ABD, “Arap Baharı” adı altında nasıl halkları Müslüman olan ülkeleri karıştırdıysa, bugün de Avrupa ülkelerini karıştırıyor. Halklarının Hıristiyan veya Müslüman olması, karıştırılma sırası gelmişse, kovboy için çok önemli değil.
Arap Baharı’nda Türkiye’ye rol vermiştiler, Arap sokakları bir ara bizden sorulur olmuştu adeta. Davutoğlu Ahmet’gil, “Ortadoğu’da yaprak kımıldasa haberimiz olur” demişti, CIA ile ortak çalışmanın dayanılmaz cazibesi galiba bu lafları ettirmişti.
Sonra, “bir gece ansızın”, Süleyman Şah Türbesi’nin sandukasını Suriye’den alıp kaçmıştı. Neyse, geride kaldı o günler!
İleriye bakmak lazım…
İleriye bakacak olursak arkadaşlar, ABD Avrupa’yı bölmek istiyor. Yani AB’ye geçmiş olsun. Zaten bir arada durmak çok zorlaşmıştı. Bu protestolar, yayılmaya devam ederse, Avrupa’da yeni liderler ortaya çıkabilir.
Ortada AB diye bir şey kalmaz. Prof. Dr. Haydar Baş’ın 15 yıl önce, “AB’ye girmeye uğraşmayın, zaten dağılacaklar. Ortak paraya geçtikten sonra emisyonu genişletme hakları ellerinden alınan AB ülkeleri borçlanacak, sonra da dağılacak” demişti.
Aslında olay bu…
Ancak ABD, “Avrupa Ordusu” söylemine çok taktı ve Macron’a çaktı. Macron “sarı yeleklilerle” anlaştı ama ABD ile anlaşamadı. “Sarı yelekliler” durmayacak, bu yüzden. Bütün AB’ye, sarı yelek giydirecekler.
Bazıları “bize ne bundan!” diyebilir. Bize ne değil, elin “baharına” rüzgâr alıp koşmayacaksın, sonra başın beladan kurtulmaz. Mısır’a gidip “dört parmak” soktun, şimdi Mısır, İsrail ve Yunanistan ile birlikte, arkalarına ABD’yi de aldıkları halde, Akdeniz’de seni boğmaya çalışıyor.
Mısır’dan ithal “dört parmak” içine sonra; “tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet” de doldursan, işin çok zor. “Arapların işlerine karışmayın, emperyalistlerle dost ve müttefik olmayın, Ruslarla dalaşmayın” Ata sözünü hiç mi duymadık. Atatürk, aynen böyle demişti.
Neyse bundan sonrasına bakalım!
Sonrası şu: Dünya ülkeleri enerji üzerinden büyük bir savaş veriyor. Dünyada olan şey, kaynak savaşları… Enerji güzergâhları üzerinde yaşayan halklar ve devletler, bir şekilde karıştırılır.
Müslüman ülkeler mezhepsel ve etnik, Müslüman olmayan ülkeler ise Fransa’da olduğu gibi yüzde 5’lik petrol zammı bahane edilerek yapılır. Yapanı ve karıştıranı söyledik!
Avrupa’ya Rusya’nın ulaştırmaya çalıştığı Türk Akımı ve Kuzey Akımı projelerini, ABD engelleyip, Akdeniz gazını Avrupa’ya ulaştırmak ve Rusya’ya bağımlılığı azaltmak istiyor. Akdeniz’de ve dolayısıyla Suriye’de kim kimle beraber, burası çok önemli…
Dananın kuyruğu Akdeniz’de kopacak!
Türkiye, isterse Akdeniz’de ABD’yi engelleyebilir. Bu sebeple mevcut iktidarı ABD işbaşında ister. Dolar ile Türkiye’yi sıktı ama canını çıkarmadı. Canını çıkarırsa, işine yaramaz, bir de Türkiye’nin yedi canlı olduğunu bilir.
İçinden bir can çıkar, sonra can alır, bunu Kovboy bilir.
Türkiye, “Akdeniz’de bir oldubittiye müsaade etmeyeceğiz” diyor, bu bir pazarlık mı yoksa kararlılık mı, gelişmeler gösterecek. Kararlılık olmasını temenni ederiz. Kıbrıs’ta o kadar oyunun sebeplerinden biri, bulunan doğalgaz ve petrol rezervleridir.
Enerji savaşında Türk Akımı ile Türkiye’yi yanına alan Rusya, ABD’yi Akdeniz’de Türkiye ile durdurmak ister. Çünkü Türkiye, dünya tanımamış olsa bile Kıbrıs’ta bir devlete sahip. Tanınmamasında, Türkiye’nin, Kıbrıs’ı “yük” olarak gören kafaların varlığına sahip olmasının büyük rolü var.
Dünyanın büyük güçleri Akdeniz’e üşüşürken, Kıbrıs’ta en büyük güç Türkiye, dağılası bir AB uğruna, az kalsın KKTC’yi fesih ediyordu, Kıbrıs’ı veriyordu. Verdi ama Rumların aç gözlülüğü sayesinde KKTC kısmen ayakta…
Kıbrıs’ta “yes be anam”cılar başta olmak üzere, bize KKTC’yi hediye eden rahmetli Denktaş’a karşı aynı cephede olanlar, bilmem şuan utanırlar mı? Veya en azından “Annan bizi kandırdı” itirafında bulunurlar mı?
Buraya da bir “neyse” çekelim!
Dünya “kaynak” savaşı verirken, Türkiye kaynaklarını ne zamana kadar gizleyecek. Türkiye’nin etrafı denizlerle çevrili bilirdik ama etrafı doğalgaz denizleriyle çevriliymiş. Karadeniz’de mi yok, Akdeniz’de mi, Ege de mi yok?
Dahası, Türkiye petrol denizleri üzerinde yüzüyor.
Yani kaynaklar, savaş sebebi iken, bizde kaynakların gizlenmesi, yok sayılması veya “Lozan’da verildi” yalanları, hangi küresel oyunun parçası dersiniz. “Türkiye’nin 3 katrilyon dolar kaynağı var” diyen BTP Lideri, Prof. Dr. Haydar Baş’ın gizlenmesi, yok sayılması, bu kaynaklar yüzünden ve küresel bir proje gereği değilse nedir!
Türkiye bir seçim yapmalı… Yerel veya genel seçim değil, özel bir seçim yapmalı, “kaynak” ve “Haydar Baş” demeli. O zaman Akdeniz’de, Ege’de, her yerde var oluruz.
Akdeniz’de bir dünya savaşı olmazsa dahi, bir bölge savaşı kaçınılmaz. Dolar bazda bir sıkımlık canı olan Türkiye, bu ekonomi ile hangi haklarını koruyabilir. Türkiye’yi içindeki Suriyeliler ile bile karıştırır, Türkiye bütün denizleri unutur, içine döner.
Dünya Akdeniz’de bir sıcak çatışmaya hazırlanırken, Türkiye’nin seçimlerden gözü açılmıyor. 16 yıldır her yıl seçim yapıyor. Her seçimde, yanlış üstüne yanlış yapıyor.
ABD, bugünler için Türk ordusuna, içerden FETÖ koluyla “operasyon” yaptı. Deniz Kuvvetlerinde, donanmaya komutan bulamayacak hale getirdi. ABD operasyonlarına malzeme olanlara yazıklar olsun.
Dananın kuyruğu Akdenizde kopacak!