'EVET' ve 'HAYIR'ınız beni ilgilendirmiyor!

Geçenlerde bir tanıdığım bana yoklama çekiyor.  "EVET" mi, "HAYIR" mı diyelim diye, bana soruyor. Kafa buluyor anlayacağınız?

15 yıllık "EVET"ci, sanki benim dememle "HAYIR" diyecek.

"Neden susuyorsun?" dedi.

Ben de, "benim ne EVET'imi, ne de HAYIR'ı mı, sen kaldırmazsın" diye çıkıştım. Ağzımdan bir cevap alamayınca da çatladı adeta.

Elimize verdiler bir, "Türk Tipi" oyuncak, daha doğrusu "Bahçeli tipi", millet olarak oynuyoruz.

Ege'den ve Akdeniz'den sıkıştırılıyoruz. Yunanistan'la ilişkiler çok gergin günlere gebe. Ya da hiçbir refleks göstermediğimiz için, adalara çöke çöke İzmir'e kadar gelecekler.

Akdeniz'de, Kıbrıs'ta atılan geri adımlarla başlayan geri çekilmeler. ABD'nin PYD'ye verdiği "düzenli ordu" eğitimi ve Türkiye'nin üslerinden bunlara verilen destekler ortada?

Onca uyarı ve İncirlik Üssü'nü boşaltma tehdidimize rağmen, ABD'nin bildiğini okumaya devam ettiği de aşikâr? Ekonomimiz, iç barışımız, hepsi meydanda?

Sayın Erdoğan başkan olsun olmasın diye bir şey demiyorum. Yahut anayasa değişikliği, "EVET" alsın veya "HAYIR" yesin diye de, bir şey demiyorum. Bunlar ayrı konular.

Bütün bu ahval ve şerait içinde, önceliğimiz bu mu olmalıydı?

Madem "seferberlik" ve madem "Kurtuluş Savaşı" diyoruz. "Seferberliğe" anayasa değişikliğiyle mi başlanır. Yahut "Kurtuluş Savaşı" mecliste vekiller arasında mı olur?

Sordum sadece!

İstiklal savaşı mı veriyoruz, İstikbal savaşı mı? Bunu iyi görmek gerekir.

Hem iyi düşündük mü gerçekten. Yani yarın bir gün, "kandırıldık" demeyeceğiz, değil mi?

"Bahçeli bizi kandırdı!" veya "anayasa değişikliği bir 'kumpas'tı" şeklinde günah çıkarmayacağız, değil mi?

Önce, "CB'yi halk seçmeli" dendi. Halk seçti. Sonra, çift başlılıktan şikâyet edilerek "çatal kazık yere geçmiyor" denildi. Ardından Bahçeli çıktı ortaya.

Çatalın birini yok edecek bir "düzenleme" yapıldı. Meclisteki oylamalarla kazık çataldan teke düştü. Referandumdan da geçti mi, kazık "resmen" tek olacak!

Her yere geçer artık!

Neyse?

Peki, sonra ne olacak?

Fikri olan söylesin!

Benim var da, kalsın!..

Ancak şu kadarını söyleyeyim. Bu "Türk Tipi" veya "Bahçeli Tipi" düzenlemenin "Sayın Erdoğan'a kurulmuş bir tuzak" olduğunu 30 Aralık 2016 tarihli yazımda belirtmiştim.

Batı Sayın Erdoğan'ı "diktatör" veya "Tek Adam" diye yemek isterken, bu söylemlerine engel Türkiye'nin mevcut sistemidir. Ve yeri gelmişken söyleyelim bilbortlara asılan büyükçe TEK harfinin yanında Sayın Erdoğan resmi, kötü niyetli değilse dahi bilgisizce yapılmış, bu tür iddialara malzeme niteliğindedir.

TEK yazısının önünde küçük harflerle yazılmış "bayrak, devlet, dil, vatan" kelimeleri, görülmüyor bile?

Mesela Batı, Suriye Devleti yerine ne diyordu?

-Esed Rejimi!

İktidar ve MHP, rejim değişmiyoruz deseler de, Sayın Erdoğan'ı yemek isteyen Batı eline önemli bir koz verilmiş oluyor.

Türkiye Cumhuriyeti yerine aynı Batı'nın(ABD ve AB'nin) "Erdoğan Rejimi" demeyeceğini, kim garanti edebilir. Ve önce içerdeki uzantılarının bunu demelerine, fırsat verilmiş olmuyor mu?

Sistemler şahıslara göre değiştirilemez. Değiştirilirse, o şahısların adını alır.

Mesela "Rahşan affı"?

Başbakan Ecevit olduğu halde, "af" eşinin adı ile tarihe geçti. Çünkü affın arkasındaki isim. Yarın Bahçeli filan hep kenara çekilecek, sistem "Erdoğan Sistemi" olarak kalacak.

15 Temmuz'dan sonra Sayın Erdoğan'a verilen destek, darbe planlayıcılarını kara kara düşündürmüştü.

Emre Uslu bile "EVET" diyeceğini söylüyorsa referandumda, iyi düşünmek lazım. Önceki referandum da "ölülere bile 'EVET' dedirtmezliyiz" diyen Gülen, bu referanduma "EVET" derse hiç şaşırmam.

Ne et derdindeyiz ne can, tek derdimiz vatan?

Ülkenin bağımsızlığına EVET, bağımlılığına HAYIR?

Kaynakların devletleştirilmesine EVET, özelleştirilmesine HAYIR?

KKTC'nin ilelebet varlığına EVET, lav edilmesine HAYIR?

Ege'de haklarımızı savunmaya EVET, gaspına ve işgale HAYIR?

Ekonomi de "milli" olmaya, Milli Ekonomi Modeli'ne EVET sömürülmeye, soyulmaya ve Kapitalizme, sonuna kadar HAYIR?

Kısacası HAYDAR BAŞ'a EVET, geri kalan hepsine HAYIR?

Bunun dışında EVET ve HAYIR'ınız beni hiç ilgilendirmiyor dayıoğlu!

'EVET' ve 'HAYIR'ınız beni ilgilendirmiyor!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön