Trump, telefon ediyor.
"Türkiye ile dostuz" diyor.
CIA başkanını gönderiyor. "Türkiye ile müttefikiz" diye ekliyor. Pentagon, "Türkiye'nin endişelerini paylaşıyoruz" diye açıklama yapıyor.
ABD yola geldi sanmayın. ABD bizi, yeni bir yola sokmaya geliyor. Bizi tartıyor aslında.
Bizde seviniyoruz, Trump bize önem verdi diye. Başkan beraberinde Gülen'i getirse, yine inanmayın. Hatta ilişkileri Gülen'e endeksli götürmek, yanlış olur.
Gülen'i verdi diyelim, bir ada da ona tahsis edilir. Bırakın kalsın. "Gülen'i ABD bize neden verdi" diye, şaşırıp kalmayalım sonra. Öcalan'da olduğu gibi?
Verilmesinin politik değeri olabilir ama emin olun Pensilvanya'da kalması ülke için daha hayırlı. Asamadıktan sonra, bir önemi yok. Neyse? Gülen, "ağlayan" faslını kapatalım!
Belli ki, ABD'nin bize yine ihtiyacı var. Irak'ı bugünkü hale getirmede ihtiyaçlarının olması gibi? İran için "her seçenek masada" diyen bir ABD'nin, Türkiye ihtiyacını anlıyorum!
Irak'ta da Türkiye'ye ihtiyacı vardı, Irak ortada? Suriye'de Türkiye'ye ihtiyacı vardı, Suriye'nin durumu malum. Ne yapsak düzeltemiyoruz. Belli ki, sıra İran'da?
İran ne Suriye'ye benzer, ne Irak'a? Arkasındaki Rusya'yı dünya görüyor. Trump görmüyorsa, o başka. Ama elbet bir gün görür. ABD'nin kesinlikle bir savaşa ihtiyacı var.
Önceliği, kendisinin girmeyeceği bir savaş ancak olmadı, girmekten de çekinmeyecektir. Çünkü aksi takdirde, dünyayı yönetme kabiliyetini tamamen kaybediyor.
Kaybettiğini kazanmak için bir savaşa, kesinlikle ihtiyaçları var. Japonya'ya attıkları atom bombası ile dünya hâkimiyeti elde eden kovboyun, tekrar kazanmak için yeni bir nükleer saldırı yapmayacağını kimse iddia edemez.
Yalnız, ABD ne yaparsa yapsın, inişe geçmiştir. İnişe geçmiş bir ABD'nin Ortadoğu'da tutunduğu bir kol, tekrar biz olmayalım. Komşularımızın düşmesine yardım edersek, sıra bize gelir.
Geldi zaten!
Ya İran'dan sonra veya öndeyiz.
Kendine dikkat et Türkiye!
Bu Trump, 15 Temmuz sonrası ne demişti?
Hatırladınız mı?
Ben hatırlatayım o zaman:
15 Agustos 2016'da saat 10.09'da attığı tivitte "13 CIA yetkilisi darbeye yardım etti" demişti. ABD'nin yeni yönetimi, önce hesap vermeli. Aksi takdirde ABD, yeni FETÖ darbeleri gerçekleştirir.
15 Temmuz CIA darbesinde ağzı yanan iktidarın, ABD'nin "yeni strateji de rolünüz var" dediği teklifleri üflesin ama yemesin!
Yerse ne olur?
İnanın çok kötü şeyler olur. Hedefleri, İsrail için İran'ı da parçalamak. İsrail kabinesini andıran Trump kabinesi, bunu İsrail için yapmaktan çekinmeyecektir.
ABD, İran'a yapacağı bir operasyonda, Türkiye'deki üslerini kullandığı takdirde, Türkiye-İran savaşı tamam demektir. ABD, başlatıp sıvışacaktır tabi. Buna alet olmayalım.
İktidarın, Irak ve Suriye'de yaşanan gelişmelerden ders çıkardığı kanaatindeyim. Buna ihtimal vermiyorum. Ve Türkiye ABD ile olmasın, ABD buna cesaret edemez.
İktidara şantaj yolunu deneyebilir ABD. Darbede başarılı olmayan ABD'nin şantajından da bir şey olmaz. ABD'yi İran yolunda yalnız bırakalım. Üsleri amaçlarına kapatalım. Ne hali varsa görsün!
15 Temmuz sonrası iktidarın ABD'ye karşı aldığı tavır, devam etmeli. Emperyalistlerin önünde kurbanlık koyun gibi sıramızı beklemeyelim. Hem kendi talihimizi, hem bölgenin talihini değiştirmek, atılmış doğru adımların, sayısını artırmaya bağla.
Sayın Erdoğan'ın bunu yapacak gücü var. İçerde birliğimiz, dışarıda caydırıcılığa dönüşür.
CIA başkanlarının güçlü İsrail bağlantıları dikkate alındığında, yeni başkanın gidenden farkı olmaz. ABD, CIA, Pentagon başkanlarına göre Türkiye'ye bakışların değişeceğine, ne olur inanmayın artık.
Türkiye tekrar kandırılmayı kaldıramaz. ABD'nin dostluğu, düşmanlığından daha tehlikelidir. Ülkesine Müslüman kabul etmeyen, 5 yaşındaki çocuğu "tehlikeli" diye kelepçeleyen ABD'den Türkiye'ye dost olmaz.
Yeri gelmişken söyleyelim:
Müslüman'ın 5 yaşındaki çocuğuna kelepçe takan ABD, Gülen'i yıllardır besliyor. Gülen'i tehlikeli görmeyen ABD, bir çocuğu, Müslüman evladı olduğu için, tehlikeli görebiliyor.
Sahi, Gülen kimin evladı da bu kadar güveniyor ona!