TÜRKİYE

İktidara yine bi haller oluyor!

  AKP iktidarı, ABD’nin talebiyle İsveç’in de NATO’ya girmesine “evet” dedi. Elindeki ciddi kozları kullanmadı. İsveç ve Finlandiya,  üye ülke Türkiye’nin vetosunu yemedi.  Oysa Yunanistan, Makedonya’nın NATO üyesi olmasını şartlarını yerine getirmeden kabul etmedi ve istediklerini aldı. AB üyesi bile olmayan Norveç’ten AB’ye girmemiz için destek bile istendi.  Rusya, “Pembe hayaller kurma Türkiye, AB seni […]

50 yılda 100 yıllık oyun bozdu

  1970 yılında üniversiteyi bitirmesiyle başladı O’nun mücadelesi. 7 yıl öğretmenlikten sonra, siyasete giriyor. Hayatımın yanlışı dediği Erbakan siyasetiyle tanışıyor. 1977 seçimlerinde Trabzon’dan vekil adayı oluyor. Birinci sıra söz verip, 3 sırada aday yapılıyor. İslam’ın siyasete alet edilmesi ve de Atatürk düşmanlığı karşısında, fikir ayrılığına düşüyor. 12 Eylül 1980 tarihinde darbe oluyor, partiler kapanıyor. 2 […]

Devlet kumar oynamaz!

Bazı dostlarım arıyorlar, “neden yazmıyorsun?” diye. “Okuduğumuz bir Milli Basın’dı, ondan da olmayalım” dediler. Haklılar, ara verdim biraz. Bir de, yazdıklarım hep çıktı zaten. Seçim süreci ile ilgili tahminlerim satır satır yaşandı. Daha yaşanacaklar var! Siyasi tabloya dönük olarak, bir yorum yapmak artık içimden gelmiyor. Çünkü her şey tiyatro! En başta, seçim tiyatro! Aday olmaması […]

Yeni bir 14 Nisan’dayız

  14 Nisan ebedi liderimiz Prof. Dr. Haydar Baş’ın bedenen aramızdan ayrıldığı ama mana, fikir ve devrimleriyle sonsuza kadar yaşayacağı sürecin başlangıç tarihidir. Haydar Baş’ı anmak elbette ki bir güne sığmaz. O bir asra bedel… Haydar Baş anlatılmaz, yaşanır. O bir aşktır, sevdadır, maneviyattır, manadır. İrşat ve ikazdır. Bunlar ancak yaşanarak anlaşılır. Yaşamayan bilmez. Haydar […]

Yer kabuğunu kırdı sen de kır!

Bir kaç gündür yazamadık, Malatya’daydım. Aile bireylerim de, depremzede oldular. Malatya nasıl diye sormayın. Hatay, Maraş, Adıyaman nasılsa, Malatya da öyle…  Aile bireylerin nasıl derseniz, çok şükür hayattalar. 50 yıl önce babamın yanında bir soba etrafında toplandığımız gibi  yine toplandık. Deprem, bizleri çocukluğumuza götürdü. “200 metre kare evlere sığmazdık, 20 metre kare islim odasına sığdık” […]

Kurtuluş Atatürk’tedir

  Büyük depremden sonra, yaşanan tartışmalar hakkında yorum yapma fırsatımız olmadı. Çünkü insanların enkaz altından sağ çıkarılmaları, her şeyden önemliydi. Zaten tartışmalar da, bu konuda yoğunlaştı. Vatandaş acı içinde “devlet nerede?” diye bağırıyor, çünkü yakınları enkaz altında çıkarılmayı bekliyorlar. Eliyle tırnağıyla eşeleyerek, zamanla yarışarak, kendi imkânlarıyla çıkarmaya çalıştılar. “Nerede  hükümet?” diyeceğine, “nerede devlet?” diye bağırdı. […]

Bir millet yeniden doğuyor!

Milletimiz, bu felaket karşısında bir bilek bir yürek oldu. Türk milleti gibisi gerçekten yok. Adeta bir millet küllerinden yeniden doğuyor. “Edirne’den Kars’a” tabiri artık geçerliliğini yitirdi.  Çünkü Anadolu dışındaki Türkler de, Türk’ün acısında birleştiler. “Her Türk’ün iki vatanı vardır. Biri doğduğu yer diğeri Türkiye…” sözü ete kemiğe büründü. Bu tabiri 2011 yılında köşemde ilk ben […]

Akşener Gül’e sinyal çaktı!

6’lı Masa’nın en etkili üyesi Meral Akşener, çok tartışılacak cümleler kurdu. Üzerinde kitap yazılacak ifadelere yer verdi. Tabi, okumasını bilenler için… Abdullah Gül başta olmak üzere, Türkiye’de önemli noktalarda görev yapmış pek çok kişinin İngiltere/Kraliçe bursuyla okudukları kamuoyunun bildiği ve zaman zaman ülke gündeminde olan  konular. Gizli saklı bir konu değil. Mehmet Şimşek, Ali Babacan […]

O Kur’an seni çarpsın hoca!

Eve yakın park içinde bir mescit vardı. Yıkılıp yerine, yine mescit büyüklüğünde cami yapıldı. O camide Cuma namazını kılayım diye düşündüm. Ve evden biraz erken çıktım, hava da güzel olduğu için, avlusunda otururum diye düşündüm. Düşünmez olaydım! Hoca mikrofonu açıp selam verdi cemaate. Cami içinde henüz kimse yok ama avluda duranlara, vaaz etmeyi düşünmüş olmalı. […]

Haydar Baş düşünce sistemi

Haydar Baş düşüncesinin temeli insan, insan ise gönüldür. İnsana bakışı, gönül merkezlidir. Yüce kitabımız Kuran’da bahsedilen “akıl sahipleri” aslında, gönül sahipleridir. Akıl ve kalbin birlikte çalıştığı alandır, gönül. Biri eksik olursa olmaz. Akılsız kalp, kalpsiz akıl, gönül vadisinde yaya kalır. Bu sebeple yüce kitabımız Kur’an “akıl sahibi” olmayı öğütler. “Akıl sahipleri için, büyük hikmetler var” […]

Başa dön