Öylesine kafası karışık bir iktidar ki, ne dediğini, ne yaptığını biliyorsa, "Kuzu Burhan" olayım!
Bir adım Rusya'ya, iki adım ABD'ye gitmek, ülkeye bir şey kazandırmaz. Onca yanlıştan sonra birkaç doğru adım, olumlu düşünmemize neden oluyorken, ABD politikalarının Obama veya Trump'a göre değişeceğini sanmak, saflık olur.
Bush giderken, Obama'nın gelişini kutlamak ne kadar boş hayaldiyse, Obama giderken Trump'a ümit bağlamak, daha da boş. ABD politikalarının başkanlara göre değişmeyeceğini anlamadıysak 15 yıldır, daha çok "kandırılacağız" demektir.
Müslüman'a ülkesinde tahammülü olmayan Trump'tan, Türkiye'ye fayda beklemek veya iyi ilişkiler ummak, "açılım" sonunda PKK'nın silah bırakacağına inanmaktan, daha aldatıcı?
Bunları niye söylüyorum?
Havuzda "ABD'yi İncirlik'ten atıyoruz" diye manşetler atılıyor. ABD'ye Trump'ın ilk ziyaretini Türkiye'ye yapması için gidiliyor. Trump, ilk ziyaretini Türkiye'ye yapmazsa bile iktidar, belli konularda anlaşma niyetinde, diye kulislerde konuşuluyor.
Bu konular inşallah "koltuk" eksenli olmaz. Yeni bir "al gülüm, ver gülüm" siyaseti sürmez. Ülkenin bahtı ile artık oynanmaz. NATO ile başlayan, tek taraflı kullanım sona erer.
İktidar, ABD ittiği için Rusya'ya yaklaşmamalı. ABD bir gün iter, ertesi gün çeker. Obama ile itilen Türkiye, Trump ile çekilebilir. Bu bir oyun. İlişkiler menfaatler üzerine olmalı.
ABD'nin İncirlik'te olmasında menfaatimiz ne?
Türkiye'nin NATO'da kalmasında yararı ne?
ABD ile bizim vazgeçilemeyecek büyüklükte bir ticaretimiz mi var?
Hayır.
İran ile yaptığımız ticaretin üçte biri bile değil. Suriye ve Irak ile şu an bile yapılan ticaret, ABD ile yapılandan daha fazla. Öyle ise nedir bu Amerika açmazımız?
Önceki gün İzmir'de bir facia, kahraman trafik polisimiz sayesinde önlendi. Vatandaş toplanıp "Katil Amerika!" sloganları attı. "Katil Amerika" ile "Müttefik" Amerika bir arada olmaz.
Madem;
FETÖ yarım darbesini ABD yaptı,
Rus uçağını ABD vurdu,
Rus elçisini ABD öldürdü,
Reina saldırısı ABD işi,
Onlarca patlama ve terör ABD kaynaklı madem, ne diye ABD ile anlaşmaya çalışıyorsunuz?
Bilmediğimiz başka ilişkiler mi var?
Emin olun ABD ile anlaşsanız da değişen bir şey olmaz. İktidarınızın kalemi ABD'de kırıldıysa bile, siz bu işi içerde sağlamlaştırın. Vatandaşın Erdoğan'a "imanı" tam iken;
Gelin şu NATO'dan ülkeyi çıkarın!
ABD'yi İncirlik'te kovun!
İktidara "helal olsun" diyelim. Götürdüğüne bile "helal olsun" çekeriz. Yeter ki, ülkemiz kurtulsun. Ve bu ülkenin kurtuluşu, ABD ile sürtüşmeden asla mümkün değil.
"Halk tarafından çok sevilen" Menderes, ülkeyi NATO'ya soktu. Ve yine halkın çok sevdiği Sayın Erdoğan ile bu ülke NATO'dan çıkarılsın.
ABD, iktidarı korkutmaya çalışıyor. Nihat Erim resmi yayınlayarak, iktidara mesaj veriyor.
Ey İktidar sana diyorum: Korkma!
Koltuk hesabı yaparsan kork!
Ama
Her şeye rağmen "vatan" sözünde samimiysen, korkma!
ABD'nin BOP'tan projelerine artık kapalıysan, korkma!
ABD'nin Ortadoğu'daki oyunlarında rol kapmaya, "stratejik derinlik" diyen Davut kafalılarınız yoksa korkmayın!
ABD'nin, ülkemiz üzerindeki hesaplarını gördüyseniz ve bugüne kadarki rollerinizden utanıyorsanız, korkmayın!
"Suriye politikamız baştan beri yanlıştı" itirafında samimiyseniz, korkmayın!
Gerçekten ABD tarafından kandırıldığınızı gördüyseniz, bundan sonra kanmayın ve korkmayın!
İstiklal marşımız, "Korkma!" diye başlar.
Niyet sağlamsa, Batı hesaplarına karşı olmada, "abdestinizden şüpheniz yoksa" devam edin!
Yok, eğer koltuk uğruna, ABD ile ipleri kesmeden bağımlı yaşamaya razı olursanız, geçici olarak biraz Rusya, az İran, kenarından biraz da Çin ile takılacaksanız, ülkenin de işi zor, sizlerinde?
Elektrik kesintisini bile ABD'ye bağlayan, yeni yetme "vatan sevdalılarınıza" dahi bir açıklama yapamazsınız. ABD bunu hep yapar. Kullanır ve atar.
ABD atmadan, siz onları yurttan atın!
Daha önce "NATO toprağı ilan" edilen vatan toprağı, "yeniden vatan" yapılsın.