'Cennet Mekân'lar ülkeyi yemişler!

Osmanlı Padişahları'nın isimleri önüne "Cennet Mekân" ibaresini koymadan zikretmek, neredeyse şirk gibi algılanıyordu. Prof. Dr. Haydar Baş'ın belgelere dayalı açıklamaları, "Osmanlı" tabusunu yıkıyor.

Bazılarında "Osmanlı", din olmuş. 2.Abdülhamit de sanki o dinin peygamberi gibi algılanıyor. Oysa her Cuma, "Allah katında din İslam'dır" ayeti okunur memlekette.

"Tek hak dinin İslam olduğu" gerçeği, her Cuma hatırlanır. Buna rağmen, böyleyiz. Padişah 2.Abdülhamit ile ilgili belgeler ortaya çıktıkça, insan ne diyeceğini şaşırıyor.

Abdülhamit'in Filistin'i sattığını biliyor muydunuz? Tam tersini biliyorduk, değil mi?

Topraklarını satan Filistinlilere, "bunu yapmayın!" diyerek, kendisinin oralarda toprak aldığını, filan bilirdik.

Oysa gerçekler çok farklı:

Osmanlı Arşivlerinde, 2'nci Abdülhamit'in Museviler'in Filistin'de toprak almasına izin verdiği görülüyor. 2'nci Abdülhamit zamanında Rothschildler'in, Filistin'de koloniler kurdukları, Abdülhamid'in Filistin'de yaşayan yerli ve yabancı Museviler'in toprak satın almalarına izin verdiği, ortaya çıkıyor.

Basında, konuyla ilgili haberleri sizlerde okumuşsunuzdur. Tarihçi Doç. Dr. Sezai Balcı ile Prof. Dr. Mustafa Balcıoğlu ikilisi tarafından Başbakanlık Osmanlı Arşivi'ndeki belgelerin gün yüzüne çıkartılmasıyla hazırlanan "Rothschildler ve Osmanlı İmparatorluğu" başlıklı çalışmada, Yahudi kökenli Rothschild Ailesi'nin Osmanlı padişahları ile olan gizli ilişkilerine ışık tutuluyor.

2'nci Abdülhamid'in Rothschild Ailesi'nden, iki kez borç aldığına dair belgeler oluşturuyor. 1891'de alınan 6 milyon 316 bin 920 sterlin tutarındaki borcun faizi, yüzde 4 olup, 60 yılda ödeneceği arşivlere yansımış.

2'nci Abdülhamid tarafından 1894'te alınan ikinci borç tutarı ise 8 milyon 212 bin 340 sterlin. 61 yıl vadeli alınan borcun 15 Ekim 1955'e kadar geçerli olduğu, her yıl 329 bin 249 sterlin tutarındaki mebla, İngiltere Bankası'na ödenecek diye yer alıyor.

Osmanlı Devleti'nden Türkiye Cumhuriyeti'ne intikal eden Rothschild borçları, Lozan Antlaşması gereğince Rothschild Ailesi'ne geri ödeniyor. 

2-Abdülhamid'in 1888'de, Baron Rothschild ile görüşmesi o dönem Beyoğlu'nda çıkan Moniteur Européen gazetesi tarafından tespit edilirken, gazetenin, 30 Temmuz 1888 tarihli haberine kitapta yer veriliyor.

2. Abdülhamid, Rothschild ile 27 Temmuz 1888 Cuma günü öğleden sonra görüşüyor ve Rothschildler'e hususi olarak yaptırdığı 10 bin sigarayı hediye ediyor.

Cumhuriyet'in Osmanlı'dan devralınan borçların ödemesi 1954 yılına kadar sürdü. İlk dış borçlanmanın Kırım Savaşı ile 1854 yılında yapıldığı düşünüldüğünde, borçların tamamının ödenmesi tam 100 yıl sürdü.

Hazine Müsteşarlığı'nda çalışmış olan ekonomi yazarı Mahfi Eğilmez, Türkiye Cumhuriyeti'nin Osmanlı'dan aldığı dış borcun 145 milyon Osmanlı altın lirası tutarında olduğunu belirtiyor.

Eğilmez, bugünkü kurla hesaplandığında Osmanlı'nın borçlarının 500 milyar dolara denk geldiğini söylüyor.

Cennet Mekân'lar ülkeyi yemişler!

Mesela 2. Abdülhamit'in mal varlığı hep, konuşula gelmiş bir konudur. Halen varisleri binlerce parça gayrimenkulün davasını görürler. Osmanlı batarken, Sultan Abdülhamit nasıl zengin oldu?

Şehzade iken ticarete başladığını, koyun alıp sattığını, buğday ektiğini söyleyen 2.Abdülhamit'in, dudak uçuklatan serveti asla koyun ve buğday ile izah edilemez.

Münih Paşa'dan aldığı iktisat dersleri de, bu serveti izah edemez. Soner Yalçın'ın konuyla ilgili yazısı hakikaten, tarihi ders niteliğindedir. Yalçın'ın yazısında, 2. Abdülhamit'in "Borsa spekülatörü bir padişah" olduğunu görüyoruz.

31 Mart (1909) Ayaklanması'nı takiben tahttan indirilen II. Abdülhamid'in tapuya kayıtlı mallarının çok büyük bir kısmı devlet hazinesine geçirildi.

"Cennet Mekân"ın malları kendini kurtarmadı!

'Cennet Mekân' Kıbrıs'ı savaşsız teslim etti İngiltere'ye. İlk birahaneleri, o açtı. Daha neler açtı da burada söyleyemiyorum. İnsafınız kurusun, bütün bunlara nasıl "İslam" dersiniz!

Neredeyse "peygamber" yerine koyarsınız!

Bu ülkeyi kurtaran Atatürk'e "Cennet Mekan" demeyi çok görürler, Ata'ya "dinsiz" bile derler ama devleti, milleti yiyenlere derler.

"İlk düğmeyi yanlış iliklerseniz, ondan sonrası hep yanlış olur" demişler. Bu söz, Osmanlı'yı yorumlamada olayı özetliyor. Evlat katlini "fetva" kılıfıyla "caiz" gören anlayış, her yanlışı örtmeye muktedir oluyor.

"Rahmetli" veya "merhum" deseler, sorun yok. İlle "Cennet Mekân" diyecekler!

'Cennet Mekân'lar ülkeyi yemişler!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön