Fransa'nın yaptığını AKP yapmadı mı?

Fransa'nın Kur'an'-ı Kerim bildirisine, iktidar ve muhalefet tepki koydu. Muhalefete eyvallah ama iktidarın bu konuda söz söylemeye hakkı yok. Kimse kusara bakmasında, Fransa'nın yaptığını bu iktidar yapmadı mı?

Allah'ınızı severseniz "Diyalog", "Allah katında din İslam'dır" ayetini kaldırmak, devre dış bırakmak değil midir? Fransa, halk tabiriyle "gavur ülkesi", " bazı ayetleri çıkaralım" der, peki ya iktidar, "Allah katında din İslam'dır" ayetini hutbelerde yasaklamadı mı?

Amerikan Elçisi, Diyanet Reisi'ini ziyaret etmiş, "Cuma günü hutbelerde okunan, Allah katında din İslam'dır ayetini diyaloga aykırı" bulmuştu. AKP hükümeti derhal gereğini yapmış, bu ayet camilerde bir genelge ile yasaklanmıştı.

Soruyorum, "Allah'ın ayetlerini mescitlerde yasaklayanlara?" Kur'an ne diyor? Geçtik bunu; AB istediği için zinayı suç olmaktan çıkaran, domuz etini "kasaplık et" yapan iktidar, Fransa'dan farklı ne yapmıştı.

AKP iktidarında çocuklarımıza okutulan Din kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Kitabı'nda Kelime-i Tevhit'ten, peygamberimiz çıkartılmamış mıydı? 

Fransa bazı ayetleri çıkarmak istiyor, AKP peygamberi çıkardı yahu! Hem de çocuklarımıza öğretilen kitaplarda. "Bunu Gülengiller yaptı" diyecekler evet ama onlara bu yetkiyi veren kimdi. Birlikte yaptılar. Fransa'nın yaptığını AKP ve "Cemaat" birlikte yaptılar.

Bitmedi!

Papa'dan "dua" istemek, Kur'an'dan ayet çıkarmaktan daha kötü değil mi? İslam'ı toptan yok saymak değil mi? Madem dua istenecek yer "Papa" veya "Papalık"  haşa, öyle ise yıllardır neden "İslam" dedi durdunuz?

Siyaset için değilse niçin?

Bir ülkede, 1997'de Gülen ile başlayıp, 2002'den itibaren de AKP-Gülen birlikte, İslam'ı, Yahudilik ve Hıristiyanlık ile eşitleme faaliyeti olan "diyalog" ve hoşgörü" gaflet ve ihanetin odağı olmuşların, bu gün Fransa'ya cevap vermeleri, seçimlik faaliyetten başka bir şey değil.

Peygambere hakaret eden ülkenin başını, NATO sekreteri olmasını onaylamış bir iktidarın, İslam konusunda samimi olduğuna ancak ahmaklar inanır. Fransa'nın Suriye'ye saldırısında "memnun" olanlar, Müslüman'a atılan "gâvur" füzeleriyle "serinleyenler", Fransa'nın Kur'an bildirgesi için konuşmasınlar, çok iğrenç oluyor.

Elbette Fransa'ya cevap verilsin ama Fransa'dan önce halen devam eden "diyalog" faaliyetleri durdurulsun. Gayrimüslim için "cennetlik" diyen, Sait Nursi kitapları, devlet eliyle basılmasın.

Gülen gitti belki ama yolu devam ediyor. Suud Ilımlı İslam'a geçerken, biz ılımlı İslam'ın merkezi olmayı sürdürüyoruz. Fransa'ya "Ey" demeden, Sait Nursi'ye "ey" çekin!

Ey Sait Nursi; "İslam'dan başka hak din yoktur" deyin. "Sadece İslam haktır" deyin. "Şehit olmak ancak Müslüman için geçerlidir". "Hıristiyanlar şehit olmaz" deyin de görelim!

Türkiye Cumhurbaşkanı "İslam'da güncelleme yapmak gerekir" derse, oluyor da, Fransa deyince mi olmuyor? Bir şeyi Fransa yaparsa yanlışta,  AKP veya Suud yapınca mı doğru oluyor. 

Sözün özü şu İslam hem Batı'da hedef, hem de "Müslüman" ülkelerde "diyalog" ve "hoşgörü" adı altında "Ilımlı İslam" oyunu ile hedef. 

Tıpkı Hıristiyan bir ülkenin Müslüman ülkeye saldırması karşısında, tepki verenlerin Müslüman ülkenin Müslüman ülkeye saldırmasında tepki vermemesi gibi? 

Bu projedir:

Müslüman'a Müslüman'ı saldırtmak, Kur'an'da tahrifatı da yine Müslüman'a yaptırtmak? İslam'ı, İslam ile vurmak, Müslüman'ı Müslüman ile… Fransa yapınca havaya hoplayanlar "Müslüman" yapınca mışıl mışıl uyuyorlar. 

İsrail, Yemen'e saldırsa kıyamet kopar ama Suud saldırınca işte böyle olur. Fransa'ya tepki koyarken, içerde "diyalog"u yutmaya ne demeli? Fransa'nın "bidirgesiyle", iktidarın "güncellemesi" arasında fark ne?

Fransa'nın yaptığını AKP yapmadı mı?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön