra, Oslo süreciyle "Kürtçü" oldular. "Kürtçe Kur'an" kaldırdılar. Baktılar olmuyor, Dolmabahçe'de masayı devirip, "milliyetçi" oldular. Ardından "devletçi" kesildiler. Devlet Bahçeli yanlarına geldi. Birlikte "ölürüm Türkiye'm" şarkısını söylediler.
Olunmadık ne kaldı: Cumhuriyetçilik ve Atatürkçülük?
Göreceğiz!
Atatürk'e sövenlere ne ceza verilecek bekliyoruz. İyi birer ceza verirlerse anlayın ki, "ak yolculukta" son durak, cumhuriyetçilik!
"Durmak yok yola devam" diye diye yolun sonuna gelen iktidar, giderken "dağ başını duman almış" marşını söyleyecek herhalde.
"İslam'ı getireceğiz" diye yola cıktılar, "başkanlık" getirdiler. Şimdi getirdikleri şeye "cumhuriyet" demeye başladılar. Allah'ım sen aklımıza mukayyit ol!
Bitmiş, birbirlerini yiyen bir iktidarı eleştirmek gibi bir niyetim yok aslında ama bugün böyle olsun!
ABD silahları bize doğrultulmuş durumda, "darbe" ile ilgili birbiriyle çelişkili ifadelere boşuna kafa yormayın. Asıl bundan sonra millet ve devlet olarak alacağımız darbelere karşı kenetlenelim.
ABD'nin "kontrollü" bir şekilde, dünyanın gözü önünde, bizim gözümüze soka soka PYD'yi silahlandırmasından daha büyük, nasıl bir darbe arıyorsunuz?
Yarın uçak ve helikopterlerimizi, tanklarımızı kaybedeceğiz bu silahlarla. 15 Temmuz'u unutun(!) önünüze bakın!..
15 Temmuz ile ilgili önemli gerçeklerin ben, sır olacağına inanıyorum. "Darbenin siyasi" ayağı diye, nerdeyse ölmüş Ecevit suçlanacak. Bu iş, iktidarın Petek'lerini aşar!
Gözünüzü ABD'den ayırmayın!
Yeni çarpmalara ve yeni kazalara hazır olun!