Dua edin de İnce ağrıdan gitsinler!

Biz çocukken, bazı insanlar için, "ince ağrıdan gitti" derlerdi.  "İnce ağrı" dedikleri,  tuttu mu şansı yokmuş. Tutanı götürürmüş. CHP, adayını açıkladıktan sonra, iktidarı da İnce ağrı tuttu. Götürür mü derseniz, hiç belli olmaz.

İnşallah götürür de, ülke ellerinden kurtulur. Çözüm ve çare olur mu? 

Bir umut?

Ancak daha öncede söylemiştik, seçim Türkiye için kurtuluş olmayacak. Çünkü Türkiye'nin problemleri devasa ve de çözümler, alakasız yerlerde aranıyor. Daha doğrusu çözüm aranıyor mu, ben,  bundan da emin değilim.

Eminim de, kibarlık olsun diye öyle dedim. 

Bugün kibarlığım üstümde çünkü.

Bundan sonra Türkiye'de, emin olun her yıl seçimler olacak. Buna geleceğiz.  Zaten son birkaç yıldır, seçimden gözümüz açılmıyor. Yüzde 10 seçim barajı yetmedi, bir de yüzde 51 seçim barajı getirdiler ve adına "Türk Tipi" dediler. 

Türklük bunun neresindeyse!

"Bahçeli tipi" deselerdi keşke!

Ancak ben referandum öncesi, iktidar kendi eliyle düştüğü tuzağın farkında değil, gün gelir "Bahçeli bizi kandırdı diyecekler" diye yazmıştım. Bekleyin, görün?

Bugüne kadar karşısında doğru dürüst muhalefet görmeyen iktidar, ana muhalefet için "Allah her iktidara böyle bir muhalefet versin" derdi. Fakat küçümsediği ana muhalefet, iktidarın içine İnce bir ağrı soktu.

Promterden okumadan doğaçlama konuşmalar yapan ve oldukça etkili hitabete sahip, Muharrem İnce, iktidarı İnce ince doğrayacak, kim ne derse desin. Normal bir seçim şartlarında, eşit imkânlarla bir yarış olsa, iktidarın parçalarını bulamazsınız.

Mesela bir canlı yayında karşı karşıya gelseler, Fizikçi Muharrem, atomu parçalar gibi rakibini parçalar. Ancak liderlerin ekranda vatandaş karşısına çıkmaları, eskiden kaldı.  "Yeni Türkiye" diye boşuna demiyorlar.

Bir kişi konuşacak, herkes dinleyecek. Hem de tam 16 yıl? Hemen her gün bütün kanallarda, bir insan, 16 yıldır konuşuyor. Üstelik bu kadar  "kandırıldığı" halde!

Hacda otel odamızda bir televizyon vardı ama içinde hep Suud kralı çıkardı. Mecbursun izlemeye veya televizyonu açmayacaksın. Yeni Türkiye, sanki oldu Suudi Arabistan. Bir de gölge kral cilalanıp, BOP'a yeni eşbaşkan oldu mu,   fark kalmadı!

Ilımlı İslam'a da geçtiler. İngiliz İslam'ından, Amerikan İslam'ına? Genç ve üstelik cübbesi de var. Gülünce gözleri yumuk yumuk küçülen  "küçük" prens!

"Halife" bile yaparlar, çok pis gülüyor!

Neyse?

İktidar, İnce bir adaydan hiç memnun olmadı. Panikledi, ne yapacağını şaşırdı. İnce'ye "alevi" diyerek mezhep algısı oluşturamayacak. Ne söylese, karşılığı İnce'den inceye gelecek. Muharrem İnce CHP'yi büyütecek, sağ seçmenden dahi oy alacak. İyi Parti'ye geçişler duracak, CHP'de moraller yükselecek.

Ancak:

Tek belirleyici unsur ekonomi olacak. 

Dananın kuyruğu ekonomide kopacak!

Bu yüzden diyorum, sürekli erken seçimler olacak. Türkiye'yi krizlerden kurtaracak, yeni tezlere can simidi gibi sarılma olmadıktan sonra, bu işin sonu yok. Devletler Haydar Baş'ta ittifak etmişlerken,  Türkiye'de partilerin BTP'den özenle kaçmaları,  akla çok "derin" kuşkular getirdi.

ABD, " BTP'yi almayın" demediyse,  ABD'nin "Müslüman Çocuklarından" biri,  ABD adına "onlar varsa biz yoğuz " demiş olabilir. Bunu zaman gösterir. Gülen'in, FETÖ olduğu da,  Zaman'la anlaşılmıştı ancak bizleri dinleyen olmamıştı.

Şimdi düşün, dolar sürekli yükseliyor, lira ise eriyor. Kimsenin yapacak bir şeyi yok. Hükümet kontağı kapattı, "seçim" dedi ama hararet sona ermedi. Kim gelsin de, ekonominin ısınan motorunu soğutsun. 

Sürekli hava bassanız, vantilatör çalıştırsanız, ne olur?

Yıllar önce, ehliyetimi yeni almışım, eldeki düğün altınları ile eski bir araba aldım. Dışı sağlam görünüyordu ama içi çürükmüş meğer. Motorunda sıkıntı varmış. Tabi anlamıyorum. Ümraniye'den Tuzla'ya gitsen, hararet 90 derece?

İçerde bir aparat yapılmış, bir düğme takılmış aracı çalıştırır çalıştırmaz, o düğmeye basıyorum. Vantilatör çalışıp motora hava basıyor. Çare oluyor mu? Hayır. 20 kilometrede bir istop edip, radyatör kapağı açıyorum.

Vaziyet, bizim ekonomiden daha rezil!

 Halim, aynı Binali'nin hali!

Atsan atılmıyor, satsan satılmıyor.

 En sonunda adamın biri talip oldu aracıma, hem de kusuruyla birlikte kabul etti.  Dedim,  herhalde Hızır bu olsa gerek!

Aldı da beni kurtardı. 

Türkiye'nin işi de Allah'a kalmış. 

Ekonomiye bir Hızır bekliyoruz!

Aslında Allah'a bıraksak, Hızır var da, biz işimizi şeytana bırakmışız. Allah'a güvenmiyoruz çünkü! 

Allah, "sonsuz nimetler verdim" buyuruyor, bizler şeytana uyuyor "kaynak yok" diyoruz. Haydar Hoca'ya uysak, "kaynaklar sınırsız" diyeceğiz. 

Allah ta belamızı veriyor tabi?

Dua edin de İnce ağrıdan gitsinler!

Dua edin de İnce ağrıdan gitsinler!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön